Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Davacı vekili dava dilekçesi ile; boşanma davasında tarafların karşılıklı talebi olmadığından nafakaya hükmedilmediği ancak boşanma davasından sonra müvekkilinin ekonomik olarak zor duruma düştüğü iddiasıyla davacı kadın lehine 200 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuk lehine 300 TL iştirak nafakası bağlanmasını talep ve dava etmiştir.Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 200 TL yoksulluk, 200 TL iştirak nafakasına hükmedilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.TMK'nun 175.maddesine göre; ''Boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir.''...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı erkek tarafından, yoksulluk ve iştirak nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı erkeğin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hakim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez (HMK m.26/1). Davalı kadının yoksulluk nafakası talebi bulunmamaktadır. Böyle bir talep olmadığı halde, kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından, iştirak ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere, daha önce davalı erkek tarafından boşanma davası açılmış ve davacı kadın tarafından açılan boşanma davasından sonra kesinleşen boşanma kararı ile evlilik son bulmuştur. Bu halde dava konusuz hale gelmiştir....

        Yoksulluk nafakasının kaldırılması talebi, azaltılması talebini de içermekte olup, bu durum nafakanın miktarını tayinde ve indirilmesinde etken olarak dikkate alınmalıdır. Dosyadaki bilgi ve belgelerden; boşandıkları, davalı kadın için 200 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği ve kararın 13.07.2005 tarihinde kesinleştiği; davalı kadının daha sonra .... 6. Aile mahkemesi 2009/347 Esas ile yoksulluk nafakasının artırılması davası açtığı ve nafakanın 500 TL ye çıkarıldığı, kararın 22.10.2009 da kesinleştiği , davalı kadının bekar olduğu, aylık 976 TL gelirinin olduğu, kendine ait evde yaşadığı, iki çocuğu ile birlikte yaşadığı anlaşılmaktadır. Her ne kadar mahkemece; davalının çalıştığı, yoksul olmadığı gerekçe gösterilerek davalı lehine hükmedilen yoksulluk nafakasının kaldırılmasına karar verilmiş ise de; davalının söz konusu işte asgari ücretli olarak çalışmakta olduğu dosya kapsamına yansıyan belgeler ile sabittir....

          İlk derece mahkemesince; davacının yoksulluk nafakasının artırılması talebi yönünden açılan davasının reddine, davacının iştirak nafakasının artırılması talebi yönünden açılan davanın kabulü ile müşterek çocuk yararına hükmedilen aylık 500,00 TL iştirak nafakasının aylık 1.000,00 TL'ye çıkartılmasına, nafakanın çocuğun reşit olacağı tarihe kadar devamına, nafakanın karar kesinleştikten sonra TÜİK tarafından belirlenecek ÜFE oranında artırılarak devamına hükmedilmiştir. Davacı kadın; reddedilen yoksulluk nafakasının artırılması talebine yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. 6763 sayılı yasanın 41. maddesi ile değişik Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341/2. maddesi gereğince; miktar veya değeri üç bin Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir. Parasal sınırların arttırılmasına ilişkin 6763 sayılı Yasanın 44. maddesi ile değişik Ek-1....

          Davacı kadının boşanmaya sebep olan olaylarda kusuru bulunmadığı, aylık düzenli geliri ve mal varlığı olmadığı, boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından TMK 175.madde gereğince kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesi doğrudur. İştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarları da tarafların dosyaya yansıyan sosyal ekonomik durumu ve hakkaniyete uygundur. Davacı kadın, dava dilekçesinde nafakalar yönünden ÜFE/TEFE oranında yıllık artış talep etmiş olup, mahkemece talebi aşar şekilde ÜFE artışına hükmedilmiştir. Bu haliyle davalı erkeğin iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası verilmesi ve miktarlarına yönelik istinaf talebinin reddine, yıllık artış oranına yönelik istinaf talebinin kısmen kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararının 7 ve 8.bentlerindeki "her yıl ÜFE oranında artırılmak kaydıyla" ibaresinin kaldırılmasına, iştirak ve yoksulluk nafakalarının her yıl ÜFE/TEFE ortalaması oranında artırılmasına karar verilmiştir....

          Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkilinin öğrenci olduğunu, herhangibir gelirinin olmadığını, geçiminin annesi tarafından karşılandığını ileri sürerek 150 TL, bu sebeple iştirak nafakasının 500 TL'ye yükseltilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, iştirak nafakasının davacının 18 yaşını ikmal etmesiyle kalktığı anlaşıldığından aylık 200 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Her ne kadar Mahkemece, davacının talebi yoksulluk nafakası hukuki nitelendirilmesi yapılarak hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de; dava niteliği itibari ile yardım nafakası talebine ilişkindir....

            Aile Mahkemesinin 16/06/2011 tarih ve 2010/1707 E., 2011/845 K. sayılı kararı ile boşandıklarını, davacı için aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası, müşterek çocuklar için aylık 300,00'er TL iştirak nafakası takdir edildiğini, bu nafakaların her yıl ÜFE oranında artırılmasına karar verildiğini, müvekkilinin ve müşterek çocukların ihtiyaçlarının arttığını, müvekkilinin tek başına ihtiyaçları karşılamakta zorlandığını, çocukların eğitimlerinin devam ettiğini, bağlanan nafakaların yetersiz kaldığını belirterek, yoksulluk nafakasının aylık 2.000 TL'ye, iştirak nafakalarının ise, ayrı ayrı aylık 1.500'er TL'ye yükseltilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

              GEREKÇE;Dava,erkeğin davasında yoksulluk nafakasının kaldırılması/olmazsa indirilmesi ve iştirak nafakalarının indirilmesi,kadının karşı davasında ise yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalarının artırılması/gelecek yıllardaki artış oranının da belirlenmesi taleplerinden ibarettir. HMK'nun 355. maddesi gereğince; istinaf dilekçesinde sayılan sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak inceleme yapılmıştır....

              Davacı kadın tedbir ve iştirak nafakalarının az olduğunu belirtmiş olmakla tarafların müşterek çocuğu İlayda'nın 17.08.2019 tarihinde ergin hale gelmesi nedeniyle artık onun açısından iştirak nafakası söz konusu olmadığından İlayda yönünden verilen tedbir nafakası miktarı tarafların ekonomik sosyal durumu ve dosya kapsamına uygun olmakla istinaf talebinin reddine, İlayda ergin hale geldiğinden iştirak nafakasına yönelik istinaf talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, Ege yönünden verilen tedbir nafakası miktarı uygun olmakla buna yönelik istinaf talebinin reddine, Ege yönünden iştirak nafakası miktarının da tarafların dosyaya yansıyan ekonomik sosyal durumu dikkate alındığında az olduğuna kanaat getirilmiş ayrıca davacı taraf nafakaya yıllık artış oranı belirlenmesini HMK 141.madde kapsamında yasal sürelerde talep etmemiş olup, 26.02.2018 tarihli dilekçesinde talep etmiş olmakla bu talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği de gözetilerek istinaf...

              UYAP Entegrasyonu