İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2019/290 Esas 2019/297 Karar sayılı mahkeme kararının süresi içinde istinaf yolu ile tetkiki davacı vekili tarafından istenmesi üzerine dosya dairemize gönderilmekle dava dosyası için düzenlenen inceleme raporu dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; Mersin 3. İcra Dairesi'nin 2019/6155 E sayılı takip dosyasından başlatılan çeke dayalı kambiyo senetlerine özgü takipte, takibe konu çekin bankaya ibrazı ile karşılıksızdır işlemi yaptırılmadığını bu nedenle kambiyo vasfına haiz olmadığından kambiyo takibi yapılamayacağını, ayrıca Mersin 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2019/111 E sayılı dosyasından verilen tedbir kararı gereğince çek hakkında işlem yapma yasağı bulunduğunu beyan etmiş, takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı tarafa dava dilekçesi ve ekleri tebliğ edilmemiş, tensiben karar verilmiştir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesi tarafından " ... davanın yetki itirazı yönünden kabulü ile İstanbul 34.icra Müdürlüğünün 2021/30408 esas sayılı takip dosyasında yetkisizliğine, takip dosyasının karar kesinleştiğinde ve istek halinde İcra Müdürlüğü tarafından Çatalca Nöbetçi İcra Müdürlüğüne gönderilmesine yetki itirazı kabul edildiğinden diğer şikayet ve itirazlar hakkında mahkememizce karar verilmesine yer olmadığına" dair karar verildiği görülmüştür....
Dolayısıyla, ilk derece mahkemesince, yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin ve borca itirazının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi hukuken isabetli olmadığından, HMK'nun 355 ve 353/1- b-2 maddeleri gereğince ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, hüküm kurulması yeniden yargılama yapılmasını da gerektirmediğinden, davacının senedin kambiyo vasfına yönelik şikayetinin ve borca itirazının reddine, davacı tarafın yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun reddine, oy birliği ile karar verilmiştir....
Borçlu, yetki itirazı ile birlikte borca itirazlarını bildirmemiş olsa bile, takibin şekline göre yetkili icra dairesince gönderilen ödeme emrinin tebliği üzerine, süresi içinde yetkili icra mahkemesine borca itirazlarını ve şikayetlerini sunabilir. Bir başka deyişle, yetkili icra dairesince, borçluya yeniden ödeme emri tebliğ edilmesi üzerine borçlu tarafından yapılacak itiraz ve şikayetler, o icra dairesinin bağlı olduğu icra mahkemesince incelenerek değerlendirilir. Mahkemece, yetki itirazının kabulüne karar verildiğine göre bu aşamadan sonra artık borca itiraz ve İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında karar verilmesi mümkün değildir. Buna rağmen borçlu tarafın, İİK.nun 170/a maddesi uyarınca yapılan şikayet hakkında inceleme yapılıp karar verilmediğine yönelik istinaf kanun yoluna başvurmasında hukuki yararı bulunmadığının kabulü gerekir. Açıklanan nedenlerle istinaf başvurusu yerinde görülmediğinden istinaf talebinin reddine karar vermek gerekmiştir....
İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; takibe konu senette düzenleme yeri bulunmadığını, takip dayanağı belgenin bu haliyle bono-kambiyo senedi vasfında olmadığını, senette “yetki kısmında yazan Susurluk kelimesinin tanzim yeri olarak kabulünün ve buna istinaden davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirterek, mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, bonoya dayalı kambiyo takibinde senedin kambiyo vasfı bulunmadığından bahisle takibin iptali istemine ilişkindir. İİK'nın 170/a maddesi "Borçlu, alacaklının bu fasıl hükümlerine göre takip hakkı olmadığını 168 inci maddenin 3 üncü bendine göre şikayet yolu ile ileri sürebilir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince "Davacıların yetki itirazı yerinde görülmüş ve itirazının kabulü ile yapılan takipte İstanbul İcra Dairelerinin yetkisizliğine, kararın kesinleşmesi ve talep halinde, takip dosyasının, Ankara İcra Dairesi'ne gönderilmesine, icra müdürlüğünün yetkisizliğine karar verilmiş olması karşısında, sair şikayet ve itirazlara ilişkin karar verilmesine yer olmadığına "dair karar verildiği görülmüştür....
İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2021 NUMARASI : 2020/1524 ESAS- 2021/747 KARAR DAVA KONUSU : Yetki İtirazı KARAR : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının istinaf yolu ile incelenmesi talep edilmiş olup, dosya yerel mahkemece Dairemize gönderilmiş olmakla, üye hakim tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosyadaki tüm belgeler okunup incelendikten sonra gereği görüşülüp, düşünüldü. İDDİA VE SAVUNMANIN ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; karşı taraf İstanbul 5.İcra Müdürlüğün 2020/27479 Esas sayılı dosyası ile müvekkilinin ve diğer şahıslar aleyhine icra takibi başlatıldığını, İstanbul İcra Daireleri takip için yetkili olmadığını, icra dairesinin yetkisine itiraz ettiklerini, itirazın kabulüne; takip için İstanbul Anadolu Adliyesi ve Sakarya adliyesi icra dairelerinin yetkili olduğunu belirterek, yetki itirazının kabulü ile yetkili icra dairelerinin İstanbul Anadolu adliyesi icra daireleri olduğuna karar verilmesini talep etmiştir....
"0" rakamının üzerine optik ve spektroskopik yöntemlerle fark saptanamayan bir kalem ile herhangi bir rakamla eşleşmeyen tehdit işaretine benzer çizgiler çizilmiş olduğu yönünde rapor tanzim edildiği anlaşılmış; sonuç olarak senet üzerindeki imzanın davacı T1 elinden çıktığı yönünde rapor verilmesi karşısında davacının Davacının imza ve senetteki tahrifat nedeni ile kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı itirazı yönünden davanın reddine,imzaya itirazının haksız olduğu anlaşılan borçlunun takip konusu alacağın (259.000,00 TL) %10 oranında (25.900,00 TL) adli para cezası ile mahkumiyetine karar verilmesi gerekmiş...'' şeklindeki gerekçe ile "davacının imza ve senetteki tahrifat nedeni ile kambiyo senedi vasfına haiz olmadığı itirazı yönünden davanın reddine, İmzaya itirazının haksız olduğu anlaşılan borçlunun takip konusu alacağın (259.000,00 TL) %10 oranında (25.900,00 TL) adli para cezası ile mahkumiyetine" karar verilmiştir....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takip dosyasında 2 borçlu bulunduğunu, diğer borçlu yönünden takibin kesinleştiğini, bu nedenle yetki itirazının reddine karar verilmesini, ayrıca takip konusu 4 adet çekteki imzanın davacı şirket yetkilisine ait olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. İlk derece mahkemesi gerekçeli kararında özetle; "...Dosyada bulunan tüm bilgi, belge ve beyanlar birlikte değerlendirildiğinde; Somut olayda, davacı vekilinin yetki itirazı yanında, imzaya yönelik olarak da itirazda bulunduğu anlaşıldığından öncelikle yetki itirazı yönünden değerlendirme yapmak gerekmiştir....
Hukuk Dairesinin kambiyo senetlerine yönelik ihtiyati haciz kararlarının temyizi üzerine verdiği kararlarda; kambiyo senedinin protesto edilerek karşılıksız kalmasından sonra götürülecek borç haline dönüştüğü, bu nedenle alacaklının yerleşim yeri mahkemesinden ihtiyati haciz kararı alınabileceği yolunda kararları bulunmakta ise de, anılan kararların ihtiyati haciz taleplerine yönelik olduğu, çeke dayalı takipte ise yetkili icra dairesinin belirlenmesine yönelik Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin yerleşik kararlarında; kambiyo senetlerine dayalı takipte dayanak belgenin ödeme için ibrazı ve karşılıksız kalması ya da protesto görmesi halinde aranılacak borç niteliğinin değişmeyeceği, borcun götürülecek borç haline dönüşmeyeceği ve sair yetki kuralları ile örtüşmediği müddetçe alacaklının kendi yerleşim yerinde takip yapamayacağı belirtilmektedir....