Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; boşanma davasında tarafların karşılıklı talebi olmadığından nafakaya hükmedilmediği ancak boşanma davasından sonra müvekkilinin ekonomik olarak zor duruma düştüğü iddiasıyla davacı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 300 TL iştirak nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 200 TL yoksulluk, 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...
e ödenmekte olan yoksulluk nafakasının indirilmesi talebinin reddi ile davalı T.. B..'a ödenmesine karar verilen aylık 300 TL iştirak nafakasının dava tarihinden itibaren aylık 100TL'e indirilmesine karar verilmiş,hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Dava, yoksulluk ve iştirak nafakasının indirilmesi istemine ilişkindir. TMK. 327/1.maddesinde; “çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır”, 328/1.maddesinde; “ana ve babanın bakım borcu çocuğun ergin olmasına kadar devam eder” düzenlemeleri yeralmaktadır. TMK’nun 328.maddesinde: “Ana ve babanın bakım borcu, çocuğun ergin olmasına kadar devam eder....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04.03.2022 NUMARASI : 2021/639 ESAS, 2022/238 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2015/865 Esas ve 2016/478 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti anneye verilen çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun yaşının büyüdüğü ve masraflarının arttığını belirterek nafakanın aylık en az 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, her yıl en az TÜFE,ÜFE oranı üzerinden mahkemece belirlenecek makul oranda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "İstanbul Anadolu 9....
İlk derece mahkemesince; davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebi yönünden açılan davasının reddine, davacının iştirak nafakasının artırılması talebi yönünden açılan davanın kabulü ile müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın çocuğun reşit olacağı tarihe kadar devamına, nafakanın karar kesinleştikten sonra TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılarak devamına hükmedilmiştir. Davacı kadın; reddedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davalı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmamaktadır. Böyle bir talep olmadığı halde, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....
Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; boşandıkları, davalı kadın için 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 13.07.2005 tarihinde kesinleştiği; davalı kadının daha sonra .... 6. Aile mahkemesi 2009/347 Esas ile yoksulluk nafakasının artırılması davası açtığı ve nafakanın 500 TL ye çıkarıldığı, kararın 22.10.2009 da kesinleştiği , davalı kadının bekar olduğu, aylık 976 TL gelirinin olduğu, kendine ait evde yaşadığı, iki çocuğu ile birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; davalının çalıştığı, yoksul olmadığı gerekçe gösterilerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının söz konusu işte asgari ücretli olarak çalışmakta olduğu dosya kapsamına yansıyan belgeler ile sabittir....
Aile Mahkemesi TARİHİ :10.04.2014 NUMARASI :Esas no:2012/865 Karar no:2014/318 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek eş tarafından, kadının davasının kabulü, tazminat miktarları, yoksulluk nafakası talebinin reddi, iştirak nafakasının miktarı, ziynetlerin kabulü, eşya iadesi talebinin reddi bakımından; davalı-karşı davacı kadın eş tarafından ise kocanın davasının kabulü, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar, reddedilen tazminat talepleri, velayet, reddedilen yoksulluk nafakası talebi ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, daha önce davalı erkek tarafından boşanma davası açılmış ve davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından sonra kesinleşen boşanma kararı ile evlilik son bulmuştur. Bu halde dava konusuz hale gelmiştir....
Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığı, aylık düzenli geliri ve mal varlığı olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi doğrudur. İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları da tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyete uygundur. Davacı kadın, dava dilekçesinde nafakalar yönünden ÜFE/TEFE oranında yıllık artış talep etmiş olup, mahkemece talebi aşar şekilde ÜFE artışına hükmedilmiştir. Bu haliyle davalı erkeğin iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, yıllık artış oranına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 7 ve 8.bentlerindeki "her yıl ÜFE oranında artırılmak kaydıyla" ibaresinin kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE/TEFE ortalaması oranında artırılmasına karar verilmiştir....
tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 450,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına, kadın yararına 19.000,00 TL maddî ve 18.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir....