WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; 168 inci maddenin 3. fıkrası mucibince yapılmayan şikayetlerde icra mahkemesinin resen inceleme ve değerlendirme yapamayacağını, gerekçeli kararda 170/a-2. maddeye dayanarak resen karar verildiğini, dava konusu çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı gerekçesine dayanılarak 168/3. madde kapsamında yapılan bir şikayet söz konusu olmadığını, davacının 169. madde kapsamında borca itiraz etmediğini, davacı tarafından 168/3 kapsamında 5 günlük şikayet süresine de uyulmak suretiyle yapılmış bir şikayet olmadığından, İİK'nın 170/a-2. maddesinin resen uygulanmasının mümkün olmadığını, davacı borca itiraz ettiğine göre İlk Derece Mahkemesi İİK m. 169/a-1 uyarınca borcun ödenip ödenmediğininin araştırması gerektiğini, bunun haricinde dava dilekçesinde iddia edilmeyen hususlarda resen araştırma yapmasının mümkün olmadığını, davacının 168/3. madde kapsamında çekin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına ilişkin bir iddiada bulunmadığına göre, 170/a-2 uyarınca...

İİK’nun 170/a-2 maddesi hükmüne göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE: Uyuşmazlık, senede dayalı olarak başlatılan kambiyo takibinde, kambiyo vasfına yönelik şikayet ile borca, faiz ve ferilerine itiraza ilişkindir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 778/1- b maddesi göndermesi ile bonolar hakkında da uygulanması gereken aynı Kanun'un 703/2. maddesi uyarınca; çift vadeli olarak düzenlenen senetler bono vasfında sayılamaz. Ancak düzenleme tarihinin vade tarihinde tekrarı çift vade anlamına gelmez. Aksinin kabulü aşırı şekilcilik olup hak kaybına neden olur. Bu nedenle takibe dayanak senedin kambiyo vasfına haiz olduğu sabittir. İİK’nun 169/a-l. maddesi gereğince; borcun bulunmadığı veya itfa yahut imhal edildiği, resmi veya imzası ikrar edilmiş bir belge ile kanıtlandığı takdirde mahkemece itiraz kabul edilir. Yargıtay'ın yerleşik içtihatlarına göre de, ödeme iddiasının kabul edilebilmesi için, söz konusu ödeme belgelerinde, takibin dayanağı olan senede açıkça atıfta bulunulması zorunludur....

Dava, bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takipte borca itiraza ilişkindir. İlk derece Mahkemesi kararında da belirtildiği üzere, kambiyo senetlerine mahsus takipte borçlu olunmadığı iddiası İİK'nın 169/a-1. maddesinde yazılı delillerle ispatlanabilir. Senedin düzenlenmesine esas teşkil eden temel borç ilişkisinin bulunmadığı, senedin düzenlenmesi sırasında irade bozukluğuna yol açan tehdit ve sair hususların bulunduğu iddialarının dar yetkili icra mahkemesinde incelenmesi olanağı bulunmayıp anılan iddialar, ancak genel mahkemelerde açılacak menfi tespit davasının konusunu oluşturur. Davacı, yargılama sırasında iddialarına dayanak teşkil edecek nitelikte İİK'nın 169/a-1. maddesinde tanımlanan yazılı delil sunamamıştır. Davacının imzaya yönelik bir itirazı da yoktur. Lehdar hamilin kim olduğu hususunda da tereddüt bulunmamaktadır....

Somut olayda; borçlunun yetki itirazı ile beraber sair itiraz ve şikayet nedenlerini ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, ilk derece mahkemesince yetki itirazının kabulü nedeniyle sair istemlerin incelenmediği, Bölge Adliye Mahkemesince İİK'nun 50/2. maddesine uygun olacak şekilde öncelikle mahkemenin yetki itirazına ilişkin kararı değerlendirilerek yetki itirazının reddi gerektiğine karar verildiği, ancak buna ilişkin değerlendirmenin gerekçe kısmında yapılması ile yetinilerek sair itiraz ve şikayetlerin incelenmesi maksadıyla dosyanın HMK'nun 353/1-a-6. bendi gereğince ilk derece mahkemesine gönderilmesine kesin olarak karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 22....

    İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı alacaklı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Takip dayanağı senedin 18/05/2017 düzenleme tarihli ve 05/01/2018 vade tarihli olduğunu, düzenleme tarihinin yanlışlıkla tediye tarihi kısmına yazıldığını belirterek ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden yargılama yapılarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; takibe dayanak yapılan belgenin bono vasfına haiz olmadığını, kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takibe konu olamayacağı yönündeki yerel mahkeme kararının usul ve yasaya uygun olduğunu belirterek davalının istinaf başvurusunun reddine karar verilmesini talep etmiştir. GEREKÇE: Uyuşmazlık, icra takibine konu senedin kambiyo senedi vasfını taşımadığından kambiyo senetlerine mahsus haciz yol ile icra takibine konu edilemeyeceğine dair İİK'nun 170/a maddesine dayalı şikayet niteliğindedir....

    Her ne kadar davacı tarafça takibe konu senedin, teminat senedi olduğu ve kayıtsız şartsız ödeme vaadi içermediği ve bu suretle kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile ilamsız icra takibine konu edilemeyeceği iddia edilmiş ve takibe konu senet metninin arka yüzünde "işbu senet 16/02/2020 tarihinde Ebru Laçinkaya teminat olarak verilmiştir " kaydı mevcut ise de Y....

    Dairemizce yapılan değerlendirmede; Kayseri Genel İcra Müdürlüğünün 2022/42449 Esas sayılı dosyasında, davalı alacaklı tarafından davacı borçlu T1 ve dava dışı Seyit Ali Özden aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlatıldığı, davacı borçlu tarafından dayanak senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmaması nedeniyle takibin iptali istemli işbu davayı açtığı anlaşılmıştır. Takibe dayanak senedin incelenmesinde, 03/03/2021 tanzim 30/06/2021 vade tarihli keşidecisi Seyit Ali Özden, kefili Erol Gökduman, lehtarının T3 olduğu, senet bedelinin 100.000,00 TL olup, senedin arkasında "T3 ve T1 arasında imzalanan 03/03/2021 tarih ve S01- 030321- EG Sözleşme numaralı ve 03/03/2021 tarihli sözleşmenin kapı teslimine ilişkin teminattır " ibaresinin bulunduğu görülmüştür. TTK'nun 688/2 ve 6102 Sayılı TTK'nun 776. maddeleri uyarınca bononun, kayıtsız şartsız muayyen bir bedeli ödeme vaadi unsurunu taşıması zorunludur....

    İcra Hukuk Mahkemesince, İcra İflas Kanunu’nun 4. maddesi uyarınca her icra hakiminin kendisine bağlanan icra dairesi işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceleyeceğinin düzenlendiği, dava dilekçesi kapsamında dava konusunun ... 5. İcra Müdürlüğünün 2019/10628 esas sayılı dosyasına dair olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. ... 5. İcra Hukuk Mahkemesince ise, takibe dayanak çekin keşide yerinin ve borçlunun ikametgahının ... ili olduğu, bu nedenle ... icra dairelerinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İİK'nın 4. maddesi gereğince, takip hangi icra dairesinden başlamış ise bu takiple ilgili itiraz ve şikayetler, takibin yapıldığı yer icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesinde çözümlenir. Bu husus, kamu düzenine ilişkin kesin yetki niteliğindedir....

      Mahkememizce yapılan incelemede; takip konusu çekte keşide yerinin Kocaeli olduğu, çekteki muhatap bankanın Körfez/Kocaeli olduğu, davacı borçlu şirketi ikamet adresinin Kocaeli olduğu, bu durumda İstanbul icra dairelerinde takip yapılmasının olanaklı bulunmadığı, İİK.nun 50 ve HMK.nun 6 maddesi gereği süresinde yapılan yetki itirazının kabulü ile yetkili olarak Kocaeli icra müdürlüğü gösterildiğinden dosyanın yetkili Kocaeli icra müdürlüklerine gönderilmesine yetki itirazı kabul edildiğinden sair itirazların incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, "Davacı yanın Yetki itirazının kabulü ile İstanbul İcra Dairesinin yetkisizliğine, HMK.nun 6 ve İİK.nun 50.maddeleri hükmü gereğince,İstek halinde dosyanın yetkili Kocaeli İcra Dairesine gönderilmesine, sair itirazların incelenmesine yer olmadığına" karar verildiği görülmüştür....

      UYAP Entegrasyonu