de işçi olarak asgari ücretle çalıştığını, maaşından 600 TL icra kesintisi yapıldığını, adli yardım talebinin kabulü ile müşterek çocuğu Naci Mert'in annede olan velayetinin değiştirilerek kendisine verilmesine ve çocuk lehine hükmedilen nafakanın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
davacıda olduğunu, küçüklerin menfaati gözetilerek bu aşamada ivedilikle ve tensiben velayetin tedbiren anneye verilmesini talep etiklerini ayrıca tedbiren her bir çocuk lehine 1500'er TL olmak üzere 3000 TL tedbir nafakasına hükmedilerek hükümle birlikte bu nafakanın iştirak nafakasına dönüştürülmesini, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREKÇE : Asıl davanın davalı annede olan velayetin kaldırılması ve velayetin babaya verilmesi, birleşen davanın ise, davalı baba ile çocuk arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davası olduğu anlaşılmıştır. HMK'nun 355.maddesine göre re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır....
Dosya kapsamında alınan sosyal inceleme raporunda müşterek çocuk Alper'in babada, Defne'nin ise annede kalması belirtilmesine rağmen İlk Derece Mahkemesince çocukların birlikte yaşamaları, babanın çalışması ve 1+1 niteliğindeki bir evde oturması hususları dikkate alınarak tedbiren velayetin anneye bırakılması yerinde görülmekle davacının bu yöndeki istinafı da reddedilmiştir. İlk Derece Mahkemesince 09/12/2020 tarihinde dosyanın karara çıkarılmasına rağmen davası reddedilen davacı aleyhine 2021 AAÜT tarifesine göre vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı görülerek, davacı lehine 2020 AAÜT'ye göre 3.400,00 TL vekalet ücretine hükmedilerek davacının bu yöndeki istinafının kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 08/11/2018 NUMARASI : 2017/311 E 2018/982 K DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Kaldırılması) KARAR : Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen mahkemenin kararına karşı, davacı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulduğu, dosyanın istinaf incelemesi yapılmak üzere dairemize gönderildiği ve istinaf isteminin süresi içerisinde yapıldığı anlaşılmakla dosya incelendi....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, velayetin değiştirilmesine ilişkindir. Davacı taraf; davanın reddine yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir. HMK'nın 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesi sonucunda; ilk derece mahkemesi tarafından dosyada mevcut delillerin hakkaniyet ilkesi çerçevesinde doğru değerlendirilmediği ve ulaşılan sonuçta hata edildiği anlaşılmaktadır. Dosya kapsamına göre evlilik dışı birliktelikten dünyaya gelen tarafların ortak çocuğunun baba tarafından tanıma senedi ile baba nüfus hanesine tescil edildiği, taraflar arasında velayet düzenlemesine ilişkin bir dava açılmadığı, evlilik dışı doğan çocuğun velayet hakkının yasa gereği davalı annede olduğu kuşkusuzdur. Davacı ileri sürdüğü gerekçeler ile velayetin anneden alınıp, kendisine verilmesini istemektedir....
Bu açıklamalar ışığında mahkemece gerekçede velayetin değiştirilerek davacı babaya verildiği, gerekçenin hüküm kısmında ise velayetin davalı anneden kaldırılarak davacı babaya verildiği belirtilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılması usul ve yasaya aykırıdır....
, bu nedenle annede bulunan müşterek çocuğun dışlanarak davacıya gönderildiğini ve velayeti annede bulunan çocuğun bakımını davacının üstlenmesi hasebiyle mahkememizin ilgili kararı ile velayeti anneye verilen çocuğun velayetinin iptali ile çocuğun velayetinin davacı babaya verilmesinin talep edildiğinin görüldüğü anlaşılmıştır....
Somut uyuşmazlıkta; boşanma sonucunda ortak çocukların velayetlerinin davalı anneye verildiği ve halen velayetin davalı annede bulunduğu, müşterek çocukların dava tarihinden önceden beri ve halen davacı babanın yanında bulundukları sabittir. İştirak nafakası velayetin fiilen (eylemli olarak) kullanılmasına bağlı bir haktır....
Boşanma veya ölüm üzerine velayetin annede olması soyadında herhangi bir değişikliğe neden olamaz. Babanın soyadı veya çocuk reşit olduktan sonra kendi soyadı usulüne uygun olarak açacağı bir dava sonunda verilecek kararla değişmedikçe, çocuğun da soyadı değişmez. Somut olayda annenin soyadı değişikliğinin ergin olmayan çocuklara da teşmiline de karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, 29.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....