Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

adlarına tespit ve tescil edildikten sonra, 05.07.2012 tarihinde satış işlemi ile davacı ...’e kayden intikal etmiştir. Davacı ..., kendisine ait 190 ada 6 parsel sayılı taşınmazın bir bölümünün kadastro sırasında tescil harici yol olarak bırakıldığını ileri sürerek, bu bölümün 190 ada 6 parsele eklenmek suretiyle adına tescili istemiyle 27.09.2012 tarihinde dava açmıştır....

    un dava konusu ettiği tescil harici bırakılan taşınmaz yönünden görevsizlik kararı verilmesi doğru ise de tescil harici bırakılan bölümün neresi olduğu açıkça belirlenmemiş ve hükümde gösterilmemiş, ayrıca davacı ... ... ve birleşen dosya davacıları ... ve müştereklerinin kullanım kadastrosuna itiraz yanında dava konusu yaptıkları taşınmazların adlarına tescilini de talep ettikleri halde bu hususta bir karar verilmemiştir....

      Temyiz Nedenleri Davacılar, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğini, taşınmazın üzerinde 50-60 yıllık üzüm asmalarının olduğunu ve taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı hususunun netleştirilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, 1996 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında yol boşluğu olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir. 3.2....

        Temyiz Nedenleri Davacılar, temyiz dilekçesinde, çekişmeli taşınmaz bölümü üzerinde davacı lehine zilyetlikle iktisap koşullarının gerçekleştiğini, taşınmazın üzerinde 50-60 yıllık üzüm asmalarının olduğunu ve taşınmazın hangi nedenle tescil harici bırakıldığı hususunun netleştirilmediğini belirterek, kararın bozulmasını talep etmiştir. 3. Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, 1996 yılında yapılan kadastro çalışmaları esnasında yol boşluğu olduğu gerekçesiyle tespit harici bırakılan taşınmazın davacı adına tescili isteğinden ibarettir. 3.2....

          Sadece teknik bilirkişilerin katılımıyla taşınmazın vasfının belirlenmesi ve davacının iddiasına konu yerlerin tespiti ile yetinilmiş; hakimin gözlemi tutanağa geçirilmemiştir. Yapılan bu keşif sonrası teknik bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 30.6.2014 tarihli raporda, davaya konu taşınmaz bölümlerinin zilyetlikle iktisabı mümkün olmayan yerlerden olduğu belirtildikten sonra, mezarlık olarak sınırlandırılıp tescil harici bırakılan 676 sayılı parsel içerisinde kalan 1.449.30 metrekarelik kısmın hiç bir zaman fiilen mezarlık olarak kullanılmadığı, mevcut mezarlığın duvarla çevrildiği, bu alanın mezarlık içerisine alınmadığı; yol boşluğu olarak tescil harici bırakılan 235.30 metrekarelik kısmın da fiilen yol olarak kullanılmadığı belirtilmiştir. Mahallinde yöntemine uygun şekilde keşif yapılmadığından çekişmeli taşınmaz bölümleri ile fiilen mezarlık olarak kullanılan 676 parsel arasındaki duvarın ne zaman ve kim tarafından yapıldığı hususu da tespit edilmemiştir....

            Davalı ... vekili, dava konusu edilen taşınmazın tarım arazisi olmayıp avlu olarak kullanıldığının bilirkişi raporlarında tespit edildiğini, tespit çalışmalarında yer alan ve tutanakları imzalayan ... isimli bilirkişinin Mahkeme huzurunda farklı beyanda bulunduğunu, Mahkemece bu çelişki giderilmeden karar verildiğini, dava konusu edilen taşınmazın yol olduğunu, bir an için yol olmadığı kabul edilse dahi tarım arazisi olmadığının ispatlandığını belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Dava, kadastro sırasında tespit harici yol olarak bırakılan taşınmazın tescili istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı ... Medeni Kanunu’nun (TMK) 713/1 inci maddesi, 3402 sayılı Kadastro Kanunu’nun 14 üncü ve 17 nci maddeleri. 3....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TESCİL Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı ..., kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak ... sonucunda davacı ve müşterekleri adına tespit ve tescil edilen 4 parsel sayılı taşınmaza bitişik bulunan ve ... sırasında tescil harici bırakılan taşınmazın kendisi ve davaya katılımları sağlanan müşterekleri adına tescili istemiyle dava açmıştır....

                Köyü çalışma alanında bulunan ve adına tespit edilen 166 ada 27 parsel sayılı taşınmazın yüzölçümünün eksik tespit edildiğini, eksikliğin yol olarak tescil harici bırakılan alanda kaldığını ileri sürerek, tespit harici çekişmeli taşınmaz bölümünün adına tescili istemiyle Kadastro Mahkemesinde dava açmıştır. Kadastro Mahkemesince, "hakkında tutanak düzenlenmeyen taşınmazlar hakkında açılacak davalarda görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğu" hususuna değinen bozma ilamı doğrultusunda görevsizlik kararı verilerek dava dosyası Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, hükme esas alınan teknik bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen 1.030,99 metrekare yüzölçümüne sahip taşınmazın aynı ada son parsel numarası ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir....

                  Dava, tapu iptal ve tescil şeklinde açılmış ise de, yol niteliği ile tescil harici bırakılan tapusuz taşınmazın tesciline ilişkin olduğuna göre TMK 713. maddenin 3. fıkrasına uyarınca taşınmazın bulunduğu yer köy tüzel kişiliğinin davada taraf durumunu alması gerekirken köy tüzel kişiliğine karşı dava açılmaksızın tescil davasının sonuçlandırılması doğru değildir. Davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının bu bakımdan kabulü ile sair temyiz itrazları incelenmeksizin hükmün HUMK. nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, 05.10.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    Köyü çalışma alanında bulunan ve 2004 yılında yapılan kadastro çalışmaları sırasında paftasında yol olarak gösterilip tescil harici bırakılan taşınmaz bölümü hakkında, kendisine ait olan 135 ada 17 parsel sayılı taşınmazın devamı olduğu iddiasına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescili istemiyle dava açmıştır. Mahkemece usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 04.05.2015 havale tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kırmızıya boyalı 44,24 metrekarelik taşınmaz bölümünün davacı adına kayıtlı 135 ada 17 parsel sayılı taşınmaza eklenmek suretiyle tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine temsilcisi tarafından temyiz edilmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu