Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

de keşide edildiği ve muhatap bankanın da yargı çevresi dışında bulunduğu anlaşıldığından; sair itirazlar incelenmeksizin yetki itirazının kabulüne karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Borçlu vekili istinaf dilekçesinde; Yerel mahkemenin yetki itirazının kabulüne ilişkin kararına karşı itirazları olmadığını, mahkemenin takibin iptali talebi yönünden inceleme yapmadığını, müvekkilinin alacaklıya borcu olmadığını, lehine hükmedilen vekalet ücretinin eksik olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir. C....

    Yahyalı Asliye Hukuk Mahkemesince, somut olayda, kesin yetki halinin söz konusu olmadığı, mahkemenin HMK'nın 6. maddesi gereğince genel yetkili mahkeme konumunda da bulunmadığı, keşif mahallinde bulunmanın mahkemeyi yetkili hale getirmeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun "Yetki itirazının ileri sürülmesi" başlıklı 19/2. maddesi; "Yetkinin kesin olmadığı davalarda, yetki itirazının, cevap dilekçesinde ileri sürülmesi gerekir. Yetki itirazında bulunan taraf, yetkili mahkemeyi; birden fazla yetkili mahkeme varsa seçtiği mahkemeyi bildirir. Aksi takdirde yetki itirazı dikkate alınmaz." hükmünü içermektedir....

      Şti'in yetki itirazı olmadığından, davalı borçlu ile davalı 3.kişi arasında arasında İİK 282 maddesi gereğince zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ve yetki itirazının zorunlu dava dava arkadaşları tarafından birlikte yapılması gerektiğinden davalı borçlunun yetki itirazında bulunmaması nedeniyle davalı borçlunun yetki itirazının reddine karar verilerek davanın esasının incelenmesi, taraf delillerinin toplanması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle hüküm tesisi isabetli görülmemiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı..... San. Tic. Ltd. Şti vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalı ... Trz. Müh. Mim. Rek. San. Tic. Ltd. Şti'ye geri verilmesine 8.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz” düzenlemesinin yer aldığını, aksi hâlde sendikal örgütlenme çalışmasının yapılmadığı bir işyerinin yetki tespit işlemine dâhil edilmesinin sendikanın toplu ... sözleşmesi yapma hakkına zarar vereceğini, bir işyerinin hangi işkolunda faaliyette bulunduğunun işverenler tarafından SGK'ya yapılan tescillerle Bakanlığın sistemine ulaştığını, ...'...

          Davacı tarafça iş kolu tespiti konusunda Bakanlığa bir işkolu tespiti talebi ve buna bağlı olarak açılmış bir dava olmadığından 6356 sayılı Kanunun 5. Maddesi 2. Fıkrasında " Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz." şeklinde düzenleme de göz önüne alınarak bu yöndeki itirazlar yerinde görülmemiştir....

          Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar. (2) Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz. (3) İşkolu değişikliği yürürlükteki toplu iş sözleşmesini etkilemez." şeklinde düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasının lafsından ve gerekçesinden; yetki tespit talebinden önce ileri sürülen işkolu tespit talebi ve yine yetki tespitinden önce buna ilişkin açılan davalar, yeni dönem yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici mesele yapılabileceği anlaşılmaktadır. Davacı tarafın iddiası da buna dayanmaktadır. Somut olayda, bakanlığın işkolu tespit kararı ve buna karşı açılan davalar, dava konusu yetki tespitinin öncesine aittir....

          Mahkemelerinin yetkili olduğunu beyan ederek davanın yetki yönünden reddini savunmuştur. Mahkemece tüm dosya kapsamından ve davalı vekilinin yetki itirazına ilişkin dilekçesinin incelenmesi sonucunda mahkemenin yetkisizliğine karar verilmiş, hüküm davacı yanca temyiz edilmiştir. Hükmün davacıya tebliği 7201 sayılı Tebligat Yasasının 21 ve Tebligat Tüzüğünün 28.maddelerine uygun olmadığından davacının temyiz talebi süresinde kabul edilmiş ve temyiz itirazları incelenmiştir. HUMK.nun 187/2 ve 195.maddeleri uyarınca süresinde yetki itirazında bulunulmadığı gözetilmeden mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdı SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre öteki yönleri şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde iadesine, 11.03 .2008 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Bu sebeple; artık davacının müşterek çocuğun velayetinin anneden alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebi, bir "çekişmesiz yargı" işidir (6100 s. HMK. m. 382/2-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir (6100 s.HMK.m.384). Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

              Bu sebeple; artık davacının müşterek çocuğun velayetinin anneden alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebi, bir "çekişmesiz yargı" işidir (6100 s. HMK. m. 382/2-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir (6100 s. HMK. m. 384). Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı" ile ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

                Bu sebeple; artık davacının müşterek çocukların velayetinin babadan alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebi, bir "çekişmesiz yargı" işidir (HMK m. 382/2-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir (HMK m. 384). Velayetin kaldırılması veya ebeveynlerden birinden alınarak diğerine verilmesine, yahut kaldırılan velayetin iadesine ilişkin davalardaki yetki konusunda, Türk Medeni Kanununda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, Hukuk Muhakemeleri Kanunundaki "çekişmesiz yargı ile" ilgili genel yetki kuralı burada da uygulanacaktır. O halde, davacı kendi oturduğu yer mahkemesinde de bu davayı açabilir. Öyleyse, yetki itirazının reddi ile velayetin değiştirilmesi ile ilgili talebin esasının incelenmesi gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

                  UYAP Entegrasyonu