Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacılar, avukat olduklarını, ortak vekaletnameleri ile davalı şirketin ticari ilişkisinden kaynaklanan alacağın tahsili için ... 11. Asliye Ticaret Mahkemesinin 2011/504 esas sayılı dosyası ile dava dışı ... İnşaat Tah. Gıd. San. Tic. A.Ş'ye dava açtıklarını, davanın 2013 yılında lehlerine sonuçlandığını, mahkeme kararı Yargıtay'da temyiz incelemesindeyken davalı tarafça azledildiklerini, davalı şirketten olan vekalet ücreti alacaklarının tahsili amacıyla ... 14. İcra Müdürlüğü'nün 2014/7360 esas ve 2014/7361 esas sayılı dosyaları ile icra takibi başlattıklarını, takibin kesinleştiğini, davalı şirketin alacağı olan paranın ... 1....

    Bu durumda usulüne uygun bir temyiz başvurusunun bulunduğu kabul edilemeyeceğinden, HUMK’nın 432/4. maddesi uyarınca anılan vekilinin temyiz isteminin reddine karar vermek gerekmiştir. 2-Davalı Banka ve TMSF vekilinin temyizine gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı Banka ve TMSF vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 3-Dava, davalı mevduat hesabındaki paranın tahsili istemine ilişkin olup, dosya arasında bulunan hesap sözleşmesi, hesap ekstresi ve havale talimatı da gözetilerek davacı ile dava dışı ...’nin ortak hesap açtıkları anlaşılmaktadır....

      -TL sini nakit olarak vermediğini karşılığı olarak demirci dükkanına ortak olacak ve ortaklık başladığı tarihten itibaren kara ve zarara ortak olanacağının kararlaştırıldığını, davalının kendisine 30.000 tl nakit vereceğini, iş yerinin davacının adına olması sebebi ile teminat olarak bu bononun düzenlendiğini kendisinin bu bonoyu imzalayıp davalıya boş olarak verdiğini, Ortaklığın başladığı tarihten itibaren ortaklık bedeli olan 30.000.-TL paranın yarısını 15.000.-TL sini nakit vererek işe başlayan kalan 15.000.-TL parayı vermeyen ortaklığın başladığı günden bitiş tarihine kadar yapmış olduğu işlerden 35.000.-TL parayı zimmetine geçirerek kasaya konulmayan daha sonra ortaklığın bitmesiyle kendisine borçlu olunduğu halde ordaklı güvencesi olarak vermiş olduğu temnat senetlerini kötü niyetli olarak haksız kazanç elde etmek amaçlı takibe koyması sonucu kendisini ağır derecede zarara uğrattığını belirterek borcu olmadığının tespiti ile Antalya 4. İcra Müdürlüğünün ......

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, ortak yerlerde Kat Mülkiyeti Yasasına aykırı olarak yaptırılan inşaat, onarım giderine sarf edilen harcamalar için davacıdan tahsil edilen paranın hissesine düşen kısmının davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın aktif husumet yokluğundan reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlar ile yasal gerektirici nedenlere göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usule ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 06.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

          Mahkemenin nitelendirilmesine göre uyuşmazlık, davalı kooperatife ortak kaydedileceği vaadinde bulunan kooperatif başkanına ödenen paranın ve zararın tahsili istemine ilişkin olup, davacı ve dava dışı kooperatif başkanı arasındaki güven ilişkisine dayanan "sözleşme öncesi sorumluluk" (culpa in contrahendo) prensiplerinden kaynaklanmasına ve kooperatif ile ortağı arasında bir ilişki bulunmamasına göre, hükmün temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle dosyanın, temyiz incelemesini yapmakla görevli Yüksek 13 Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 13.02.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            -Euro paranın bir kısım risklere teminat oluşturmak üzere hisse devrinden itibaren 1 yıl süreyle blokede tutulması gerektiği, pay devirlerinin en geç 29/03/2012 tarihinde gerçekleştiği, buna göre 1 yıl sürenin hesaba katılmasıyla 29/03/2013 tarihine kadar olan rizikoların düşülmesi sonrasında kalan tutarların devredenlere aktarılması gerektiği, müşterek banka hesabının ortaklarından ...'ın 12/12/2013 tarihinde vefat ettiği, ölüm tarihi itibariyle müşterek hesabın tüm bakiyesinin pay sahiplerine intikal ettirmek şartıyla maliki olduğu gerekçesiyle hesabın sözleşme kapsamında teminat için açıldığının tespitine, davalıların fazladan bir tahsilat yapmadıkları nedeniyle 66.628,00.-Euro'nun davalılardan tahsili talebinin reddine karar verilmiştir....

              da bozdurup bedeli olan 13.000 TL'yi bankaya yatırdıklarını, paranın miktarının 13.468 TL'ye ulaştığını, davalının boşanma davası açtığını, polis memuru ile eve gittiğini, kendi eşyalarını davalının babasından aldığını, 3 yüzük ve 3 bileziğin ise evde olmadığını, davalının ortak hesapta bulunan 13.468 TL'yi çektiğini belirterek (fazlaya ilişkin hakları saklı olmak üzere ) ortak banka hesabından çekilen 13.468 TL'yi faizi ile ödenmesine ve davalıda kalan 3 bilezik ve 3 yüzüğün aynen veya bedeli olan 3.500 TL faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde; ... Aile Mahkemesinin yetkili olduğunu, altınların davacıda olduğunu, bankadaki paranın davalının ailesinin yaptığı yardım olduğunu, davacının hakkı olmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

                dan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, 50.000,00 TL'nin yargılama aşamasında 24/02/2011 tarihinde ödendiği anlaşılmakla işbu paranın şirketin hesaplarından çekildiği tarih olan 05/03/2010 tarihinden itibaren 24/02/2011 tarihine kadar işlemiş avans faizinin davalı ...'dan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, asıl alacaklar ödenmekle konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, 545.000,00 TL'nin ise şirketin hesaplarından çekildiği tarih olan 05/03/2010 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalı ...'dan tahsili ile davacı şirkete verilmesine, karar verilmiştir. Kararı, asıl davada davalı ... temyiz etmiştir. 1-Asıl dava, davacı limited şirketin yetkilisi olan davalı ...'ın şirketi zarara uğrattığı iddiasına dayalı tazminat istemine ilişkindir....

                  - K A R A R - Davacı vekili, müvekkilinin Finansal Kiralama Kanunu çerçevesinde faaliyet gösteren bir şirket olup, davadışı kiracı firma ile imzaladığı finansal kiralama sözleşmesine konu otobüsün satın alınması için davalı satıcıdan o tarihteki şirket çalışanı Ahsen Özarslan'la temas ederek proforma faturayı edindiğini, davalı şirketin banka hesabına otobüs satış bedeli 232.903 Euro tutarındaki bedelin havale edildiğini, sözkonusu miktarın davalı şirket adına ilgili bankadan talimatla çekilmesine rağmen, aracın teslim edilmemesi üzerine davalı şirkete belirtilen tutarın müvekkili şirkete ödenmesine dair ihtarname keşide edildiğini, davalı şirketçe herhangi bir yanıt verilmediğini, bunun üzerine bedelin geri tahsili istemli icra takibine girişildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                    Bu nedenle, "bir miktar paranın tahsili" istemli alacak veya tazminat davası ile "bir miktar para borcu bulunmadığının tespiti" istemli menfi tespit davasının "aynı bir miktar paraya ilişkin" olduğu gözden kaçırılmamalıdır. Tüm bu açıklamalar göz önüne alındığında, konusu bir miktar para borcu olan alacak ve tazminat davaları gibi, menfi tespit davasında da zorunlu arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak düzenlendiği sonucuna varılmaktadır. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliyesi Mahkemesi 15. Hukuk Dairesi 2020/833 Esas, 2020/704 Karar) Somut olayda, davacı tarafça, davalıya verilen senetler nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu