Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mahkemece yaşı sebebiyle velayet konusunda görüşünü açıklama olgunluğuna erişen ortak çocuğun görüşüne başvurulmadığı gibi ortak çocuk ile anne ve babanın yaşam koşullarının ve çocuk ile ebeveynlerin ilişkilerinin değerlendirilmesi bakımından sosyal inceleme raporu da alınmamıştır....

yararına dava tarihinden itibaren tedbir nafakasına karar verilmiş ise de ortak çocuğun dava tarihinde ve yargılama sırasında davacı-karşı davalı baba yanında bulunduğu anlaşılmaktadır....

    Mahkemece bu husus dikkate alınmaksızın kesinleşen boşanma, velayet, kişisel ilişki ve davacı kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası ile yoksulluk nafakası yönünden yeniden karar verilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir. 3-Dairemizin 2016/2149 esas, 2017/7481 karar sayılı ilamıyla ortak çocuklar yararına hükmolunan tedbir nafakaları bozma kapsamı dışanda kalarak kesinleşmiştir. Bu husus gözetilmeden ortak çocuklar yararına 250'şer TL tedbir nafakası yönünden yeniden karar verilmesi doğru görülmeyip, bozmayı gerektirmiştir. 4-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine, paranın alım gücüne, ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına nazaran davacı kadın yararına hükmolunan maddi tazminat azdır....

      "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma-Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Davalı kadının temyizinin harcı kaydı bulunmadığından incelenmesine yer olmadığına, 2-Davacının temyizinin incelenmesine gelince; A-Mahkemenin 3.11.2006 tarihli kararı taraflarca; Velayet, kişisel ilişki, nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edilmiş, temyize konu karar dairemizin 2.10.2007 tarihli ilamı ile, davalı kadının 15.2.2006 tarihli oturumda tedbir ve yoksulluk nafakası istemlerinden vazgeçmesi nedeni ile tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin doğru olmadığından bahisle bozulmuş, temyize konu diğer hususların ise onanmasına karar verilmiştir....

        Gerçekleşen bu durum karşısında, yukarıda belirtilen kıstaslar dikkate alınarak oluşturulacak bir heyetten rapor alınarak, diğer delillerle birlikte değerlendirildikten sonra sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. 3- Mahkemece bozma öncesi verilen 07.12.2016 tarihli ilk hükümde kadın yararına dava tarihinden itibaren aylık 200,00 TL tedbir, 200.00 TL yoksulluk nafakalarına hükmedilmiş, bu hüküm erkek tarafından temyiz edilmiş, bozma sonrası verilen ikinci kararda; kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir, 400,00 TL yoksulluk nafakalarına hükmedilmiştir. İlk hükümde kadın yararına hükmedilen tedbir ve voksulluk nafakaları davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmeyerek, bu miktarlar yönünden davacı-karşı davalı erkek lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından; erkeğin kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminat ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden, davalı-davacı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminat taleplerinin reddi, velayet ve ihtiyati tedbir kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece boşanmaya neden olan olaylarda taraflar eşit kusurlu bulunmuş ve bu kusur belirlemesine göre davalı-davacı erkeğin tazminat talepleri reddedilmiş ise de yapılan yargılama ve toplanan delillerden davacı-davalı...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş ... Haklarına Dair Sözleşme m, 3: Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.1; TMK m. 339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

              Çocukların üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlaki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Mahkemece tarafların müşterek çocukları 2008 doğumlu ... ile 2010 doğumlu ... 'un velayetleri davalı babaya bırakılmıştır. Çocukların yaşı göz önüne alındığında, anne bakım, sevgi, şefkat ve ilgisine özellikle ihtiyaç duyacakları bir çağda oldukları kabul edilmelidir. Bu bakımdan annenin velayet görevini üstlenmesine yasal bir engel bulunmadığı da anlaşıldığından müşterek çocukların velayetlerinin davacı anneye bırakılması gerekirken yazılı şekilde velayetlerinin davalı babaya verilmesi doğru görülmemiştir....

                İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama neticesinde; Davacının tedbir talebinin kısmen kabulü ile dava tarihinden itibaren aylık 600,00 TL tedbir nafakasına, velayet talebinin reddine, müşterek çocuğun velayetinin tedbiren babaya bırakılmasına, anne ile kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Karar davacı vekili tarafından lehe hükmedilen önlem nafakası miktarına, çocuğun geçici velayetinin davalıya verilmesine, çocuk için velayet ve nafaka taleplerinin reddine yönelik olarak istinaf edilmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tedbiren velayet, çocuk ve kadın için tedbir nafakası istemlerine ilişkindir. Birlikte yaşamaya ara verilmesi haklı bir sebebe dayanıyorsa hakim eşlerden birinin istemi üzerine birinin diğerine yapacağı parasal katkıya, konut ve ev eşyalarından yararlanmaya ve eşlerin mallarının yönetimine ilişkin önlemleri alır....

                Kabule göre de; İlk Derece Mahkemesi tarafından boşanma davasına yönelik olarak velayet ve nafaka yönünden asıl davada karar verildiğinden birleşen dava ve karşı davada karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür. Davacı kadın tarafından 01/03/2018 tarihinde açılan dava tedbiren velayet ve TMK 197 maddesine dayalı olarak kadın ve çocuk için talep edilen nafakadan ibarettir. Boşanma davasının açılması halinde TMK 169 maddesi gereğince hakimin gerekli tedbirleri alacağı düzenlenmiş olup, bu kapsamda boşanma davasında kadın ve çocuk lehine tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekmektedir. Bu nedenle asıl davada talep olmamasına rağmen yoksulluk ve iştirak nafakasına hükmedilmesi hatalı olduğu gibi boşanma davalarında da velayet ve nafaka yönünden asıl davada karar verildiğinden birleşen dava ve karşı davada karar verilmesine yer olmadığına şeklinde verilen karar da hatalı olmuştur....

                UYAP Entegrasyonu