Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

in katılma talebi bulunmadığı gibi dosyada temyiz tarihinden önce verilmiş vekaletnamesi veya yetki belgesi bulunmadığı, tevdii üzerine vekaletname ve yetki belgesi sunamadığı anlaşılmakla, hükmü müşteki adına temyiz hak ve yetkisi bulunmayan Av. ...'in temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun’un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 16.03.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

    Asliye Ticaret Mahkemesi -KARAR- Mahkemece iflas talebi hakkında verilen hüküm temyiz eden davalı vekiline 13.05.2013 günü tebliğ edildiği halde, temyiz dilekçesi davalı yetkilisi olduğunu belirten ancak yetki belgesi bulunmayan ... tarafından İİK'nın 164. maddesinde öngörülen 10 günlük yasal süre geçildikten sonra 27.11.2015 tarihinde verilmiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, ... gün ve ... Esas, ... Karar sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında Yargıtay tarafından da karar verilebileceği kabul edilmiş olmakla, temyiz isteminin reddi gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, davalı yetkilisi olduğunu belirten ancak yetki belgesi bulunmayan ...'nın temyiz isteminin süre yönünden REDDİNE, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Davalı vekili, müvekkilinin ikametgahı itibari ile yetkili mahkemenin Elmadağ Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu bu nedenle dava dilekçesinin yetki yönünden reddi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi uyarınca yetkili mahkemenin ... olarak belirlendiği gerekçesi ile dava dilekçesinin yetki yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu çeklerin keşide yeri ...'dir.Ayrıca menfi tesbitle beraber alacak talebi de vardır. Taraflar arasında yapılmış bir icra takibi bulunmadığından İİK.'nun 72/son maddesindeki yetki kurallarının yanında HUMK.'nun 9.vd. maddelerindeki yetki kurallarının gözetilmesi gerekir. Bu durumda çeklerin keşide yeri olan ... Mahkemelerinin de davada yetkili olduğu gözetilmeden mahkemece aksi düşencelerle yetkisizlik kararı verilmesinde isabet görülmemiştir....

        Davalı vekili davanın yetkisiz mahkemede açıldığını beyan ederek davanın yetki yönünden reddini istemiştir. Mahkemece davacıların 08.10.2007 tarihli protokolün tarafı olmadıkları bu durumda davalının yetki itirazının yerinde bulunduğu gerekçesiyle davanın yetki yönünden reddine karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Davacı 08.10.2007 tarihli protokole taraf değildir. Ancak protokol uyarınca davalı tarafından aracına bilet sayacı takılması ve sayaca bağlı olarak davacıya ödemede bulunduğundan aralarında yazılı olmasa da bir hizmet sözleşmesi mevcuttur. Davacıların talebi eksik ödemenin tahsili istemi olup bir miktar para alacağına yöneliktir. Bu durumda davacıların kendi ikametgahlarında dava açabilecekleri gözetilerek yetki itirazının reddiyle işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile yetkisizlik kararı verilmesi isabetsizdir....

          Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden 2004 sayılı İİK’nin 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir. Paylı mülkiyette ise yine kural olarak borçlu paydaşın alacaklısı, borçlunun payının icra yoluyla satışını isteyebileceğinden 2004 sayılı İİK’nin 121. maddesi uyarınca yetki belgesine dayanarak ortaklığın giderilmesini isteyemez....

            Borçlu ortağın alacaklısı da 2004 sayılı İİK’nın 121. maddesi gereğince icra mahkemesinden alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra mahkemesinden yetki belgesi alması zorunludur. İcra mahkemesinden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra mahkemesinden yetki belgesi almak üzere davacıya önel verilmelidir.HMK'nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak (paydaş) dahil tüm ortakların (paydaşların) davaya dahil edilmeleri zorunludur....

              Davalı asil, malvarlığına ilişkin davalarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli olduğunu, genel yetkili mahkemenin davalının dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri olduğunu, kendisinin yerleşim yerinin ... olduğunu, taraflar arasında yapılmış bir yetki sözleşmesinin bulunmadığını, Cumhuriyet Başsavcılığının yapmakta olduğu soruşturma ile ilgili de herhangi bir suçunun olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davalının dava tarihi itibariyle ikametgahının ... ilçesi olduğu, davanın konusunun sözleşmenin feshinden kaynaklanan alacak talebi olduğu, kesin yetki söz konusu olmadığı, davalı tarafından cevap süresi içinde yetki itirazında bulunulduğu gerekçesi ile davalının yetki itirazının kabulüne, dava dilekçesinin yetkisizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hükme karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

                Davalı tarafın süresinde ve usulünce yapılmış bir yetki itirazı yoksa mahkeme asıl davayı görecek mahkeme haline geldiğinden tedbir talebi ve itirazla ilgili bir karar vermelidir. Usulüne uygun ve süresinde yapılmış bir yetki itirazı varsa; öncelikle bu itiraz değerlendirilmeli, mahkemece yetkili olduğuna ilişkin bir ara kararı verildikten sonra ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmelidir. İhtiyati tedbir kararının, durumun özelliğine göre cevap dilekçesi verilmeden önce verildiği durumlarda, cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulması halinde, ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar verilmeden, ihtiyati tedbirin asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği, asıl davanın görüleceği mahkemenin ise yetkili ve görevli mahkeme olduğu dikkate alınarak öncelikle yetki itirazı değerlendirilerek karara bağlanmalı ve sonucuna göre itiraz hakkında bir karar verilmelidir....

                Davalı tarafın süresinde ve usulünce yapılmış bir yetki itirazı yoksa mahkeme asıl davayı görecek mahkeme haline geldiğinden tedbir talebi ve itirazla ilgili bir karar vermelidir. Usulüne uygun ve süresinde yapılmış bir yetki itirazı varsa; öncelikle bu itiraz değerlendirilmeli, mahkemece yetkili olduğuna ilişkin bir ara kararı verildikten sonra ihtiyati tedbir talebi hakkında karar verilmelidir. İhtiyati tedbir kararının, durumun özelliğine göre cevap dilekçesi verilmeden önce verildiği durumlarda, cevap dilekçesi ile yetki itirazında bulunulması halinde, ihtiyati tedbire itiraz hakkında karar verilmeden, ihtiyati tedbirin asıl davanın görüldüğü mahkemeden talep edilebileceği, asıl davanın görüleceği mahkemenin ise yetkili ve görevli mahkeme olduğu dikkate alınarak öncelikle yetki itirazı değerlendirilerek karara bağlanmalı ve sonucuna göre itiraz hakkında bir karar verilmelidir....

                BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI C.1.Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlu tarafça itiraz dilekçesinde icra müdürlüğünün yetkisine itirazda bulunulduğu, ayrıca imzaya itirazda ve ödeme emrine yönelik şikayette bulunulduğu , mahkemece davacı tarafın talebi doğrultusunda yetki itirazı kabul edilmiş olmakla diğer itirazlar yönünden alacaklı tarafından talep halinde yetkili icra dairesine dosyanın gönderilmesi talebi halinde yetkili icra dairesi tarafından gönderilecek ödeme emrinden sonra itiraz ve şikayette bulunulabileceği, bu nedenle davacının itiraz ve şikayete yönelik istinaf talebinde hukuki yararı bulunmadığı, yetki itirazının kabulü ile AAÜT uyarınca tarifede yer alan vekalet ücretine hükmedilmiş olduğu anlaşıldığından, vekalet ücretine yönelik istinaf talebi de yerinde olmadığından, istinaf talebinin reddine, kötü niyetli istinaf talebi nedeni ile davacı vekilinin 5.000TL disiplin para cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir...

                  UYAP Entegrasyonu