"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, tedbir nafakası ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle mahkemece nafaka, velayet ve kişisel ilişkinin tedbiren düzenlendiğinin anlaşılmış bulunmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 08.05.2009...
İlk derece mahkemesince, velayet kendisine bırakılan anne ile davalı baba hakkında velayete esas olmak üzere sosyal inceleme raporu alınmadığı anlaşılmış olup, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan pskiolog, pedegog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, taraflar ve çocukla görüşmek suretiyle inceleme ve rapor istenip, tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumuna göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığı araştırıldıktan sonra, velayet hakkında bir karar verilmesi gerekir. Mahkemece velayet kendisine bırakılan anne ile davalı baba hakkında sosyal inceleme raporu alınmamıştır....
Velayet, kamu düzenine ilişkin olup bu hususta ana ile babanın istek ve beyanlarından ziyade çocuğun menfaatlerinin dikkate alınması zorunlu olup, yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir. Buna göre velayetin düzenlenmesinde asıl olan, küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almak olduğundan, çocuğun fiziksel ve ruhsal gelişimini engelleyen ve süreklilik arz edeceği anlaşılan her olay, tehlikenin büyüklüğü, doğuracağı onarılması güç sonuçlar değerlendirilerek sonuca varılmalı; velayetin belirlenmesi ve düzenlenmesinde öncelikle çocuğun yararı göz önünde tutulmalıdır. Velayet düzenlemesinde; çocukla ana ve baba yararının çatışması halinde asıl olan küçüğün yararını korumak ve geleceğini güvence altına almaktır. Çocuğun yararı ise; çocuğun bedensel, fikri ve ahlaki bakımdan en iyi şekilde gelişebilmesi ve böyle bir gelişmenin gerçekleştirilmesi için, çocuğa sosyal, ekonomik ve kültürel koşulların sağlanmış olmasıdır....
AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 16/01/2023 NUMARASI : 2021/544 ESAS 2023/51 KARAR DAVA KONUSU : Boşanma (Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsılması Nedeni İle Boşanma (Çekişmeli))|Velayet (Velayetin Düzenlenmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile 2010 yılında evlendiklerini, müşterek iki çocuklarının olduğunu, davalının kusurlu davranışları sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını belirterek boşanmalarına, müşterek çocukların velayetinin kendisine verilmesine, müşterek çocuklar ve kendisi için nafakaya ve yine lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bölge adliye mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek tarafından velayet ve nafakalar yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve iştirak nafakasının miktarı yönünden temyiz edilmiş, Dairemizin 04.02.2019 tarihli ve 2017/5888 esas, 2019/475 karar sayılı ilamı ile inceleme tarihi itibariyle idrak çağında bulunan çocuğun velayet konusundaki görüşü alınarak, 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince, psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan babanın yaşadığı yerde de inceleme ve rapor istenilip ve gerekirse annenin yaşadığı yerde de yeniden uzman raporu alınarak, tüm deliller hep birlikle değerlendirilip, velayet konusunda bir karar verilmesi gerekirken; bu hususta eksik incelemeyle hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olduğundan bahisle bölge adliye mahkemesi kararı velayet düzenlemesi yönünden bozulmuş, tarafların diğer temyiz itirazları yerinde...
Bu durumda ilk derece mahkemesince yapılacak iş; 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan uzmanlardan tarafların barınma, gelir, sosyal ve psikolojik durumlarına göre çocuğun sağlıklı gelişimi için velayeti üstlenmeye engel bir durumun bulunup bulunmadığının araştırılması, tarafların yaşam alanlarının gözlemlenmesi ve diğer deliller de gözönüne alınarak tarafların velayet yönünden beyanları da alınarak velayet ve kişisel ilişki konusunda bir karar verilmesidir....
Ne var ki, bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından, davalı erkeğin karar düzeltme isteğinin kabulüne, Dairemizin 24.10.2017 tarih 2016/6216 esas, 2017/11553 karar sayılı onama ilamının, velayet ve bağlantılı bulunan iştirak nafakası ve kişisel ilişki yönlerinden kaldırılmasına, hükmün açıklanan sebeple velayet yönünden bozulmasına karar vermek gerekmiştir. 3- Yargılamada ortak çocukların geçici velayeti davalı babaya verildiği ve çocuklar fiilen de baba yanında kaldıkları halde davacı anne lehine çocuklar için dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi doğru bulunmamıştır....
davalının desteğine muhtaç olduklarını belirtmiş ve davacı ve müşterek çocuk için ayrı ayrı aylık 1000 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı erkek vekili, kusuru, karşı davanın kabul edilmiş olmasını, velayeti, kadın ve çocuk lehine hükmedilen tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminatı ve tazminat taleplerinin reddedilmiş olmasını istinaf etmiştir....