Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, velayet, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakalar ve vekalet ücretine yönelik olarak, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının...

    Caddesi üzerinde bir iş hanı olduğunu, davalının taşınmazı alırken bedel ödemediğini, davalıların arasında danışık olduğunu, kendisinin küçüklüğünden ve hiçbir şeyden haberdar olmamasından dolayı annesinin velayet hakkını kötüye kullandığını ve karşılıksız bir devir işleminin olduğundan bahisle, dava konusu taşınmazdaki hissesinin iadesini, yapılan işlemin düzeltilmesi ile adına tapuya tescilini, taşınmazların tapu kayıtları üzerine tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Somut olaya, her nekadar Aile Mahkemesince dava tarihinde davacının reşit olduğu gerekçe yapılmış ise de, velayet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı ve isteğin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabının 2.kısmının 7.ayrım başlığını taşıyan "çocuk malları" ile ilgili bölümde yer alan (TMK'nun 352 ila 363.maddeleri)düzenlemelerden kaynaklandığı kuşkusuzdur....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tedbir nafakası, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ayrıca her hafta Cumartesi günü kişisel ilişki kurulması velayet verilen babayı eve bağımlı tutacağı gibi, velayet görevini yerine getirmesini de engeller niteliktedir. Müşterek çocuklarla davacı anne arasında yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

        Davalı erkeğin istinaf talebinin velayet, kişisel ilişki, tedbir ve iştirak nafakası yönünden Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-2 maddesi uyarınca kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının bu yönlerden kaldırılmasına, velayet, kişisel ilişki, iştirak nafakasının konusu kalmadığından karar verilmesine yer olmadığına, tedbir nafakasının çocuğun ergin olduğu tarihe kadar verileceğinden kaldırılmasına , davalı erkeğin sair istinaf taleplerinin Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1- b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

        nin hisseleri üzerine on sekiz yaşma gelinceye kadar taşınmazın satılmaması için tedbir konulmasına karar verilmiştir. Dava, çocuk mallarının korunması isteğine ilişkindir. Mahkeme hiçbir araştırma yapmadan ve husumeti velayet sahibi olan anneye yöneltmeden karar vermiştir. Mahkemece; husumetin velayet sahibi anneye yöneltilmesi ve delil gösterme imkanı verilip gösterdiği takdirde buna ilişkin delilleri usulünce toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik hasımla yargılama yapılıp karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.01.2016(Prş.)...

          Tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi yönünden; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.md.186/1), geçimine (TMK.md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK.m. 169). Davacı kadın dilekçesinde tedbir nafakası talep etmiş olmakla davacının bu talebi Türk Medeni Kanunun 169. madde kapsamında bir talep olarak değerlendirilmekle ve iş bu boşanma davası ile ilgili olarak karar kesinleşinceye kadar olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmekle ,tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında aylık 300,00 TL tedbir nafakası uygun bir miktardır....

          Kimlik numaralı Merve DURMUŞ için ayrı ayrı aylık 500,00- TL olmak üzere toplam aylık 1.000,00- TL TEDBİR NAFAKASININ dava tarihinden itibaren; kararın kesinleşmesinden itibaren geçerli olmak üzere İŞTİRAK NAFAKASI olarak davacı babadan alınarak çocuklara velayeten davalı anneye verilmesine, Dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 750,00- TL TEDBİR NAFAKASININ davacıdan alınarak davalıya verilmesine, kararın kesinleşmesinden itibaren hükmedilen tedbir nafakasının YOKSULLUK NAFAKASI olarak devamına, "karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı koca; kusur belirlemesi, velayet, aleyhine hükmedilen nafakalar, manevi tazminat talebinin reddi yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Anayasanın 141/3. maddesi "bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır" buyurucu hükmünü içermektedir....

          O halde; velayet konusunda ortak çocuklar Onur Ertan ve Enes Ertan'ın, eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki görüşlerinin sorulması ve her iki ortak çocuk yönünden 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocukların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşam koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, velayet konusunda hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 7251 sayılı kanunla değişik 353/1- a-6 maddesine göre; mahkemece...

          Davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; davalının velayet değişikliği kararına yönelik bir istinaf başvurusu bulunmadığı anlaşılmıştır. TMK nun 182/2.maddesinde; "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır," ve 327/1.maddesinde;"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır," şeklinde düzenleme yapıldığı, bu maddeler göz önüne alındığında davalı annenin çalıştığı, düzenli bir işi ve geliri olduğu, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda olduğu, bu nedenle velayeti davacı babaya verilen çocuklar için iştirak nafakasında hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

          İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddini istinaf ederek çocuklar için 1.000,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tedbiren velayet istemine ilişkindir. Davacı ile davalının 26/05/2005 tarihinde evlendikleri, müşterek üç çocuklarının bulunduğu, davacının fiilen ayrı yaşadıklarını belirterek tedbiren velayet talebinde bulunduğu, yargılama sırasında ise çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince, davacının süresi içerisinde tanıklarını bildirmemesi sebebi ile açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

          UYAP Entegrasyonu