Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yerel Mahkeme bozma ilamına iştirak nafakası yönünden uymuş; yoksulluk nafakası yönünden ise istek yokluğundan yoksulluk nafakası konusunda hüküm kurulmasına yer olmadığına karar vererek ilk kararında direnmiştir. (Uyulan kısım taraflarca temyiz edilmemiştir.) Yerel Mahkeme ile Özel Daire arasındaki uyuşmazlık; davacı-davalı G... C… …'nin yoksulluk nafakası talebinde bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Türk Medeni Kanunu 174.maddesi uyarınca yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için davacının yoksulluk nafakası isteği olması şarttır ancak bu isteğin mutlaka dava dilekçesinde bulunması gerekmez yargılama aşamasında da yoksulluk nafakası isteğini dile getirebilir. Somut olayda; davacı vekili 25.02.2008 günlü oturumda önceki beyanlarını tekrar ederek; davacı-davalı kadının hiçbir yerden geliri olmadığı ve davalı-davacı kocanın ailesine maddi yönden destek olmadığı gerekçesiyle nafakaların (ÜFE) oranında artırılmasını istemiş ve bu beyanını imzası ile tasdik etmiştir....

    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların . karar sayılı ilamı ile anlaşmalı olarak boşandıkları, davalı için 500 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 25/06/2012 tarihinde kesinleştiği; davacının sanayi sitesinde kendi işinde oto tamiri yaptığı, aylık 2.500 TL geliri olduğu, 550 TL kira ödediği, yeniden evlendiği ve bir çocuğunun daha olduğu; davalının ise fabrikada işçi olarak çalıştığı, . kayıtlarına göre 2.271 TL maaşı olduğu, boşandığı davacıdan toplam 1500 TL yoksulluk ve iştirak nafakası aldığı, kira ödemediği, annesinin yanında yaşadığı anlaşılmaktadır....

      müşterek çocuklar için hükmedilen aylık 75’er TL’lik iştirak nafakalarının 300’er TL’ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir....

        1.250 TL tedbir-yoksulluk nafakası ile 100.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin 13.04.2022 tarih ve 2022/830 Esas, 2022/1444 Karar sayılı kararı ile, İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı gerekçesi ile erkeğin tüm, kadının ise kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen nafakalar için kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artırılmasına ilişkin istinaf talebi dışındaki taleplerinin esastan reddine, kesinleşen ve istinaf edilmeyen konularla ilgili yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına, kadın ve ortak çocuk yararına hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakalarına kararın kesinleştiği tarihi takip eden yıllarda TÜİK’in yayınladığı yıllık ÜFE oranında artırılmasına artış uygulanmasına karar verilmiştir. V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Mahkemece verilen hükme karşı taraf vekillerince istinaf yoluna başvurulmuş olup, Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; nafakanın kaldırılması talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğu, süresiz irat şeklinde 16 yıl nafaka ödemesinin hakkaniyete aykırı olup süre ile sınırlandırılması gerektiğini ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasına ve talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; yoksulluk nafakasının azaltılması talebinin kısmen kabulüne karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, davacının nafakanın kaldırılması ve süre ile sınırlandırılması talepleri reddedildiği halde müvekkili lehine yargılama gideri ve ücreti vekalete hükmedilmemesinin hukuka ve usule aykırı olduğunu ileri sürüp yerel mahkeme kararının kaldırılmasını, talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir....

          İlk derece mahkemesince verilen ikinci hükümde ise davacı kadın yararına 250 TL tedbir ve 600 TL yoksulluk nafakası ile velayetleri anneye verilen müşterek çocuklar için 400’... TL tedbir ve iştirak nafakalarına hükmedilmiş olup davalı erkeğin istinaf kanun yoluna başvurusu üzerine erkeğin kusur tespitine yönelik istinaf talebi kabul edilerek sair hususlar esastan reddedilmiştir. Hüküm, davalı erkek tarafından temyiz edilmiştir. İlk derece mahkemesince ilk hükümde kadın yararına hüküm altına alınan yoksulluk nafakası ile müşterek çocuklar lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakalarının miktarları sadece davalı erkek tarafından istinaf edilmiş olup bu miktarlar yönünden davalı erkek yararına usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

            , yoksulluk ve iştirak nafakalarının kaldırılmasını, aksi halde indirim yapılmasını talep etmiştir....

              İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; 6 yıldır hiçbir artış olmayan davacı eş için nafaka artırım talebinin reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, ayrıca müşterek çocuklar için nafakalara tefe/tüfe oranlarında artış talebi olmalarına rağmen hükümde yer verilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek talepleri doğrultusunda karar verilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava yoksulluk ve iştirak nafakası artırım talebine ilişkindir....

              Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile davacı için aylık 100 TL yoksulluk nafakasına ve müşterek çocuk için aylık 100 TL iştirak nafakasına karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Somut olayda; taraflar .. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2015/170 Esas ve 2015/418 Karar sayılı ve 09.09.2015 tarihli ilamı ile anlaşmalı olarak boşanmışlar, davacı kadın yargılama sırasında herhangi bir nafaka talebi olmadığını ve müşterek çocuğun velayetinin davalı babaya verilmesi yönünde beyanda bulunmuş ve karar 17.10.1015 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı kadının kayıtsız şartsız olarak boşanma davası sırasında kendisi için nafaka talep etmeyeceği beyanı yoksulluk nafakasından feragat niteliğinde olup, davacı artık bir daha yoksulluk nafakası talebinde bulunamaz. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.02.2012 tarih vve 2012/3-836 E.-2013/306 K.sayılı kararı da bu yöndedir....

                UYAP Entegrasyonu