Ne varki yargılamanın yenilenmesi istenilen dosyada dava dayanağı alacağa esas katkı payı alacağı davası bekletici mesele yapılmadan taraflar arasında devam eden katkı payı alacağı davasında ortaya çıkacak miktara göre tahsil imkanı verecek şekilde karar verilmesi öngörülmüş ve karar bu şekilde kesinleşmiştir. Ancak karara esas alınan katkı payı alacağı talebi red edilmiş ve böyle bir alacağın olmadığı hususu kesinleşmiştir. Bu halde kararın infaz kabiliyeti olmamakla birlikte davacılar aleyhine BK'nun 19.maddesine dayalı davada yargılama giderine hükmedildiğinden davacıların yargılamanın yenilenmesi talebi için hukuki yararları vardır. Bu halde mahkemece, HMK'nun 375/ğ maddesindeki "karara esas alınan hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması" halinin somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediğinin tartışılıp, değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçelerle yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
Ziynet alacağı davasının davalısı tarafından 21/01/2022 tarihli dilekçe ile Dairemizin yukarıda bahsedilen kararına karşı yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunulmuştur. Yargılamanın yenilenmesi 6100 Sayılı HMK'nın 374 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre yargılamanın yenilenmesi; kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilen, istisnai ve olağanüstü bir kanun yoludur. HMK'nın 375.maddesinde yargılamanın yenilenmesi sebepleri tahdidi olarak sayılmış, HMK'nın 379 maddesinde de; talep üzerine mahkemece yapılması gereken ön inceleme usulü düzenlenmiştir. Maddeye göre; yargılamanın iadesi talebi üzerine mahkeme, tarafları davet edip dinledikten sonra; talebin kanuni süre içinde yapılmış olup olmadığını, yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması istenen hükmün kesin olarak verilmiş veya kesinleşmiş olup olmadığını ve ileri sürülen yargılamanın iadesi sebebinin kanunda yazılı sebeplerden olup olmadığını, kendiliğinden inceler....
Kesin hüküm halini almış bir karara karşı, yargılamanın iadesi yoluna kural olarak davanın tarafları veya halefleri başvurabilirler. Taraflardan birinin alacaklılarının kendi haklarına dayanarak yargılamanın iadesi yoluna başvurabilmeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 446'nci (6100 sayılı HMK.'nun 376'ncı) maddesinde düzenlenmiştir. Bunun için, hüküm aleyhine olan tarafın alacaklılarına zarar vermek amacıyla davanın taraflarının anlaşarak hile ile o taraf aleyhine hüküm verilmiş olmasını sağlamış olmaları gerekir. Yargılamanın aidesi yoluyla kaldırılması istenen karar, eşlerin anlaşmalarına (TMK. m. 166/3) dayanılarak oluşturulan bir boşanma kararıdır. Bu karara karşı yargılamanın iadesi talebinde bulunan ise, kocanın alacaklısı olup, onun aleyhine icra takibi yapan şahıstır. Boşanma kararının "muvazaalı" olduğunu ileri sürerek yargılamanın yenilenmesi yoluyla kaldırılmasını talep etmektedir....
Bu bakımdan, adı geçen avukattan "boşanma davası açma ve takip etme" yetkisini taşıyan, yargılamanın yenilenmesini talep eden tarafından verilmiş, vekaletnameyi sunmasının istenmesi, özel yetki taşıyan vekaletname sunulmadığı takdirde kararın yargılamanın yenilenmesini talep edene tebliğinden sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalli mahkemesine İADESİNE, oybirliğiyle karar verildi.24.10.2016(Pzt.)...
Yargılamanın yenilenmesi, sadece kesinleşmiş olan esasa ilişkin son kararlara karşı başvurulabilecek bir kanun yoludur. Maddi anlamda kesin hüküm gücü bulunmayan kararlara karşı (örneğin çekişmesiz yargıda verilen son kararlar) yargılamanın yenilenmesi yoluna başvurulamaz. Yargılamanın yenilenmesi davasının konusunu ise, yargılamasının yenilenmesi istenen dava teşkil eder. Davanın açıklanan özelliği gereği bu davalar yönünden husumetin kimlere yöneltileceğinin tespitinde de bu kuralların göz önüne alınması gerektiği açıktır. Hal böyle olunca, yargılamanın yenilenmesi davasının konusu, yargılamasının yenilenmesi istenen dava olduğuna göre, davada hasım olarak gösterilecek kişiler de yine bu davanın tarafları olacaktır. Yargılamanın yenilenmesi yoluna, ancak kesin hükmün tarafları veya tarafın halefleri yada alacaklıları başvurabilir. Taraflar dışındaki kişiler, ilke olarak kesin hükme karşı yargılamanın iadesi yoluna başvuramaz....
Aile Mahkemesinin 2017/487 Esas sayılı dosyasında anlaşmalı olarak boşandıklarını, anlaşma protokolünün kendisine iradesi sakatlanarak imzalatıldığını bildirerek yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunmuş; İlk Derece Mahkemesince anlaşmalı boşanma davalarında saikin incelenemeyeceği, tarafların serbest iradeleri ile beyanda bulundukları, davacının iddiasının yargılamanın yenilenmesi sebeplerinden olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş ve Bölge Adliye Mahkemesi irade fesadının boşanma davasında karar kesinleşmeden önce müracaat edilmesi halinde incelenebileceğini belirterek davalının istinaf itirazını esastan reddetmiştir. 2. İstanbul 4. Aile Mahkemesinin 2017/487-515 sayılı dosyasında taraflar anlaşmalı olarak boşanmışlar, davacının da imzaladığı anlaşma protokolüne göre davacı nafaka, tazminat, eşya, mal rejiminden kaynaklı alacak talebinde bulunmamış ve bu husus hükmün 4 üncü fıkrasına geçirilmiştir....
Yargılamanın iadesi, kesin olarak verilen veya kesinleşmiş olan hükümlere karşı istenebilir (HMK m. 374/1). Kanun yolu denetimi açık ve henüz kesinleşmemiş olan kararlara karşı yargılamanın yenilenmesi istenemez. Çünkü, kanun yolu açık ve kesinleşmemiş olan hükümdeki ağır yargılama hatalarının, kanun yolu denetiminde giderilmesi olanağı mevcuttur. Bu bakımdan, yargılamanın iadesi yolu, kesinleşmiş olan hükümlere karşı başvurulan istisnai ve olağanüstü bir yoldur. ... 3.Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2008/216 esas, 2009/267 karar sayılı kararının yukarıda açıklandığı üzere davalı kadına usulsüz olarak tebliğ edilmiş olması ve kadının davadan kararın kesinleşmesinden sonra haberdar olduğunu bildirdiği nazara alındığında söz konusu boşanma kararının kesinleştiğinden söz edilemez....
Davacı erkek tarafından karar hakkında 27.07.2018 tarihli dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi talep edilmiş, mahkemece talep ayrı esasa kaydedilerek yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilerek yeniden yapılan yargılama sonrası 07.05.2019 tarihinde karar verilmiştir. Karar davacı erkek tarafından istinaf edilmiş, bölge adliye mahkemesi ilgili hukuk dairesince “İlk derece mahkemesince verilen hükmün temyiz kanun yolu incelemesine tabi olduğu gerekçesiyle dosyanın Yargıtay 2. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine” karar verilmesi üzerine dosya Dairemize gelmiş ise de; görülmekte olan davadaki uyuşmazlık, taraflar arasındaki boşanma davası hakkında yapılan yargılamanın yenilenmesine ilişkindir. Bağımsız yeni bir dava niteliğinde olan iş bu dava hakkında 20.07.2016 tarihinden sonra karar verilmiş olduğundan dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesinde yaptırdığı 2019/18 d.iş dosyasında ki tespitte eşinin ev eşyasına ve konuta zarar verdiği yolunda tespit yaptırdığını bunların davalının kusurundan kaynaklandığını buna göre karar verilmesi gerektiğini iddia ederek yargılamanın yenilenmesini talep ettiği, yapılan tespitte konuta kimin zarar verdiği belli olmadığı öyle olsa bile boşanma dava tarihi 2008 olduğu, verilen hasarın boşanma dava tarihinden çok sonra tespit edildiği anlaşılmakla yargılamanın yenilenmesi şartlarından hiçbirisi davacı için geçerli olmadığı gerekçesi ile yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde talep eden istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Yargılamanın yenilenmesini talep eden erkek, talebin reddinin hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur. C....
Eldeki dava ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 375/1-ğ maddesi uyarınca yargılamanın yenilenmesi yoluyla ... 9. Aile Mahkemesinin 07.07.2011 tarihinde kesinleşmiş olan 2009/1598 esas ve 2010/497 karar sayılı istirdat davasının reddine ilişkin hükmün ortadan kaldırılarak, yeniden hüküm verilmesi isteğine ilişkindir. 6100 sayılı Kanun’un 375/1-ğ maddesi uyarınca “Karara esas alınan bir hükmün, kesinleşmiş başka bir hükümle ortadan kalkmış olması.” halinde yargılamanın yenilenmesi yolu talep edilebilecektir. Somut olayda ise boşanma davası sırasında verilen tedbir nafakasının cebri icra yolu ile tahsilini takiben, boşanma davasının devamı sırasında tedbir nafakasının kaldırılması nedeniyle, nafaka borçlusu erkek tarafında da bu hususta istirdat davası açılarak ödemiş olduğu miktarın nafaka alacaklısı kadından alınarak kendisine iadesi talep edilmiştir. Yapılan yargılama neticesinde ... 9....