WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

aleyhine açmış olduğu manevi tazminat istemli dava da ise tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kazanın meydana geliş şekli ve kusur oranı, paranın satın alma gücü nazara alınarak takdiren 1500 TL sinin kabulü ile kaza tarihi olan 12/07/2015 tarihinden itibaren işleyen yasal faizi ile birlikte davalılardan müşterek ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği kanaatine varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Birden fazla kimsenin bankada açtırdıkları ortak hesap, sözleşmeye dayanan müteselsil alacaklılık tipini oluşturmakta olup, hesap sahiplerinden herbiri diğerinin onayına gerek olmaksızın müşterek hesap üzerinde tasarrufta bulunabilir. Müşterek hesaptaki paylar, aksi iddia edilip kanıtlanmadıkça birbirine eşittir. Müşterek hesaptaki pay sahibi payından fazla çektiği miktarda diğer hesap sahibine karşı sorumlu olur. Somut olayda; banka kayıtları incelendiğinde, tarafların, dava dışı T1 ile birlikte ortak olarak açtıkları 23419738 numaralı ortak hesapta bulunan 97.043,16 TL'yi davalının 13.08.2010 tarihinde, davacı ile birlikte ortak olarak açtıkları 25516478 numaralı ortak hesaba aktardığı ve bu üçlü hesabın kapatıldığı, aynı gün bu paranın aktarılmasıyla 300.000,00 TL olan olan bu hesaptan davalının parayı dava dışı Sumru Sezgin'in hesabına havale ettiği görülmektedir....

    ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO:2022/654 Esas KARAR NO:2022/709 DAVA:Ticari Şirket ( Ortaklıktan Çıkarılması İstemli ) DAVA TARİHİ:07/09/2022 KARAR TARİHİ:19/10/2022 Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket ( Ortaklıktan Çıkarılması İstemli ) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İDDİA, SAVUNMA ve DOSYA KAPSAMI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalı --- Şirketine ortak olduğunu, müvekkilinin şirkete ortak olduktan sonra iki ortaklı şirketin müdürü ve şirketin diğer --- payına sahip ortağı davalı---müvekkilinin bilgisi dışında---sonunda annesi olan ----şirketin gayrimenkullerini satma yetkisi de içeren müvekkilinden habersiz bir vekaletname verdiğini,--- tarihinde yapılan genel kurul şirketin---adına olan münferit imza yetkisinin kaldırılarak --- ve müvekkili davacı----- birlikte imzası ile temsil edilebilecek hale geldiğini, ancak iş bu vekaletname neticesinde diğer davalı ---- annesi --- şirketin tek imza yönetildiği döneme ait --- ve...

      Yapılan incelemede; davacı şirketin 18/05/2016 tarihinde 11 ortak olarak kurulduğu, bir kısım hissedarların hisse devriyle ortaklıktan çıktığı, bu ortaklık yapısına göre davacının 1.677 payının dava dışı diğer ortak ... ...'ün 18.333 payının bulunduğunu, davacının sermayenin %25'lik kısmını ödemiş olduğu tescilden itibaren 24 ay içerisinde de kalan %75'lik kısmını 24 ay içerisinde ödenmesi gerektiği, ancak şimdiye kadar ödenmediği, ancak diğer ortak ... ......

        Paylaşma, kural olarak ya malın belli bir kesiminin paydaşlara aynen verilmesi ya da satılarak satış sonunda elde edilecek paranın dağıtımı şeklinde yapılır. O halde ortak miras bırakandan kalan ve terekeye dahil olduğu iddia olunan para veya alacakta ayni hak söz konusu olmadığından ve para misli eşyadan sayıldığından ortaklığın giderilmesine karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 26.1.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, hükme esas alınan bilirkişi raporunda dosyaya delil olarak sunulan düğün CD'lerinden bir kısım ziynet ve nakit paranın davacı geline, bir kısım ziynet ve nakit paranın ise davalı damada takıldığının tespit edildiğini belirterek her iki tarafa takılan ziynet eşyaları ile paralar ayrı ayrı gösterilmiştir. Düğün sırasında kadına (geline) takılan ziynet ve paranın kadına ait olduğu kabul edilmekte ise de, erkeğe (damada) takılan ziynet ve nakit paraların da kadına hediye olarak takıldığı ya da kadına bağışlandığı kanıtlanamamış ise bu ziynet ve paranın erkeğe ait olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle, erkeğe takılan ziynet ve paraların da davacı kadına takıldığı ya da sonradan bağışlandığının kanıtlanıp, kanıtlanmadığı üzerinde durulmadan, erkeğe takılan ziynet ve paranın da davacı kadına aitmiş gibi hüküm kurulması doğru değildir....

            - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde faaliyet gösteren bir şirket olup, davadışı kiracı firma ile imzaladığı finansal kiralama sözleşmesine konu otobüsün satın alınması için davalı satıcıdan o tarihteki şirket çalışanı Ahsen Özarslan'la temas ederek proforma faturayı edindiğini, davalı şirketin banka hesabına otobüs satış bedeli 232.903 Euro tutarındaki bedelin havale edildiğini, sözkonusu miktarın davalı şirket adına ilgili bankadan talimatla çekilmesine rağmen, aracın teslim edilmemesi üzerine davalı şirkete belirtilen tutarın müvekkili şirkete ödenmesine dair ihtarname keşide edildiğini, davalı şirketçe herhangi bir yanıt verilmediğini, bunun üzerine bedelin geri tahsili istemli icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              K A R A R Davacılar, avukat olduklarını, ortak vekaletnameleri ile davalı şirketin ticari ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/504 esas sayılı dosyası ile dava dışı ... İnşaat Tah. Gıd. San. Tic. A.Ş'ye dava açtıklarını, davanın 2013 yılında lehlerine sonuçlandığını, mahkeme kararı Yargıtay'da temyiz incelemesindeyken davalı tarafça azledildiklerini, davalı şirketten olan vekalet ücreti alacaklarının tahsili amacıyla ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7360 esas ve 2014/7361 esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattıklarını, takibin kesinleştiğini, davalı şirketin alacağı olan paranın ... 1....

                Dosya içeriğinden somut olayda; İhsan Türkcan'ın 01/07/2018 tarihinde öldüğü, geride mirasçı olarak; kardeşi davacı Nezaket ile davalı kardeşi Nizamettin'in kaldığı, davalının abisi İhsan ile müşterek banka hesabının bulunduğu anlaşılmakla, davalı, müşterek hesaptaki paranın yarısı kendisine ait olup, paranın diğer yarısından dolayı davacılara karşı sorumlu olacaktır. Mahkemece yapılacak iş, davalı ile murisin ortak hesaplarına ilişkin tüm bilgi ve belgeler dosyaya kazandırılarak, alanında uzman bilirkişiden hesaplar üzerinde inceleme yapılarak şahsi hesap ve ortak hesap bilgilerinin tespiti ile miras payları gözetilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken bu hususlar dikkate alınmadan eksik inceleme ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır....

                Bu nedenle, "bir miktar paranın tahsili" istemli alacak veya tazminat davası ile "bir miktar para borcu bulunmadığının tespiti" istemli menfi tespit davasının "aynı bir miktar paraya ilişkin" olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Tüm bu açıklamalar göz önüne alındığında, konusu bir miktar para borcu olan alacak ve tazminat davaları gibi, menfi tespit davasında da zorunlu arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak düzenlendiği sonucuna varılmaktadır. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/833 Esas, 2020/704 Karar) Somut olayda, davacı tarafça, davalıya verilen senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu