Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, eğitimi devam eden ergin çocuk lehine verilen yardım nafakasının kaldırılması davasıdır. İlk derece mahkemesince, davanın kabulü ile, yardım nafakasının dava tarihinden itibaren kaldırılmasına karar verilmiş, karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. Dosya kapsamına göre tarafların baba-kız oldukları, Bakırköy 10. Aile Mahkemesinin 2008/366 Esas, 2008/522 Karar sayılı 16.12.2008 tarihli kararı ile, dosyamız davalısı lehine aylık 650,00 TL yardım nafakasına hükmedildiği, kararın Yargıtay 3. Hukuk Dairesi tarafından onandığı, 21.12.2009 tarihinde kesinleştiği, davanın açıldığı tarih itibariyle davalının doktora öğrenciliğinin devam ettiği, düzenli işi ve gelirinin olmadığı sabittir....

Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü.Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir.Ancak, karşı davacı ... yararına hükmedilen nafaka yardım nafakası olduğu halde, kararda maddi hata sonucu yoksulluk nafakası olarak adlandırılması doğru değilse de, bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün B bendi 1. fıkrasından “yoksulluk nafakasının” sözlerinin çıkartılarak yerine "yardım nafakasının" ifadesinin ilave edilmesi suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 20.09.2012 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen yardım ve iştirak nafakası davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Mahkemece reşit olan davacı ... için hükmedilen yardım nafakasının karar kesinleşinceye kadar tedbir nafakası olarak isimlendirilmiş olması reşit olmayan ... için hükmedilen iştirak nafakasının karar kesinleşene kadar tedbir nafakası olarak isimlendirilmiş olması sonuca etkili olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır....

      kendi bakım ve ihtiyaçlarını karşılayabilecek güçtü olduğunu, nafakanın kesilme durumunda davalının ekonomik durumunun yoksulluğa düşmeyeceğini belirterek hükmedilen yardım nafakasının kaldırılması mümkün olmadığı takdirde azaltılmasını talep ve dava etmiştir....

        Duruma göre talep sonucundan daha azına karar verebilir" düzenlemesi bulunmaktadır.Somut olayda; davalı, babasından yardım nafakası talep eden davacı oğulun 05.06.2012 tarihli duruşmada; "...şu anda bir işe girdim, ancak dava açtığımızda okuyordum. İşsizdim bu nedenle, yardım nafakası davasını açtık. 08 Mayıs 2012 tarihinde işe girdim. Bu nedenle bu aradaki mesafe açısından avukatımın beyanlarına katılıyorum. Bu süre için yardım nafakası talebinde bulundum..." dediği anlaşılmaktadır.Mahkemece; "davanın kısmi kabulü ile dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere 200 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine" şeklinde hüküm oluşturularak, açıkça işe girdiği tarihe kadar yardım nafakası istediğini beyan eden davacının talebinin aşılarak, HMK. 26.maddesine aykırı hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

          Mahkemece, yanılgılı nitelendirme sonucu "tedbir nafakası" olarak hüküm oluşturulması doğru değilse de; bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, bu yöne ilişen temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün birinci maddesindeki "...karar tarihinden itibaren aylık 400 TL tedbir nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine,” cümlesinin çıkarılarak yerine "…karar tarihinden itibaren aylık 400 TL yardım nafakasının davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine" sözlerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 29.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            Fakültesinde okuduğunu, bunun ihtiyaçlarını da Saniye'nin karşıladığını, müvekkilinin İstanbul Gelişim Üniversitesi İç Mimarlık Fakültesinde okuduğunu, okulun masraflarının çok olduğunu, müvekkilinin devlet yurduna müracaat ettiğini, ancak daha belli olmadığını, müvekkilinin barınma ihtiyacınında bulunduğunu, müvekkiline babasının hiç yardım etmediğini, davalı babanın maddi durumunun iyi olduğunu, bu nedenle üniversite öğrencisi olan müvekkili lehine dava sonuçlanıncaya kadar dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1000,00 TL tedbir nafakasının ödenmesine, dava sonuçlandıktan sonra dava tarihi itibari ile de aylık 1500,00 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ve dava etmiştir....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 03/05/2023 NUMARASI : 2022/717 ESAS, 2023/417 KARAR DAVA KONUSU : Yardım Nafakasının Artırılması KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara davalı tarafça istinaf başvurusunda bulunulmakla, HMK'nun 353/1- b-1- son cümle uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkiline Kayseri 8. Aile Mahkemesi'nin 2020/427 Esas sayılı dava dosyasında verilen ilam ile 400 TL yardım nafakası bağlandığını, müvekkilinin ergin olduğunu ve eğitiminin devam ettiğini, müvekkilinin Nuh Naci Yazgan Üniversitesinde 2....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece yapılan yargılama sonunda, davanın kısmen kabulüne, dava tarihi olan 23/12/2019 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere davacı lehine aylık 450 TL yardım nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

            İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince; "davacının davalının çocuğu (altsoyu) olduğu, davacı yararına ergin olmadan önce davalının yükümlülüğünde iştirak nafakasının bulunduğu, ergin olmakla iştirak nafakasının son bulduğu ancak davacının eğitim ve öğrenimine devam ettiği anlaşılmıştır. Yerleşik içtihatlar değerlendirildiğinde, bir kimsenin meslek hayatına atılabilmesi için kurs-dersane gibi öğretim kurumlarına devamın hayatın mecburiyetinde olduğu, örgün öğrenime devam eden bir kimsenin de geçimini sağlayabilmesi için çalışmasının beklenemeyeceği vurgulanmıştır. Davacının, sabit gelir getirici bir kazancı yoktur. Kendisine yardım edilmemesi halinde yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır" gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı yararına aylık 650 TL yardım nafakasının davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir....

            UYAP Entegrasyonu