Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Diğer taraftan, yetki tespitinden önce itiraz konusu birimin işkoluna dair bir itiraz ve başkaca bir tespit talebi de söz konusu olmamıştır. 6356 sayılı Kanun’un 5 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre “Yeni bir toplu iş sözleşmesi için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olur. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmaz.” Hükmün madde gerekçesinde de “...İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır. Bu hüküm ile işkolu itirazlarının toplu sözleşme yapma sürecini gereksiz şekilde uzatması ve zaman zaman bu itirazların toplu sözleşme sürecini kilitlemek için kötüye kullanılması önlenmek istenmiştir.” hususları ifade edilmiştir....

    Hükmün madde gerekçesinde de “İkinci fıkraya göre, işyeri veya işletme için yeni dönem yetki sürecinin başlamış olması halinde, yetki başvurusundan sonraki işkolu değişikliğine ilişkin Bakanlık tespiti veya mahkeme kararı mevcut veya yapılacak toplu iş sözleşmesini etkilemeyecek, işkolu değişikliği bir sonraki dönem için geçerli olacaktır. Yeni bir toplu sözleşme için yetki süreci başlamış ise işkolu değişikliği tespiti bir sonraki dönem için geçerli olacak, işkolu tespiti talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacak, işkolu değişiklikleri yürürlükteki toplu iş sözleşmelerinin uygulamasını etkilemeyecektir. İşkolu tespit talebi ve buna ilişkin açılan davalar, yetki işlemlerinde ve yetki tespit davalarında bekletici neden sayılmayacaktır....

      Bu nedenle, mahkemece davalının yetki itirazının Hukuk Muhakemeleri Kanununun 164. maddesinde gösterilen şekilde incelenmesi için taraflara yetki konusunda delillerini gösterme olanağı tanınarak, bildirdikleri takdirde tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, açıklanan hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 2- Kabule göre de; Dava 16.02.2016 tarihinde, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra açılmıştır. Bu sebeple; artık davacının müşterek çocuğun velayetinin babadan alınıp kendisine verilmesi yönündeki talebi, bir "çekişmesiz yargı" işidir (HMK m. 382/2-13). Çekişmesiz yargı işlerinde de, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça talepte bulunan kişinin veya ilgililerden birinin oturduğu yer mahkemesinin yetkili olduğu kabul edilmiştir (HMK m.384)....

        Yetki tespiti ve yetki itirazı konusu 6356 sayılı Kanun'un, “Toplu İş Sözleşmesinin Yapılması” başlıklı sekizinci bölümünde düzenlenmiştir. Yukarıda belirtilen kanuni düzenleme karşısında, yetki tespitinin iptaline ilişkin açılacak davaların görevli makamın bulunduğu yer mahkemesinde görülmesi gerekir. Açıklanan kanuni düzenlemelere göre, yetki tespitinin iptali davalarında “işyerinin bağlı olduğu görevli makamın bulunduğu yer iş mahkemesi”, işkolu tespitine itiraz davalarında ise, “işyerinin bulunduğu yer iş mahkemesi” kesin yetkilidir....

        DAVA KONUSU : YETKİYE-TAKİBE-BORCA İTİRAZ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlular vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkiller aleyhine kambiyo senedine dayalı icra takibinin İstanbul İcra Dairesinde başlatıldığını, müvekkillerin adresinin Ankara olması ve bonolarda düzenleme yeri yazmadığından düzenleyenin ve avalistin adı yanında yazan yerin Ankara olması sebebiyle Ankara İcra Müdürlüğünün yetkili olduğunu, takip talebi ve ödeme emrinin usulüne uygun düzenlenmediğini, bonoların zaman aşımına uğradığını belirterek yetki itirazının kabulü ile dosyanın Ankara İcra Müdürülüğüne gönderilmesine, yetki itirazı yerinde görülmez ise ödeme emrinde yer alan faiz türüne, işletilmiş faize, işletilmiş faiz oranının yazılmamasına, işletilmiş faiz başlangıç-bitiş tarihlerinin yazılmamasına, işleyecek faiz oranına ve yabancı paranın TL'ye çevrilmesi sırasında kullanılan döviz kuruna ilişkin itirazlarının dikkate alınarak takibin iptaline, bu itirazları yerinde görülmez...

        Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2012/12 Tereke sayılı tereke tespiti davasına ilişkin olarak, İİK'nın 120/2. maddesi uyarınca yetki belgesi düzenlenerek alacaklıya verildiğini belirterek borcun murise ait olmadığını, şikayetçi borçlunun tereke dosyasında alacağının bulunmadığını, bu nedenle icra müdürlüğünce yetki belgesi düzenlenmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek icra müdürlüğünün yetki verilmesine yönelik 03.12.2019 tarihli işleminin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP İlk Derece Mahkemesince dosya üzerinde karar verildiği görülmekle dosya kapsamında cevap dilekçesi bulunmamaktadır. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; iş bu isteme konu icra takibinin kesinleştiği ve şikayetçi borçlunun dosyaya ödeme yapmadığının görüldüğü, karşı taraf alacaklı vekilinin talebi ile icra müdürlüğünce ... 1....

          "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından boşanma, yetki itirazı, tedbir nafakası miktarı ve adli yardım talebi kapsamında vekil tayin edilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı kadın süresinde sunduğu cevap dilekçesi ile adli yardım talebinin kabulü ile adli yardım talebi kapsamında tarafına vekil tayin edilmesini talep etmiş, yerel mahkeme tarafından 23.02.2015 tarihli celsede "Davalının Adli Yardım Talebinin kabulüne, ileride haksız çıkacak taraftan alınmak üzere davalı yönünden yapılması gereken yargılama giderlerinin şimdilik suç üstünden karşılanmasına, "karar verildiği halde HMK 335/1-ç gereği dayalı kadının adli yardım talebi kapsamında avukat talebi hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi gerekirken; bu konuda bir karar verilmemesi usul ve yasaya aykırıdır....

            Somut olayda yerel mahkemece davanın açılmış olduğu Ankara Batı Adliyesi sınırları dahilinde olan T3 şubelerinin işlemi olup olmadığı araştırılmadan, mahkemenin yetki sınırları dahilinde bulunan T3 şubelerinin işleminin olmaması halinde yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken, davalı Kurumca yapılan yetki itiraznın reddedilerek işin esası hakkında hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı bulunarak bozmayı gerektirmiştir. " demektedir....

            HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleri ile sınırlı olarak ve re'sen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, ilk derece mahkemesinin dosya içeriği ile çelişmeyen tespitlerine, davalı/alacaklının yetki belgesini İİK'nın 120/2. maddesine göre talep etmiş olmasına, icra müdürlüğünce düzenlenen yetki belgesi içeriğinde "Alacaklı vekilinin talebi gereğince İstanbul 22....

            Ağrı Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.10.2022 Tarihli ve 2022/545 Esas, 2022/542 Karar Sayılı Kararı Adres değişikliği talebi olmaksızın ve adres değişikliği talebi neticesinde vesayet makamı tarafından adres değişikliği talebinin kabulü noktasında bir karar verilmeksizin yetkisizlik kararı verilemeyeceği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. II. GEREKÇE A. Uyuşmazlık Uyuşmazlık, 4721 sayılı Kanun’un 405 inci maddesi uyarınca kısıtlanan kısıtlının vesayet dosyasının takibi ile ilgilidir. B. İlgili Hukuk 1....

              UYAP Entegrasyonu