Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Aile Mahkemesi'nin 2010/51 E. sayılı dosyasında 06.04.2010 tarihli ara kararı ile hükmedilen tedbir nafakası için ilamların icrası yolu ile takip başlatılmayacağı ve icra emri gönderilemeyeceği gibi, hükmedilen tedbir nafakası alacaklısı velayet hakkı kendisine verilen anne ... olup, reşit olan müşterek çocuk ... birikmiş tedbir nafakası alacağını takibe koyma hakkına ve sıfatına sahip değildir. Bu durumda, mahkemece, takibin dayanağı olan ilama göre alacaklı sıfatını haiz olmayan tarafından yapılan takibin, re’sen iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir....

    babasıyla kalmaya başladığını, buna rağmen müvekkili tarafından çocuk için nafaka ödendiğini, ayrıca müşterek çocuğun okula gidiyor olması ve velayet hakkının annede olması sebebiyle müvekkilinin sorun yaşadığını, müşterek çocuğun müvekkiline defalarca annesinin kendisine kötü davrandığını, kendisi evden attığını, psikolojik ve fiziksel şiddet uyguladığını bu nedenle annesinin yanında kalmak istemediğini beyan ettiğini, bu nedenlerle müşterek çocuk Eylül İlkim'in dava sonuna kadar baba yanında kalması ve şahsi eşyalarının müvekkiline verilmesi hususunda tedbir karar verilmesini, davalı annenin müşterek çocuk Eylül üzerindeki velayet hakkının kaldırılarak, velayetinin babaya verilmesi, müvekkilinin müşterek çocuk için ödediği 600 TL iştirak nafakasının kaldırılmasına, müşterek çocuk lehine 600 TL tedbir nafakasına, davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın dilekçesinde aslı olmayan iddialarda bulunduğunu, öncesinde mobilya mağazasında asgari ücretle çalıştığını, davalı daha önce uzun yol tecrübesi olan usta şoför olmadığını ve yedek şoför olarak asgari ücret ile işe başladığını ve tır ile sebze ve meyve taşıdığını, bu nedenle davacının fahiş olan nafaka talebinin reddini talep ettiklerini, davalının çocuklarına düşkün bir baba olduğunu, davalının davacı ile çocuklar üzerinde ortak velayet hakkına sahip olmak ve davacı anneye makul bir nafaka ödeme kaydıyla anlaşmaya hazır olduğunu belirterek davanın ve talep edilen fahiş nafaka talebinin reddine aksi halde mahkemece her iki müşterek çocuklar üzerinde velayet hakkının Ortak Velayet olarak düzenlenmesi konusunda karar vermesine ve yargılama giderleri ile ücreti vekaletin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

    Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma - Ziynet Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların reddi, yoksulluk nafakasının reddi, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: İlk derece mahkemesi kararına karşı, davacı- karşı davalı erkek tarafından süresi içerisinde ''ziynet alacağı davasının kabulü, kusur belirlemesi,iştirak nafakasının miktarı , tazminatlar, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası'' yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise katılma yoluyla "erkeğin davasının kabulü, velayet ile şahsi ilişki düzenlemeleri, iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası talebinin reddi, tazminat miktarları " yönünden istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

      İlk derece mahkemesinin 23.02.2022 tarihli tensip tutanağı ile; "Davacı, davalı adına mevcut taşınmazlar ve şirket hisseleri üzerine ihtiyaten tedbir konulması/ önlem alınması isteminin sistem incelemesinde 19/10/2010 doğumlu Talya Polat adına kayıtlı malvarlığı bulunmadığı, bu haliyle muris Mustafa Engin Polat'ın mal varlığının paylaşıma tabi tutulmadığı keza bu nedenle elbirliği mülkiyeti hükümlerinin cari olduğu , 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 701 ve devam eden maddeleri gereğince el birliği şeklinde malik olanların yasada ayrık olan haller dışında mal varlığı değerleri üzerinde münferiden tasarrufta bulunamayacağı vakıası dikkate alınmakla çocuk mallarının korunması yönünden önlem alınması, tedbir konulması, Velayet hakkı sahibinin 4721 sayılı yasanın 352 ve devam eden maddeleri gereğince özen yükümlülüğüne uyulması ve yasanın öngördüğü koşullar dikkate alınmak kaydıyla çocuğun malları üzerinde tasarruf edebileceği , iddia dışında somut delilin bulunmaması ve bu halde tedbir uygulanması...

      GEREKÇE : Dava, müşterek çocukların boşanma kararı ile babaya verilen velayetlerinin değiştirilerek, öncelikle tedbiren ve sonra nihai olarak anneye verilmesi ve çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakası isteğine ilişkindir. HMK'nun 355. maddesi uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebepler ve kamu düzeni ile sınırlı olarak yapılan istinaf incelemesinde; Velayetin değiştirilmesi yönünden yapılan incelemede; Taraflar 01/10/2018 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar,  2006 doğumlu Pelin ile 2009 doğumlu Pınar'ın velayetleri davalı babaya verilmiştir. Velayet kamu düzenine ilişkin olup, re'sen araştırma ilkesi geçerlidir. Bu nedenle yargılama sırasında meydana gelen gelişmelerin bile göz önünde tutulması gerekir....

      Davalı-davacı vekili; kararın kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi, nafaka davasının kısmen kabul kısmen reddine karar verilmesine rağmen taraflarına velayet ücretine hükmedilmemesi yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı-davalı kadın katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; nafaka miktarına talebi doğrultusunda karar verilmesi yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı davalı kadının müşterek çocukların her biri için aylık 1.500,00'er TL tedbir nafakasına karar verilmesini talep ettiği, mahkemece çocuklardan Azra Elif Şenel ve Yağmur Şenel'in her biri için aylık 450,00'şer TL, müşterek çocuk Servet Hasan için aylık 400,00 TL tedbir nafakasına hükmedildiği, davalı-davacı erkek için aylık kabul yönünden nafaka değerinin yıllık 5.880,00 TL'nin altında olduğu, HMK'nın 341/2 " Miktar veya değeri 5.880,00 Türk Lirasını geçmeyen malvarlığı davalarına ilişkin kararlar kesindir....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbiren Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm 2003 doğumlu ortak çocuk Meryem'in geçici velayeti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle geçici velayet düzenlemesi kararının Türk Medeni Kanununun 336/2. maddesi uyarınca hükme bağlanmış olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 90.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.17.09.2012 (Pzt.)...

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı-davalı vekili istinaf dilekçesi ile; iştirak ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat miktarları bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davalı-davacı vekili istinaf dilekçesi ile; boşanma yönünden istinaf talepleri bulunmadığını, sosyal inceleme raporu alınmadan velayet konusunda karar verilmesinin hatalı olduğunu belirterek kusur belirlemesi, karşı davanın reddi, velayet, tedbir-iştirak nafakası ile davacı-davalı yararına hükmolunan tedbir-yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat ile miktarları, reddedilen tazminat talepleri bakımından istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : Dairemizce; resen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf sebepleriyle sınırlı olarak yapılan (HMK md. 355) inceleme sonucunda; Asıl ve karşı dava evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuksal sebebine ( TMK 166/1- 2 ) dayalı boşanma ve ferilerine yöneliktir....

        DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından birleşen dava, kusur belirlemesi, tazminatların ve nafakaların miktarı yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ve nafakalar ile tazminat ve nafaka taleplerinin reddi ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı karşılıklı boşanma davasında ilk derece mahkemesince; boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve birleşen davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, davacı-davalı kadın yararına 13.000 TL maddi, 9.000 TL manevi tazminata, davacı-davalı kadın yararına hükmedilen aylık 200 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren yoksulluk nafakası olarak devamına, ortak...

          UYAP Entegrasyonu