Mahkemece öncelikle çocuğun velayeti konusunda düzenleme yapması gerekirken, bu yönün gözetilmemesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir. 2-Davacı-davalı kadın babalık davası ile birlikte müşterek çocuk için tedbir ve iştirak nafakası talebinde bulunmuştur. Tedbir ve iştirak nafaksı talebi yıllık nafaka miktarı üzerinden nisbi harca tabidir. Başvuru harcı bu talebide kapsar. Mahkemce davacı-davalı kadına bu talebi ile ilgili harcı tamamlaması için süre verilmesi (Harçlar Kanunu 30 ve 32. m.) ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. 3-Davacı-davalı kadın tarafından açılan babalık davası reddedildiğine göre, bu dava yönünden davalı-davacı yararına Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken, bu yönün gözetilmemesi de doğru değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Toplanan delillerden; müşterek çocuklardan ...'nin davanın açıldığı tarihte baba yanında kaldığı anlaşılmaktadır....
Cevap ve karşı dava dilekçesi: Davalı-davacı vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; sürekli erkek ve ailesinin hakaret ettiğini, aşağıladığını, erkek ve ailesinin sürekli psikolojik şiddet uyguladığını, kadın ve çocuğa sürekli fiziki şiddet uyguladığını, eş ve çocuğun ihtiyaçlarıyla ilgilenmediğini, birlik yükümlülüklerini yerine getirmediğini, eş ve çocuğuna ilgi alaka göstermediğini, çocuğuna bağırdığını, çocuğu abisine vermek istediğini, evin anahtarını değiştirerek kadının eve girmesine engel olduğunu, tüm bu nedenlerle tarafların boşanmalarına, çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 600,00TL tedbir-yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 400TL tedbir-iştirak nafakasına, 75.000TL maddi, 75.000TL manevi tazminata (faiziyle ) karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafakalar ile tazminat talep hakkının saklı tutulması gerektiği davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, velayet, tedbir ve yoksulluk nafaka miktarları yönünden istinaf edilmiştir. Bölge adliye mahkemesince tarafların istinaf başvurularının, esastan reddine karar verilmiş hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmolunan nafakalar ile tazminat talep hakkının saklı tutulması gerektiği yönlerinden; davalı-davacı kadın tarafından ise erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri, velayet, tedbir ve yoksulluk nafaka miktarları temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tedbir Nafakası-Tedbiren Velayet ve Boşanma Taraflar arasındaki Türk Medeni Kanununun 197. maddesine dayanan "nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine" ilişkin dava ile bağımsız olarak açılan "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı (kadın) tarafından kocanın boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi ve reddedilen tazminat istekleri yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise velayet ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı-davalı (kadın) tarafından “nafaka ve velayetin tedbiren düzenlenmesine” ilişkin bağımsız bir dava açıldığına göre, bu dava sebebiyle kadın yararına ayrıca vekalet ücreti tayininde bir yanlışlık bulunmamasına göre, davalı-davacı (koca)’nın bu...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Soybağının ve Velayet Hakkının Tespiti - Kişisel İlişki Kurulması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı erkek tarafından soybağının ve velayet hakkının tespiti yönünden; davalı kadın tarafından ise 24.05.2012 tarihli ara kararı ve ...'nın davacı yanında kalmaya devam etmesine yönelik olarak temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 06.10.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı ... ile vekili Av. ... ve karşı taraf temyiz eden davalı ... ile vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; " Davanın kabulüne, tarafların TMK 166/I maddesi uyarınca boşanmalarına, ortak çocuklar Burak ve Elif Nur'un velayetinin davacı anneye verilmesine, ortak çocuk İlayda'nın velayetinin davalı babaya verilmesine, çocuklar ile velayet verilmeyen ebeveynler arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar Burak ve Elif Nur için takdir edilen 200,00’er TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesi ile 250,00’şer TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak, davacı kadına verilmesine, davacı kadın eş için takdir edilen 200,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesi ile 250,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak, davacı kadına verilmesine, davalının TMK 174/2 maddesi uyarınca, 15.500,00 TL manevi tazminatı davacıya ödemesine, fazlaya dair istemin reddine karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Velayet-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, velayet, kadın yararına hükmolunan nafakalar ve tazminatlar yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, mahkemece hükmolunan nafakalar ve tazminatların miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle gerekçeli kararın hüküm kısmının 4. bendinde kadın yararına hükmolunan tazminatın manevi tazminat olduğunun ve davalı-karşı davacı kadın tarafından usulünce açılmış bir ziynet davasının olmadığı, maddi tazminat talebinin Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında olduğunun anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz...
SONUÇ:Temyiz edilen kararın hüküm fıkrasından 3. ve 4. paragrafların çıkartılmasına yerlerine “müşterek çocuk Şule davanın devamı sırasında ergin olduğundan velayet konusunda karar verilmesine yer olmadığına ve dava tarihinden ergin olduğu 29.10.2007 tarihine kadar aylık 250 YTL. tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine” sözlerinin yazılmasına, hükmün bu bölümlerinin 2. bentte gösterilen sebeplerle DÜZELTİLEREK, temyize konu diğer bölümlerin ise 1. bentte açıklanan nedenlerle ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 07.05.2009 (Prş.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı kadın tarafından, kusur belirlemesi, tedbir nafakası miktarı, iştirak nafakası ve velayet yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-karşı davacı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Ortak çocuk..., 18.06.2003 doğumlu olup, idrak çağındadır. Mahkemece, idrak çağında olan...'...