Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, müvekkilinin 8 yıldır yoksulluk nafakası ödediğini, yeni bir aile ve hayat kurmasına rağmen ömür boyu yoksulluk nafakası ödemesinin de hakkaniyete uygun olmadığını, davalının işe girmesiyle yoksulluğun ortadan kalktığını belirterek, davanın kabulü ile davalının yoksulluk durumunun ortadan kalkması ve müvekkilinin mevcut durumu nedeniyle, halen ödemekte olduğu aylık 200,00....

Nitekim, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 07.10.1988 gün ve 1998/2-656-688; 28.02.2007 gün ve 2007/3-84-95; 16.05.2007 gün ve 2007/2-275-275; 11.03.2009 gün, 2009/2-73-118 sayılı ilamlarında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların "yoksul" kabul edilmesi gerektiği benimsenmiştir. Önemle belirtilmelidir ki, asgari ücretle çalışılıyor olması, yoksulluk nafakası bağlanmasını olanaksız kılan bir olgu değildir. Aldığı ücret kendisini yoksulluktan kurtarmayacak ve insanca yaşayıp geçinme olanağı sağlayamayacak düzeyde olan eş de, diğer koşulları varsa yoksulluk nafakası isteyebilir. O halde, yerel mahkemenin karşı davacı kadın lehine yoksulluk nafakası hükmedilmesi gerektiğine ilişkin direnme kararı yerindedir. Ne var ki, mahkemece hükmedilen yoksulluk nafakası miktarına yönelik diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmemiştir....

    Davacı-karşı davalı vekili dava dilekçesinde; tarafların boşandıklarını, müvekkili lehine 250 TL yoksulluk, müşterek çocuk.... için 150 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, davacı için takdir edilen nafakanın 500 TL'ye, küçük için takdir edilen nafakanın 300 TL'ye yükseltilmesi, nafakaların her yıl belirli bir oranda arttırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı cevap dilekçesi ile; davacının çalıştığını, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını, müşterek çocuğun ihtiyaçlarının da bir buçuk yıllık zaman dilimi içinde değişkenlik göstermediğini, davacının davasının reddi ile, yoksulluk nafakasının kaldırılmasına, bu istem kabul edilmediği takdirde aylık 250 TL olan yoksulluk nafakasının 100 TL'ye indirilmek suretiyle azaltılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

      Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz (TMK.m.175) Somut olayda ilk derece mahkemesince verilen 02/04/2019 tarihli karar ile kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmediği, bunun istinafa konu edilmediği halde ilk derece mahkemesince yeniden verilen 08/03/2022 tarihli karar ile kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verildiği anlaşılmış olup, kadının yoksulluk nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde karar vermek gerekmiş, kaldı ki; toplanan delillerle yeterli ve düzenli gelir getiren bir işte sigortalı olarak çalışan kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının da oluşmadığı anlaşılmıştır. İlk derece mahkemesince de kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine ilişkin kararın kaldırılmasına ve karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir....

      AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 04.03.2022 NUMARASI : 2021/639 ESAS, 2022/238 KARAR DAVA KONUSU : İŞTİRAK NAFAKASININ ARTIRIMI KARAR : Mahalli mahkemece verilen karara karşı taraflarca istinaf kanun yoluna başvurulduğundan; Dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların İstanbul Anadolu 9. Aile Mahkemesinin 2015/865 Esas ve 2016/478 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, velayeti anneye verilen çocuk için aylık 300,00 TL iştirak nafakasına hükmedildiğini, çocuğun yaşının büyüdüğü ve masraflarının arttığını belirterek nafakanın aylık en az 1.500,00 TL'ye yükseltilmesine, her yıl en az TÜFE,ÜFE oranı üzerinden mahkemece belirlenecek makul oranda artırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; "İstanbul Anadolu 9....

      Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, kusur durumuna, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine yoksulluk nafakası verilmesinin yerinde olduğu, ancak hükmedilen yoksulluk nafakası miktarının ise az olduğu, ayrıca üfe oranında arttırım talebi hakkında karar verilmemesinin hatalı olduğu anlaşılmakla, kadın yararına aylık 450,00TL yoksulluk nafakasına, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına karar verilmiş olup davacı kadın vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. Çocuk için verilen tedbir-iştirak nafakası açısından: Çocuk lehine tedbir nafakası takdirinde hukuka aykırılık bulunmadığı, takdir edilen miktarın ise günün ekonomik şartlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına ve hakkaniyete göre uygun anlaşıldığından davacı kadın vekilinin istinaf talebinin reddine karar verilmiştir....

      babası ile yaşadığını, bu nedenlerle müvekkili için Kocaeli 2 Aile Mahkemesinin 2006/628 E.-2007/923 K. sayılı ilamı ile takdir edilen 200 TL yoksulluk nafakasının 2.000 TL'ye, çocuklar için 150'şer TL olarak takdir edilen iştirak nafakasının toplamda 3.000 TL'ye çıkartılmasına, yoksulluk nafakası ve iştirak nafakalara her yıl ÜFE oranında attırılmasına karar verilmesini talep ederek dava açmıştır....

      mahkemenin karşı davaya ilişkin hüküm bölümünde iştirak nafakası ve yoksulluk nafakasına ilişkin 6 ve 7. bentlerinin, tedbir nafakası kısmından sonra gelen kısımlarının kaldırılmasına, davacı kadın ve müşterek çocuk Sıla için hakkaniyete uygun oranda yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi gerektiği kanaat ve düşüncesiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

      Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile yoksulluk nafakası talebinin reddine, iştirak nafakası talebinin kısmen kabulü ile dava tarihinden başlayarak müşterek çocuklar ...ve ... lehine aylık 300'er TL nafakasının karar kesinleşinceye kadar tedbir, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak davalıdan tahsiline, davacının ziynet alacağına ilişkin davasının reddine karar verilmiş, hüküm davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm davalının aşağıdaki bent dışından kalan temyiz itirazları yerinde değildir. 2- Davalının yargılama giderlerine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Somut olayda, mahkemece, davacının yoksulluk nafakası talebi ile ziynet alacağı talebinin reddedildiği, iştirak nafakası talebinin ise kısmen kabul edildiği, davacı tarafça yapılan toplam 594,14 TL yargılama giderlerinin davalıdan alınarak davacıya...

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından tedbir ve yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarı yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, nafakalar, tazminatlar ve reddedilen tazminat talepleri yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesinin 21.01.2019 tarihli kararıyla her iki davada kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. Hüküm, davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi, tazminatların ve tedbir nafakasının miktarına ilişkin olarak, davalı-davacı erkek tarafından ise kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve manevi tazminat talebi yönünden temyiz edilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu