Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"Hükümlü tarafından koşullu salıverilme kararının geri alınmasının yeniden değerlendirilmesi talebi üzerine yapılan inceleme sırasında; Yozgat İnfaz Hakimliğiyle Kayseri 1. İnfaz Hakimliği arasında oluşan olumsuz yetki uyuşmazlığının giderilmesi ve yargı yerinin belirlenmesi istemiyle gönderilen dosya Yargıtay C.Başsavcılığından tebliğname ile daireye verilmekle incelenerek gereği düşünüldü: İnceleme konusu olayda yetki ihtilafı meydana getiren, Kayseri 1....

    Olayımıza gelince; Davacı alacaklı ... 1.İcra Müdürlüğünün 20.04.2010 tarih 2007/54 esas sayılı talebi üzerine, hakim tarafından dilekçe altına derkenar şeklinde, dava açılması için alacaklıya icra müdürlüğünce yetki verilmesine ilişkin ibareye dayanarak, bu davayı açmış ise de, alacaklı tarafından icra mahkemesinden alınmış bir yetki belgesine dosya arasında rastlanılmamıştır. Yukarıdaki ilkede açıkça belirtildiği üzere, icra mahkemesinden alınmış yetki belgesine dayanmayan alacaklının bu davayı açması mümkün değildir. Mahkemece, davacı alacaklıya icra mahkemesinden İ.İ.K.’nun 121.maddesine göre yetki belgesi alması ve dosyaya ibrazı için uygun bir önel verilmesi gerekirken, bu eksiklik giderilmeden, işin esası hakkında bir karar verilmesi, doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir....

      HUMK’nın 187/II. maddesine göre yetki itirazı ilk itirazlardandır. İlk itirazların cevap süresi içerisinde bildirilmesi gerekir. HUMK’nın 195. maddesi uyarınca cevap süresi on gündür. Somut olayda davalı ...’a dava dilekçesi 02.07.2008 tarihinde tebliğ edilmiş, davalı ... tarafından 10 günlük sürenin dolmasından sonra 17.07.2008 tarihli dilekçe ile yetki itirazında bulunulmuştur. Davalı ...’ın cevap süresinin uzatılmasına ilişkin bir talebi bulunmadığı gibi, bu konuda mahkemece verilmiş bir karar da yoktur. Bu durum dikkate alınarak, 10 günlük cevap süresi içerisinde yapılmayan yetki itirazının reddi ile işin esasının incelenip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yetki itirazının 10 günlük süre içerisinde yapılmadığı gözden kaçırılarak, davalı ...’ın yetki itirazının kabulüne ve dava dilekçesinin mahkemenin yetkisizliği nedeniyle reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir....

        İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” şeklindeki düzenleme uyarınca davacı tarafın işyerinin enerji iş kolunda yer almadığı, genel işleri iş koluna girdiği yönündeki itirazının dikkate alınmayacağı, başvuru tarihi itibari ile davalı sendikanın davacıya ait işyerinde toplu iş sözleşmesi yapmak için yeterli çoğunluğa sahip olduğu bu nedenle davanın reddi gerekirken davacıya ait işyerinin enerji işkoluna girdiği yönünde açıklamalar yapılarak red kararı verilmesi sonuca etkili görülmediğinden, davacının temyiz itirazlarının reddiyle sonucu itibariyle doğru olan kararın bu değiştirilmiş gerekçeyle ONANMASINA, 29.09.2016 gününde oybirliği ile karar verildi. ......

          Yeni bir toplu sözleşme için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olacak, işkolu tespiti talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacak, işkolu değişiklikleri yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinin uygulamasını etkilemeyecektir. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir.” hususları ifade edilmiştir. Belirtmek gerekir ki, işkolu itirazının yetki tespit sürecinde bekletici mesele yapılamayacağına dair kural, yetki tespit başvurusundan sonra ileri sürülen işkolu itirazına ilişkindir....

            T5 tebliğ edildiği, davalı vekilinin 31.07.2019 tarihli cevap dilekçesiyle birlikte yetki itirazında bulunduğu anlaşılmıştır. Hukuk Muhakemeleri Kanununun 19. maddesi uyarınca cevap süresi zarfında yetki itirazında bulunulması gerekir. Cevap süresi ise aynı Yasanın 127. maddesi uyarınca dava dilekçesinin tebliğinden itibaren iki haftadır. Mahkemece daha önceden cevap süresinin ara kararı ile uzatılması, bu sürenin başlangıç tarihini değiştirmez. Bu sebeple yetki itirazına ilişkin süre dava dilekçesinin, davalı vekiline tebliğ edildiği 10.07.2019 tarihten itibaren iki haftadır. İki haftalık süre ise 24.07.2019 tarihinde dolmaktadır. Ancak, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 104. maddesi uyarınca boşanma davaları, adli tatilde görülemeyecek davalardan olup, cevap ve aynı zamanda yetki itirazına ilişkin süreler ayrıca bir karara gerek olmaksızın adli tatilin bittiği günden itibaren bir hafta uzatılmış sayılır. Bu durumda, davalı vekilinin yetki itirazının süresinde olduğunun kabulü gerekir....

            Borçlu ortağın alacaklısı İcra Hakimliğinden 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan İcra Müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip, icra hakiminden yetki belgesi almak üzere önel verilmelidir. Bu şekilde açılacak davada borçlu ortak dahil tüm ortakların davaya dahil edilmeleri zorunludur. Somut olaya gelince; davacı alacaklı ......

              Alacaklı, borçlunun yetki itirazını kabul etmezse, yetki itirazının kaldırılması için yalnız icra mahkemesine başvurabilir. (İİK madde 68-68 a) İcra mahkemesi, yetki itirazının haklı olduğuna kanaat getirirse alacaklının itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verir. Somut olayda, alacaklı vekili İİK'nun da yer almayan bir biçimde terditli olarak yetki itirazının kabul edilmemesi halinde yetkili icra dairesinin belirlenmesi talebinde bulunmuş, Mahkeme, yetki itirazının kaldırılmasına hükmetmediği halde alacaklı vekilinin terditli talebinin kabulü ile borçlulara karşı takibin yürütüleceği yetkili icra dairelerinin belirlenmesine karar vermiştir. Bu durumda, mahkemece, alacaklının yetki itirazının kaldırılması talebi yerinde görülmediğinden bahisle yukarıda belirtilen şekilde karar vermek yerine İİK'nunda yer almayan bir biçimde hüküm tesisi doğru değildir....

                Mahkemece, davacı tarafından davanın açılabilmesi için yetkili İcra Hakimliğinden yetki alınması gerekirken İcra Müdürlüğü'nden alınan yetkiye dayanılarak dava açılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Elbirliği mülkiyetinde borçlu ortağın alacaklısı icra hakimliğinden İİK'nun 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. Bunun için icra hakiminden yetki belgesi alınması zorunludur. İcra hakiminden yetki belgesi almadan doğrudan doğruya veya yetkisi olmayan icra müdürünün verdiği yetki belgesine dayanılarak dava açılması halinde dava hemen reddedilmeyip davacı tarafa icra hakiminden yetki belgesi almak üzere süre verilmelidir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir....

                  Davacı ... vekilinin davanın tamamen ıslahı yönündeki dilekçesi karşısında, dava dilekçesindeki “vasiyetnamenin diğer mirasçılara intikal eden saklı payın korunmadığı” yönündeki beyanı tenkis talebi olarak kabul edilemez. Ancak; 6100 sayılı HMK.nun 74.maddesine göre “Açıkça yetki verilmemiş ise vekil, sulh olamaz, hakimi reddedemez, davanın tamamını ıslah edemez…” Davacı ... vekili 21.01.2013 tarihli celsede vekaletname ibraz ederek ilk kez yargılamaya katılmış, bir sonraki celse olan 08.02.2013 tarihinde ise ıslah dilekçesini ibraz etmiş mahkemece ıslah talebi bir sonraki celse değerlendirilmek üzere duruşma 22.02.2013 tarihine ertelenmiş ve bu tarihteki yargılamada “davacı vekilinin vekaletnamesinde ıslaha ilişkin yetki bulunmaması sebebiyle, yeniden düzenlemek üzere süre talebi reddedilerek davanın esasına ilişkin red kararı verilmiştir....

                    UYAP Entegrasyonu