Velayetinin değiştirilmesi istenen davaya konu İlker, karar tarihinden sonra 12/10/2023 tarihinde ergin hale geldiğinden velayetin değiştirilmesi davası konusuz kalmıştır. Davanın konusuz kalması halinde davanın esası hakkında olumlu ya da olumsuz bir karar verilmesi mümkün değildir. Ancak bu hususun tespiti amacıyla "karar verilmesine yer olmadığına" yönelik bir hüküm kurulmalıdır. Davanın konusuz kalması sebebiyle esası hakkında "karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi halinde, yargılama giderleri ile bunun kapsamına dahil olan vekalet ücreti (HMK m.323/l-ğ) hakkında, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumu nazara alınarak hüküm tesis edilmelidir (HMK m.331/1). Buna göre davanın açıldığı tarihteki koşulların değerlendirilmesi ve davacı babanın dava açmakta haklı olup olmadığının belirlenmesi, buna bağlı olarak da yargılama giderlerinden sorumlu tutulacak tarafın belirlenmesi gerekir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 02/02/2021 NUMARASI : 2019/810 ESAS 2021/68 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 22/06/2022 NUMARASI : 2021/165 ESAS 2022/504 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi....
Dosya içerisine alınan anne ve çocuk ile görüşülerek hazırlanan 18/11/2019 ve baba ile görüşülerek oluşturulan 03/03/2021 tarihli sosyal inceleme rapor içeriği, müşterek çocuğun doğumundan itibaren anne ile kalıyor oluşu, çocuğun yaş aralığı itibariyle anne bakım ve gözetimine ihtiyacının oluşu dikkate alındığında çocuğun velayetinin anneye verilmesinin çocuğun yüksek menfaatine olacağı dikkate alınarak velayetin değiştirilmesi talebinin reddine karar verilmesinde ve şartları oluşmadığından müşterek velayetin değerlendirilmemesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....
Velayetin değiştirilmesi ve "tedbir nafakası" verilmesi doğru ise de; mahkemece geçici velayetin davacı babaya verildiği tarih esas alınarak "tedbir nafakasına" hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren hükmedilmesi isabetsiz görüldüğü gibi, takdir edilen nafaka miktarı da, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, güncel ekonomik koşullara ve TMK'nun 4. maddesinde açıklanan hakkaniyet ilkesine göre fazla bulunmuş, davalının, kararı kabul etmelerinin mümkün olmadığını bildirdiği anlaşılmakla bu hususa da itiraz ettiği düşünülerek, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konu hakkında dairemizce karar verilmesi gerekmiştir. İştirak nafakasının kaldırılması, velayetin değiştirilmesinin kesinleşmesi ile birlikte onun bir sonucu olarak kendiliğinden kalkar. Bu durumda, davacının velayetin değiştirilmesi ile birlikte iştirak nafakasının da kaldırılmasını istemesinde hukuki yararı bulunmamaktadır....
değiştirilmesini sadece kendi çıkarını gözetmeksizin dava açtığının açıkça ortada olduğunu, hiçbir fiziksel şiddetten kaçınmayan eski eşinin bu güne kadar çocuklarına sahip çıkmadığını, kendisini çocuklarından mahrum etmek için bu yönteme başvurduğunu, dava dilekçesinde belirttiği suçlamaların gerçeklik payı bulunmadığını, çeşitli şekillerde kendisini tehdit ettiğini, bu davanın tehditlerinin bir parçası olup sadece eziyet içerisinde bırakarak ekonomik destekte bulunmamak için nafaka sorumluluğunu yerine getirmediğini, aleyhe açılan davanın reddine, yargılama süresi boyunca velayetin annede kalmasına, müşterek çocuğun velayetinin annede kalmasına devam edilmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ile ücret-i vekaletin davacı tarafa tahmiline karar verilmesini istemiştir....
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinde; ilk derece mahkemesince delillerin yeterince toplandığı, bunların değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, hukuki nitelendirmede hata yapılmadığı, dosyaya sunulan SİR raporları, küçüğün tercih içeren beyanı ve tüm dosya kapsamı bir bütün halinde değerlendirildiğinde velayetin değiştirilmesi için TMK 348. m.sinde aranılan yasal şartların oluşmadığı, velayetin davalı annede kalmasının küçüğün yüksek yararına olacağı, bu yüzden ilk derece mahkemesince davanın reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, verilen kararın usul ve yasaya uygun olduğu anlaşılmakla davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nun 353/1- b-1 m.sine göre esastan reddine oy birliği ile karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Davacı vekilinin Mersin 6....
İlk derece mahkemesince davalı babanın velayet değişikliğine dair mahkemelerinin 2020/270 esas sırasına kayden dava açtığı, davanın kabulüne karar verildiği, dosyanın istinaf aşamasında olup kesinleşmediği, bu nedenle velayetin hâlâ annede olduğu gerekçesi ile dava hukuki yarar yokluğundan reddedilmiş, karar davacı vekilince istinaf edilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararına gerekçe teşkil eden mahkemelerinin 2020/270 esas sayılı dosyalarının istinaf incelemesi Dairemizce yapılmış Dairemizin 2021/2618 Esas 2021/2170 Karar sayılı ilamı ile deliller toplanılmaksızın eksik soruşturma ile karar verilmesi gerekçesi ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve dosyanın mahalline gönderilmesine karar verilmiştir. Davacının dava açtığı tarihte ortak çocukların velayetleri kendisindedir. Ortada değiştirilecek babada bulunan velayet durumu olmadığına göre davacının dava açmasında hukuki menfaati yoktur. Hukuki menfaat dava şartı olup (HMK m. 114/1- h) resen gözetilir....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/03/2022 NUMARASI : 2020/111 ESAS - 2022/146 KARAR DAVA KONUSU : Velayetin Değiştirilmesi KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen kararına karşı, davalı tarafından istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353.madde uyarınca duruşma yapılmadan dosya incelendi gereği düşünüldü; TARAFLARIN İDDİA, SAVUNMA İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müşterek çocuk Berkay'ın davalı annede olan velayet hakkının davacı babasına verilmesine, çocuk ile anne arasında şahsi ilişki tesisine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; davanın kabulü ile müşterek çocuk Alaattin Berkay Şenoğlu'nun velayetinin babası T1 verilmesine, davalı anne ile çocuk arasında çocuğun eğitim ve öğretim durumuna mani olmamak kaydı ile her ayın 1. ve 3....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Yerel mahkemece, dosya içeriğindeki mevcut delil durumu, incelemesi yapılamayan sosyal inceleme raporu, davacının davaya konu müşterek çocuğu tanıma yöntemiyle soy bağına geçirmiş olması ve davacının yine davalının yaşantısı yönünden ileri sürdürmüş konuları destekler nitelikle somut delillerin dosya arasında bulunmaması hususları bir bütün halinde değerlendirildiğinde; iddiasını kanıtlamayan davacının davasının reddine, her ne kadar TMK.nun 337/1.maddesi gereğince davacı ve davalının evli olmaması nedeniyle velayetin annede olduğuna dair amir hüküm bulunsa da, bu hükmün müşterek çocuğun babası ile kişisel ilişki kurulmasına engel olmadığı görülmekle müşterek çocuk ile babası arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir....