Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; 1-Mahkemece tespit edilen tazminat bedelinin davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünden hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Dava konusu taşınmazdaki davacı hissesinin tapu kaydının iptali ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, davalı ... adına tesciline karar verilmesi, 3-Davalı ... harçtan muaf olduğundan, davacı tarafından yatırılan harcın iadesine karar verilmesi gerekirken maktu harçın mahsubu suretiyle ödenen bakiye harçın iadesine karar verilmesi, Doğru değil ise de, bu yanılgıların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 1. bendindeki “faizi ile birlikte” ibaresinden sonra gelmek üzere “davalı ...ndan alınarak davacıya verilmesine” ibaresinin yazılması, 1. bendinin sonundaki “...” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “Hazine” ibaresinin yazılması, 4. bendindeki “Maktu karar ve ilam harçı alınması gerektiğinden fazla yatırılan 265,7 TL” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine...

    Bununla birlikte yukarıda açıklandığı üzere, mimari projede özel amaca tahsisli ortak yerlerin bu nitelikleri proje tadilatı ile kaldırılmadan kiraya verilmesi oybirliği ile alınan kararla da mümkün değildir. 25/03/2015 tarihli kat malikleri kurulu toplantısında, ortak yerlerin kiraya verilmesi yönünde alınmış bir kararda bulunmamaktadır. Bu itibarla mahkemece, ortak yerlerin kiraya verilmesi için oybirliği ile alınmış bir karar bulunmadığı dikkate alınarak, ortak yerlerin kiraya verilmesi suretiyle yapılan müdahalenin önlenmesine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi" (Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 2020/7809 Esas 2020/10390 Karar) "Şöyle ki; Kat Mülkiyeti Kanunun uygulamasında, ortak amaçlara tahsis edilmiş olan yerlerin herhangi bir gelir getirmesi ve tüm kat maliklerinin oybirliğiyle karar alması halinde dahi kiraya verilmesi mümkün olmadığından, bu gibi yerlerin işgali sebebiyle ecrimisil istenemez....

    Mahkemece, payların üzerlerine kayıtlı olduğu kişiler davaya dahil edilmek suretiyle davanın kabulüne ilişkin verilen karar Dairece; " Bilindiği üzere; davaya dahil etmek (dahili dava) suretiyle bir kişiye taraf sıfatı verilmesi mümkün olmadığı gibi davada 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 124. maddesinin de uygulama imkanı bulunmadığından, davacıya diğer tapu malikleri hakkında ayrı bir dava açması için önel verilmesi, dava açıldığı takdirde eldeki dava ile birleştirilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken bu usul kuralına riayet edilmeden yargılama sürdürülerek sonuca gidilmesi isabetli değildir" gerekçesi ile bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda asıl ve birleşen davanın kabulüne dair verilen karar Dairece bu kez ‘‘...dava dışı kayıt maliki ...'...

      Yukarıda yer verilen Kanun hükmü uyarınca tamamlanan bir yapıya yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun ilgili idarece yapının ruhsat ve eklerine aykırı olduğu veya yapının kullanılmasında fen bakımından mahzur bulunduğunun tespit edilmiş olması dışındaki bir gerekçeyle reddedilmesine hukuken olanak bulunmamaktadır. Yapıya ait ruhsatın imar planı ya da mevzuat hükümlerine aykırı olması da yapı ruhsatı iptal edilmediği müddetçe tek başına yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddine gerekçe olamaz. Bu durumda, uyuşmazlık konusu yapıya ait ruhsatın mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle anılan yapıya yapı kullanma izin belgesi verilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddi yolunda tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından iptaline karar verilmesi gerekirken davanın reddi yolunda verilen temyize konu kararda isabet bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, ......

        Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davanın kabulüne karar verilmesi için miras bırakanın nüfusa kayıtlı olması zorunlu değildir. Miras bırakanın gerçekte var olduğu ancak nüfusa kayıtlı olmadığı, mirasçı bırakmaksızın öldüğü belirlendiği takdirde son mirasçının Hazine olacağı göz önüne alınarak buna göre mirasçılık belgesi verilmesi gerekir. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için miras bırakanın hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının miras bırakanın mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Mahkemece verilen yetki üzerine açılan davalarda davanın kabulüne karar verilebilmesi için davacının mirasçı olmasının gerekmediği de kuşkusuzdur....

          Bu durumda, davalı kiracının söz konusu savunmasını İİK.’nun 269/c maddesinde belirtilen belgelerle kanıtlayamadığından mahkemece işin esası incelenerek esasa ilişkin bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde uyuşmazlığın çözümünün yargılamayı gerektirdiğinden bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.” şeklinde hükmün bozulmasına karar verilmiştir....

            ve vekalet ücretinin sanıklara eşit olarak yükletilmesi gerekirken, yazılı şekilde müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi, 7- Katılan TAPDK lehine hükmolunan dilekçe yazım ücretinin sanıklara eşit olarak yükletilmesi gerekirken, yazılı şekilde müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi, 8- CMK.nun 326/2. maddesi uyarınca sebebiyet verdikleri yargılama giderlerinin sanıklara eşit olarak yükletilmesi gerekirken, yazılı şekilde müştereken ve müteselsilen alınmasına karar verilmesi, Yasaya aykırı, sanıkların temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1 maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK.nun 321 maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06/06/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

              İdaresince hesaplanacak "eşyanın ithalinde öngörülen ... vergileri ve diğer eş etkili vergiler ile mali yükler toplam tutarı olan miktarın kamu zararı olduğunun bildirilmesi ve sonucuna göre, gerektiğinde Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/9 fıkrası da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken "Sanığın geçmişi, mağdur kurumun zararını gidermeyeceğine dair beyanı, suçu işleyiş şekli, ele geçirilen kaçak yakıt miktarı ve sanığın kastının yoğunluğa da dikkate alınarak" şeklindeki yasal olmayan gerekçe ile hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına yer olmadığına karar verilmesi, 3- Dava konusu eşyanın 5015 sayılı Yasa'nın EK 5/1-son cümlesi yollamasıyla 5237 sayılı TCK.nun 54. maddesi uyarınca müsaderesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden doğrudan 5237 sayılı TCK.nun 54/1. maddesi gereğince müsaderesine karar verilmesi, 4- Sanığın, 5237 sayılı TCK'nun 53/1-...b,d,e bentlerindeki haklardan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya; 53/1-c maddesinde yazılı haklardan ise anılan maddenin 3. fıkrası...

                Öte yandan genel hüküm niteliğinde bulunan TMK'nın 598/1 maddesinde de veraset belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "çekişmesiz yargı işleri" başlığını taşıyan 382/2-c maddesinin 6. bendine göre mirasçılık belgesi verilmesi sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmekte ve çekişmesiz yargı kapsamında kalmaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi HUMK'nın 8/II-5. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde HMK'nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece veraset belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlidir. Buradan hareketle veraset belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen veraset belgesinin iptali davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır ceza Mahkemesi DAVA : Kanun dışı yakalanan veya tutuklanan kişilere tazminat verilmesi HÜKÜM : 515.90. YTL.maddi tazminat, 600.00 YTL. manevi tazminat verilmesi. 184.25. YTL. maddi tazminat, 200.YTL. manevi tazminat verilmesi. Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: İddianamedeki nitelendirmeye, sevke, temyizin kapsamına, Yargıtay Kanununun 14. maddesine ve Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.05.2011 gün ve 2011/1 sayılı kararına göre, dosyanın incelenmesi Yargıtay Yüksek 12. Ceza Dairesinin görevine girdiğinden Dairemizin GÖREVSİZLİĞİNE, dosyanın adı geçen Daireye sunulması için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na TEVDİİNE, 29.07.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu