Mahkemenin nitelendirilmesine göre uyuşmazlık, davalı kooperatife ortak kaydedileceği vaadinde bulunan kooperatif başkanına ödenen paranın ve zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacı ve dava dışı kooperatif başkanı arasındaki güven ilişkisine dayanan "sözleşme öncesi sorumluluk" (culpa in contrahendo) prensiplerinden kaynaklanmasına ve kooperatif ile ortağı arasında bir ilişki bulunmamasına göre, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13 Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yerlerde Kat Mülkiyeti Yasasına aykırı olarak yaptırılan inşaat, onarım giderine sarf edilen harcamalar için davacıdan tahsil edilen paranın hissesine düşen kısmının davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, manevi tazminat miktarı, yoksulluk nafakasının reddi, ortak çocuk... yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarı ve ortak çocuk... yararına iştirak nafakasına hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı kadın yararına takdir edilen manevi tazminat azdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından ortak çocuk ...nın velayeti ve manevi tazminat miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle temyiz incelemesi tarihi itibarıyla velayeti davalı babaya bırakılan ortak çocuk 19.09.1997 doğumlu ...nın ergin olduğunun ve artık velayet altına alınma kapsamı dışında kaldığının anlaşılmasına göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran...
Dava; davacıların ortağı olduğu davalı şirketten varlığı iddia olunan temettü alacağının tahsili istemine ilişkindir. 7155 sayılı Kanun'un 20. maddesi ile 6102 Sayılı Kanun'a eklenen 5/A maddesi; "Bu Kanunun (TTK) 4. Maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartıdır." hükmünü içermekte olup; bu düzenleme gereği ticari dava türlerinden konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması dava şartı olarak öngörülmüştür. Yine aynı yasanın 23. maddesi ile 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 3/1.maddesine eklenen "Dava şartı olarak arabuluculuk" başlıklı 18/a maddesi; "İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır....
-TL borç para aldığını, buna karşılık baskı ve tehdit sonucunda maliki olduğu 97 parsel sayılı taşınmazını davalıya devretmek zorunda kaldığını, satış bedeli almadığını, davalının ceza mahkemesinde yargılanıp tehdit ve çete kurmak suçlarından ceza aldığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescil, olmadığı takdirde taşınmazın ederi kadar paranın tahsili isteminde bulunmuştur. Davalı, iddianın asılsız olduğunu, taşınmazı satış yoluyla aldığını savunarak, davanın reddini istemiştir. Mahkemece, Borçlar Kanunu'nun 31. maddesi uyarınca hak düşürücü süre nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekilince süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'nun raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, duruşma isteği değerden reddedilerek, gereği görüşülüp, düşünüldü....
Davalı, söz konusu paranın borç olarak verilmediğini, ortak ihtiyaçların karşılanması için bağışlandığını savunarak davanın reddini dilemiş; Mahkemece, davalının paranın bağış olarak verildiği savunmasını kanıtlayamadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Ne var ki; havale bir ödeme vasıtası olup, var olan bir borcun ödendiğini gösterir. Bu karinenin aksini havaleyi gönderen şahsın ispat etmesi gerekir. Davalı savunmasında, borcu kabul etmemiş ve gerekçeli inkarda bulunmuştur. Dosyaya sunulan havale makbuzlarında gönderilen paranın borç olarak verildiğine dair herhangi bir şerh bulunmadığından bu haliyle, paranın borç olarak gönderildiğini ispata yeterli değildir. Davalı karz ilişkisini inkar ettiğine göre karz ilişkisinin varlığını davacının kanıtlaması gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde davalının zimmetinde kalan paranın ve bundan dolayı uğranılan zararın faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava, kat mülkiyetli ana yapıda eski yöneticinin zimmetinde kalan paranın tahsili ve bu nedenle uğranan zararın tazmini istemine ilişkin olup, bu uyuşmazlığın Kat Mülkiyeti Yasası hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekir. Kat Mülkiyeti Yasasının Ek. 1.maddesi bu yasadan kaynaklanan her türlü anlaşmazlığın -değerine bakılmaksızın- Sulh Hukuk Mahkemesince çözümleneceğini öngörmektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde eski yöneticilerin üzerlerinde kalan apartmana ait paranın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı ... ile davalı Muhlis Demren vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava kat mülkiyetli anataşınmazda eski yöneticilerin üzerlerinde kalan apartmana ait paranın tahsili için yapılan icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Kat Mülkiyeti Yasasının Ek 1.maddesi hükmüne göre bu yasadan ... her türlü anlaşmazlığın –değerine bakılmaksızın- Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekir....
Telekom adı altında açılan abone markası aracılığıyla parasını işletmeyi teklif ettiğini, müvekkilinin güvence istemesi üzerine Abonelik Sözleşmesi ve Ortaklık Sözleşmesi imzalandığını, ...’ın el yazısı ile paranın geri ödeme Koşullarını yazıp, şirket mührü üzerine imza attığını, müvekkilinin resmi olarak abone merkezine ortak olmadığını, müvekkilinin...’ın şirketin temsilcisi olduğu için 33.600 Dolarını şirket adına verdiğini, paranın şirket tarafından kullanıldığını, ama paranın geri ödemesini yapmadıklarını ileri sürerek, fazlaya ait hak saklı tutularak paranın faiz, munzam zararı ile tahsili ve manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket vekili, davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, ... Asliye Hukuk Mahkemelerinin yetkili olduğunu, ...’ın şirket ortağı ve yetkilisi olmadığını, müvekkili şirketin yapılan işlemlerden sorumlu bulunmadığını belirterek, davanın reddini istemiştir....