WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Türk Borçlar Kanununun 50 ve 51. maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddi tazminat (TMK m. 174/1) takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 3-Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 12. maddesi ile Çocuk Haklarının Kullanılmasına İlişkin Avrupa Sözleşmesinin 3 ve 6. maddeleri, iç hukuk tarafından yeterli idrake sahip olduğu kabul edilen çocuklara, kendilerini ilgilendiren davalarda görüşlerini ifade etmeye olanak tanınmasını ve görüşlerine gereken önemin verilmesi gerektiğini öngörmektedir. Çocukların üstün yararı gerektirdiği takdirde görüşlerinin aksine karar verilmesi mümkündür. Velayet hususu, çocukları ilgilendiren konuların en başında gelir. Mahkemece; yaşları nedeniyle idrak çağında bulunan ortak çocuklar 2000 doğumlu ... ve 2002 doğumlu ...’in velayet konusunda görüşlerine başvurulmadan velayet düzenlemesi yapılmıştır....

    "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, reddedilen manevi tazminat talebi, velayet, ortak çocuk lehine hükmedilen nafakalar ve vekalet ücretine yönelik olarak, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, maddi-manevi tazminat ile tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının tüm, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının...

      Caddesi üzerinde bir iş hanı olduğunu, davalının taşınmazı alırken bedel ödemediğini, davalıların arasında danışık olduğunu, kendisinin küçüklüğünden ve hiçbir şeyden haberdar olmamasından dolayı annesinin velayet hakkını kötüye kullandığını ve karşılıksız bir devir işleminin olduğundan bahisle, dava konusu taşınmazdaki hissesinin iadesini, yapılan işlemin düzeltilmesi ile adına tapuya tescilini, taşınmazların tapu kayıtları üzerine tedbir kararı verilmesini talep ve dava etmiştir. Somut olaya, her nekadar Aile Mahkemesince dava tarihinde davacının reşit olduğu gerekçe yapılmış ise de, velayet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayanıldığı ve isteğin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununun 2.kitabının 2.kısmının 7.ayrım başlığını taşıyan "çocuk malları" ile ilgili bölümde yer alan (TMK'nun 352 ila 363.maddeleri)düzenlemelerden kaynaklandığı kuşkusuzdur....

        "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tedbir nafakası, kişisel ilişki ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece ayrıca her hafta Cumartesi günü kişisel ilişki kurulması velayet verilen babayı eve bağımlı tutacağı gibi, velayet görevini yerine getirmesini de engeller niteliktedir. Müşterek çocuklarla davacı anne arasında yazılı şekilde kişisel ilişki kurulması usul ve yasaya aykırıdır. Ancak bu husus yeniden yargılama gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....

          nin hisseleri üzerine on sekiz yaşma gelinceye kadar taşınmazın satılmaması için tedbir konulmasına karar verilmiştir. Dava, çocuk mallarının korunması isteğine ilişkindir. Mahkeme hiçbir araştırma yapmadan ve husumeti velayet sahibi olan anneye yöneltmeden karar vermiştir. Mahkemece; husumetin velayet sahibi anneye yöneltilmesi ve delil gösterme imkanı verilip gösterdiği takdirde buna ilişkin delilleri usulünce toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, taraf teşkili sağlanmadan eksik hasımla yargılama yapılıp karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.21.01.2016(Prş.)...

            Tedbir nafakasına yönelik istinaf talebi yönünden; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK.md.186/1), geçimine (TMK.md.185/3), malların yönetimine (TMK.m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK.m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK.m. 169). Davacı kadın dilekçesinde tedbir nafakası talep etmiş olmakla davacının bu talebi Türk Medeni Kanunun 169. madde kapsamında bir talep olarak değerlendirilmekle ve iş bu boşanma davası ile ilgili olarak karar kesinleşinceye kadar olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmekle ,tarafların sosyal ve ekonomik durumları dikkate alındığında aylık 300,00 TL tedbir nafakası uygun bir miktardır....

            O halde; velayet konusunda ortak çocuklar Onur Ertan ve Enes Ertan'ın, eğitim, kültür, yaşam olanakları bakımından nerede yaşamak istediği konusunda bilgilendirilerek, velayet hakkındaki görüşlerinin sorulması ve her iki ortak çocuk yönünden 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince aile mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacı niteliğindeki uzman veya uzmanlardan (4787 sayılı Kanun m.5) ortak çocukların anne ve baba yanındaki barınma ve yaşam koşullarını da değerlendirir içerikte sosyal inceleme raporu alınması ve tüm deliller birlikte değerlendirilip, ebeveynlerinden hangisi yanında kalmasının çocukların menfaatine olacağı tespit edilip, gerçekleşecek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, velayet konusunda hiçbir araştırma yapılmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli bulunmamıştır. 6100 sayılı HMK'nın 7251 sayılı kanunla değişik 353/1- a-6 maddesine göre; mahkemece...

            İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili yasal süresi içerisinde verdiği istinaf dilekçesinde özetle; davanın reddini istinaf ederek çocuklar için 1.000,00'er TL tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve HUKUKİ SEBEPLER : Dava, tedbiren velayet istemine ilişkindir. Davacı ile davalının 26/05/2005 tarihinde evlendikleri, müşterek üç çocuklarının bulunduğu, davacının fiilen ayrı yaşadıklarını belirterek tedbiren velayet talebinde bulunduğu, yargılama sırasında ise çocuklar lehine tedbir nafakasına hükmedilmesini istediği, İlk Derece Mahkemesince, davacının süresi içerisinde tanıklarını bildirmemesi sebebi ile açılan davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır....

            Davalının istinaf başvurusu değerlendirildiğinde; davalının velayet değişikliği kararına yönelik bir istinaf başvurusu bulunmadığı anlaşılmıştır. TMK nun 182/2.maddesinde; "velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin çocuk ile kişisel ilişkisinin düzenlenmesinde çocuğun özellikle sağlık, eğitim ve ahlak bakımından yararları esas tutulur. Bu eş çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır," ve 327/1.maddesinde;"Çocuğun bakımı, eğitimi ve korunması için gerekli giderler ana ve baba tarafından karşılanır," şeklinde düzenleme yapıldığı, bu maddeler göz önüne alındığında davalı annenin çalıştığı, düzenli bir işi ve geliri olduğu, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmak zorunda olduğu, bu nedenle velayeti davacı babaya verilen çocuklar için iştirak nafakasında hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....

            YOKSULLUK NAFAKASI 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 169 ] 4721 S. TÜRK MEDENİ KANUNU [ Madde 175 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm davalı yararına hükmedilen nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalının iki yıldır aynı evde bir başka erkekle fiilen evliymiş gibi beraber yaşadığı gerçekleşmiştir. Davalının barınma ihtiyacı ve iaşesi, birlikte yaşadığı şahıs tarafından karşılandığına göre Türk Medeni Kanununun 169. maddesi koşulları oluşmadığı gibi, yoksulluk nafakası şartları (TMK. 175) da oluşmamıştır. O halde, davalının tedbir ve yoksulluk nafakası isteğinin reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır....

              UYAP Entegrasyonu