İİK.nun 168/1. maddesinin 3, 4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin, borca itiraz eden borçluya 15/07/2015 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun ise yasal beş günlük süreden sonra (03/08/2015 tarihinde) icra mahkemesine itirazlarını bildirdiği, ödeme emri tebliğinin usulsüzlüğüne ilişkin olarak da bir şikayette bulunulmadığı görülmektedir. O halde, mahkemece borçlunun başvurusunun süresinde olmadığı kabul edilerek itirazın süreden reddine karar verilmesi gerekirken esasının incelenerek kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından iki adet bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibinde, borçlunun borca itirazı üzerine, mahkemece, davanın reddine karar verildiği anlaşılmıştır. İİK.nun 168/1. maddesinin 3,4 ve 5. bentleri hükmüne göre, borçlunun borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini yasal 5 günlük süresi içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur....
İİK.nun 168/5. maddesi hükmüne göre, borçlunun, borçlu olmadığını veya borcun itfa edildiğini, mehil verildiğini, alacağın zamanaşımına uğradığını, imzaya itirazını ve takibin müstenidi olan senedin kambiyo senedi vasfına haiz olmadığına yönelik şikayetini ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş günlük süre içerisinde icra mahkemesine yapması zorunludur. Somut olayda, ödeme emrinin borçlu kooperatife 22/05/2014 tarihinde tebliğ edildiği halde, yasal beş günlük süreden sonra 28/05/2014 tarihinde imza itirazı ile icra mahkemesine başvurulduğu görülmektedir. O halde, mahkemece, borçlu tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüzlüğü de iddia edilmediğine göre, itirazın süre aşımından reddine karar verilmesi gerekirken esası incelenerek yazılı şekilde takibin durdurulması isabetsizdir....
Alacaklı kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile takip talebinde bulunduğu halde, icra dairesi borçluya (10 örnek nolu ödeme emri yerine) yanlışlıkla genel haciz yolu ile takibe ilişkin 7 örnek nolu ödeme emri göndermiş ve alacaklı buna karşı şikayet yoluna başvurup 7 örnek nolu ödeme emrini iptal ettirmemiş ise, icra takibine (artık) genel haciz yolu ile takip olarak devam edilir (Prof. Dok. Baki Kuru, İcra İflas Hukuku ikinci baskı el kitabı sahife 815.). O halde mahkemece; alacaklının takip talebine aykırı olarak düzenlenen genel haciz yolu ile ödeme emrine karşı, alacaklı tarafından yapılmış bir şikayet bulunmadığından takibin genel haciz yolu ile takip olarak devam ettiği gözetilerek, genel haciz yolu ile yapılan takibin borçlu tarafın itirazı nedeniyle durdurulması ve kambiyo senetlerine özgü gönderilen örnek 10 ödeme emrinin iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; Uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde (davacı T1 yönünden) ödeme emrinin usulsuz tebliği şikayetine, senedin kambiyo vasfına yönelik şikayete, yetkiye ve borca itiraza ilişkindir. HMK'nun 297/2 maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi usulen zorunludur....
Dava dilekçesinin içeriğine göre, davacının keşidecinin kendisi lehine senet düzenleyemeyeceği ve bu senede dayanarak kambiyo takibi yapılamayacağı iddiası İİK'nın 170/a maddesine dayalı takibin şikayet yoluyla iptali istemi olup, bunun yanısıra borcun bulunmadığı iddiası borca itiraza ilişkindir. Mahkemece dava doğru şekilde tavsif edilmiştir. İİK'nın 168, 169 ve 170 ve 170/a maddelerinde; kendisine ödeme emri tebliğ edilen borçlunun ödeme emrinin tebliğinden itibaren takip müstenidi kambiyo senedindeki imzanın kendisine ait olmadığı iddiasında ise bunu, borçlu olmadığı, borcun itfa edildiği, mehil verildiği, alacağın zaman aşımına uğradığı veya yetki itirazını sebepleri ile birlikte, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre kambiyo hukuku bakımından takip hakkı olmadığını yahut takip dayanağı belgenin kambiyo senedi vasfında olmadığını (şikayet yoluyla) beş gün içinde açıkça bir dilekçe ile icra mahkemesine bildirmesi gerektiği hükme bağlanmıştır....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Mahkemece yapılan yargılama sonunda, ''Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine konu senedin kambiyo niteliği taşımadığına yönelik şikayet ile borca itiraz niteliğindedir. İcra ve İflas Kanununun 170/a-2 maddesinde "İcra mahkemesi müddetinde yapılan şikayet veya itiraz dolayısıyle, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re'sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir.", denmektedir. İİK'nun 170/a-3 maddesinde; "Her ne suretle olursa olsun, imza inkarı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz" hükmünü içermektedir....
Davacı borçlu istinaf başvurusunda; kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı tarafa borcu olmadığı gibi, senede konu kendisine herhangi bir para da verilmediğini, bu senedin davalı şirkette çalıştığı süre boyunca şirkete karşı bir hata yapmaması, işi bırakmaması için baskı unsuru olarak hazırlandığını, tensip zaptının kendisine tebliğ edilmediğini, tanıklarının dinlenmediğini, davalı şirkette çalıştığı sürece kendisine tahsis edilen aracı iade ettiğini, buna dair teslim tutanağını dosyaya sunduğunu, ancak mahkemenin bu konuda bir değerlendirme yapmadığını, senet içeriğinin davalı tarafça doldurulduğunu belirterek mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Uyuşmazlık; kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile başlatılan icra takibine konu edilensenedin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesiyle takibin iptali istemine yönelik şikayet ve borca itiraz niteliğindedir. Ankara 31....
İcra Müdürlüğü'nün 2020/1882 E. sayılı takip dosyasının incelenmesinde, davalı alacaklı lehtar tarafından davacı borçlu keşideci aleyhine bir adet bonoya dayanılarak kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla takibe başlandığı, örnek 10 ödeme emrinin borçluya 11.07.2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun yasal 5 günlük süre içerisinde 16.07.2020 tarihinde yetkiye ve borca itiraz ettiği, dosya içerisindeki senet suretine göre bononun şekli unsurlarının tam olduğu görülmüştür. İİK.nun 170/a-2 maddesine göre; icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikayet ve itiraz dolayısıyla, usulüne uygun olarak kendisine intikal eden işlerde takibin dayanağı olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını re’sen nazara alarak bu fasla göre yapılan takibi iptal edebilir....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 16/11/2021 NUMARASI : 2021/323 ESAS 2021/503 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı, Borca İtiraz ve Şikayet KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararı aleyhine süresi içinde davalı vekili tarafından istinaf yasa yoluna başvurulmuş olmakla, HMK’nın 353. maddesi gereğince dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Alacaklı tarafça müvekkilleri aleyhine kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile yapılan takipte ödeme emrinin müvekkillerine tebliğ edildiğini, Kayseri Genel İcra Müdürlüğü'nün 2021/24973 Esas sayılı dosyasından yapılan takibin usul ve yasaya aykırı olduğunu, takibin yetkisiz icra müdürlüğünde yapıldığını, öncelikle yetki itirazlarının kabulü ile icra dosyasının yetkili İstanbul İcra Daireleri'ne gönderilmesine, davanın esasına girilmesi halinde ise itiraz ve şikayetin kabulü ile takibin ve ödeme emrinin iptaline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin...