Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı ..., taşınmazın tespit edilen miktardan büyük olduğu iddiası ile Kadastro Müdürlüğü hasım gösterilerek dava açmıştır. Yargılama sırasında Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece, 3402 sayılı Yasa'ya 5831 sayılı Yasa'nın 8. maddesi ile eklenen ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastrosu sırasında yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazın ve fen bilirkişisi tarafından düzenlenen 2.3.2012 tarihli raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen bölümünde davacının kullanımının bulunmadığı kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de; yapılan değerlendirme dosya kapsamına uygun düşmemektedir. Davacı, adına zilyetlik şerhi verilmesini istediği 240 ada 5 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiği, eksikliğin yol olarak tescil harici bırakılan taşınmazda kaldığı iddiasına dayanmaktadır....

    ya ait 112 ada 6 parsel içinde kalan ve 06.06.2012 havale tarihli teknik bilirkişi raporuna ekli krokide A harfi ile gösterilen yerin tapusunun iptali ve paftasında yol olarak gösterilmek suretiyle tescil harici bırakılan aynı teknik bilirkişi raporuna ekli krokide B (28,77 m2) ve D (28,09 m2) harfleri ile gösterilen yerlerin ayrı ayrı parsel numarası verilerek davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesi üzerine; hüküm davalı Hazine temsilcisi tarafından B ve D harfleri ile gösterilen yerlere ilişkin olarak temyiz edilmiştir.Dava, kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilen taşınmazın TMK'nun 713/1 ve 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesi gereğince kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayalı tescili isteğine ilişkindir....

      Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

        Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

          Mahkemece, nehir yatağı vasfıyla tescil harici bırakılan çekişmeli taşınmazın, yörede dava tarihinden sonra Kadastro Kanunu’nun 22/A maddesi uyarınca yapılan yenileme kadastrosu sırasında 101 ada 1 parsel numarasıyla tapuya tescil edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair yazılı şekilde hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki, dava konusu taşınmazın, kadastro sırasında tescil harici bırakıldıktan sonra, yörede yapılan yenileme kadastrosu çalışmaları sonucunda, davacılar adına kayıtlı eski 94 parsel, yeni 101 ada 1 parsel sayılı taşınmazın sınırları içerisinde tapuya tescil edildiği, bilahare tescil harici bırakılan yerlerde yenileme çalışması yapılamayacağı gerekçesiyle Kadastro Müdürlüğü tarafından, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 41. maddesi uyarınca resen yapılan düzeltme işlemi sonucunda yeniden tescil harici bırakıldığı anlaşılmaktadır....

            "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ KANUN YOLU : TEMYİZ Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı Hazine, ....,Mahallesi çalışma alanında bulunan 536 parsel sayılı taşınmazın doğusunda kalan ve tespit harici bırakılan yerin devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olduğu iddiasıyla Hazine adına tescili için dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava kadastro sırasında tespit harici bırakılan taşınmaza yönelik tescil davasıdır. Dava konusu taşınmaz, 1962 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında, taşlık ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerden olması nedeniyle tapulama harici bırakılan yerlerdendir....

              Yaptığımız incelemede mülkiyeti müvekkile ait olan taşınmazın bir bölümünde fiili kullanımda zeminde yol olmadığı halde bir bölümünün kadastro tesbitleri sırasında yol olarak tesbit harici bırakıldığından bu bölüme mahsus müvekkil adına tescil davası açılması gerektiği görüldüğünden biz ayrıca müstakil olarak bu kadastro harici bırakılan yerin müvekkil adına tapuya tescili istekli olarak Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/235 Esasında davamızı ikame ettik. Bu sebeple bu dosyada yatırdığımız keşif harç ve avansının iadesini isteriz” şeklinde 15.11.2011 tarihli dilekçe sunmuştur. Dosyanın halen derdest olduğu ve yargılamanın 21.03.2013 tarihine talik edildiği anlaşılmaktadır. Eldeki temyize konu dava ise 30.05.2011 tarihinde açılmış, ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/235 Esas numarasına kaydedilmiştir....

                DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; İlk derece mahkemesince toplanan deliller ile tüm dosya kapsamına göre, ileri sürülen istinaf nedenleri ve HMK 355/1 maddesi uyarınca kamu düzenine ilişkin yapılan inceleme sonucunda; Davacı T1, Zonguldak ili Alaplı İlçesi T8 çalışma alanında 122 Ada 5 parsel ile 124 ada 1 ve 4 parsel arasında kalan ve kadastro sırasında yol olarak tespit harici bırakılan sınırlarını belirttikleri taşınmazın, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayalı olarak adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından istinaf edilmiştir. Dava, paftasında yol olarak bırakılan alanın 4271 sayılı TMK'nun 713.maddesi uyarınca davacı adına tapuya tescili istemine ilişkindir....

                Mahkemece, yörede kadastro çalışmaları 2006 yılında yapıldığına göre yol olarak tespit dışı bırakılan çekişmeli taşınmaz bölümlerinin de aynı tarihte paftasında yol olarak bırakılmış olduğu, kadastro çalışmaları yapılması ile kadastrodan önceki zilyetlik kesintiye uğradığına göre kadastro öncesi zilyetliğin kadastro tespitinden sonraki zilyetlik süresine eklenemeyeceği; ancak somut olayda davacıların zilyetlik süresinin paftasında yol olarak gösterildiği 2006 tarihinden, davanın açıldığı 2011 tarihine kadar 20 yıla ulaşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki, dava kadastro tespiti ile yol olarak tescil harici bırakılan yer hakkında kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı olarak açılmıştır....

                  Köyü Bağlık Mahallesi Mevkii'nde bulunan, kadastro sırasında dere ve yol olarak tespit harici bırakılan taşınmazın, dosya kapsamında fen bilirkişileri tarafından düzenlenen 24.05.2016 tarihli rapora ekli (ek-3 nolu) krokide yeşil renge boyalı olarak (A) harfi ile gösterilen 162,76 metrekarelik kısmının aynı yerde bulunan davacılar murisi Davut Demirci adına kayıtlı 433 ada 1 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle, bu taşınmazın tapu kaydında yazılı vasfıyla, tamamı 24 pay kabul edilerek ... mirasçıları adına tapuya kayıt ve tesciline, karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, 4721 sayılı TMK'nın 713/1., 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. ve 17. maddelerine dayalı olarak açılan tapusuz taşınmazın tescili isteğine ilişkindir....

                    UYAP Entegrasyonu