Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava vekaletin kötüye kullanılmasına dayalı tapu iptali ve tescil değil alacak/tazminat davasıdır. Vekalet Sözleşmesi Borçlar Kanunun 2. Kısmında 502 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, dava bu sözleşmeye dayanmaktadır. Yukarıda açıklanan sebeplerle taraflar arasındaki uyuşmazlığın vekaletin kötüye kullanılmasına dayalı alacak davası olduğu ve vekalet sözleşmesinin de TBK.nun 2. Bölümünde yer alması nedeniyle inceleme görevinin Hakimler ve Savcılar Kurulu 1. Dairesinin Bölge Adliye Mahkemelerinin iş bölümüne ilişkin 25/06/2020 tarih ve 564 sayılı kararının 6. Hukuk Dairesi işbölümünün 32. maddesinde yer alan "6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun ikinci kısmında yer alan ve diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmeler ile özel kanunlara göre yapılıp diğer dairelerin görevine girmeyen sözleşmelerden kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararlar" ibaresi gereğince incelemenin 6....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Tapu İptali ve Tescil Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarihli 2013/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 1. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 1. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 27.05.2013 (Pzt.)...

    Maddesi uyarınca yapılan inceleme sonucunda; Dava, vekaletin kötüye kullanıldığı iddiasına dayalı alacağa ilişkin itirazın iptali istemlidir. Mahkemece, yetkili icra dairesinde yapılmış geçerli bir takip olmadığından davanın usulden reddine karar verilmiş, karar süresi içerisinde davacı vekili tarafından istinaf edilmiştir. Taraflar arasındaki uyuşmazlık; icra takibinin yetkili icra dairesinde başlatılıp başlatılmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır. Davalı vekilin galericilik işiyle uğraştığı, bu kapsamda davacının davalıya araç satışı için vekaletname verdiği hususları uyuşmazlık dışı olmakla davacının Tüketici konumunda olduğu ve davaya bakma görevinin Tüketici Mahkemesine ait olduğu anlaşılmaktadır. İİK.'nun 50/1 maddesi gereğince icra dairelerinin yetkisi yönünden HMK'nun yetkiye dair hükümleri kıyas yoluyla uygulanır....

    Somut olayda davalının, davacının fatura alacağına dayalı başlattığı icra takibinde asıl alacağa işlemiş ve işleyecek faiz oranına itiraz ettiği, davacının ise itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır. Buna göre taraflar arasındaki uyuşmazlığın ticari satım nedeniyle alacağa uygulanacak faizin hesaplanmasından kaynaklandığı anlaşılmış olup bu hususun asliye ticaret mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince İstanbul 35. Asliye Ticaret Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 15.02.2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacı, ...2....

        Değerlendirme Somut olaya gelince; eldeki davada, dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçiminden davacının, ehliyetsizlik ve vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuki nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğu anlaşılmakta olup, vekalet görevinin kötüye kullanıldığı iddiası yönünden araştırma ve inceleme yapılması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değenlendirilerek dava dışı ...’e yapılan ilk temlikin vekalet görevinin kötüye kullanılması suretiyle gerçekleşip gerçekleşmediğinin belirlenmesi, belirlenir ise taşınmazı devrettiği ikinci el olan davalının 4721 sayılı TMK'nın 1023. maddesi kapsamında ediniminde iyiniyetli olup olmadığı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiği yönündeki bozma kararı yerindedir. VI....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL - TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, muris ...'in maliki olduğu 1180, 132, 180 parsel sayılı taşınmazlarını vekil kıldığı davalı ... aracılığı ile diğer davalı ...'a satış sureti ile temlik ettiğini, işlemlerin ehliyetsizlik, vekalet görevinin kötüye kullanılması, muris muvazaası nedenleri ile geçersiz olduğunu ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payı oranında iptali ile adlarına tescilini, mümkün olmazsa bedelini, bu da mümkün olmazsa tenkisini istemişlerdir. Davalı ..., murisin ehliyetli olduğunu, vekaletin geçerli olduğunu, muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., taşınmazları iyiniyetle aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar, Dairece; "...mirasbırakan ...'...

            Noterliği'nin 16.05.2017 tarih ve 11529 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde vekaletname uyarınca T1 vekaleten T4 tarafından 12/08/222 tarihinde diğer davalı T6 satıldığı, davacı tarafın iddiasının davalı yükleniciden satın aldıkları 15 nolu bağımsız bölümün arsa maliki olması nedeniyle davacı adına tapuya kaydedildikten sonra bilgi ve rızası dışına, davalı T4'nun vekalet görevini kötüye kullanarak diğer davalıya satışına ilişkin olduğu, vekaletin kötüye kullanılması nedenli tapu iptali ve tescil istemine ilişkin davaların tüketici mahkemesinde değil Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülecek dava olduğu , gerekçesiyle karşı görevsizlik kararı verilmiştir....

            Bütün hakların kullanılmasında ve borçların ifasında uyulması gereken dürüstlük kuralı ve hakların genel sınırlarını oluşturan hakkın kötüye kullanılması yasağı, kamu düzeni ihtiyaç ve gerekleri nedeniyle konulmuş kurallardır. Bu nedenle, Medeni Kanun'un 2. maddesinin her iki fıkrası da emredici niteliktedir. Tarafların aralarındaki ilişkide dürüstlük kuralının ve hakkın kötüye kullanılması yasağının uygulanmayacağının kararlaştırmaları mümkün değildir. Dürüstlük kuralına veya hakkın kötüye kullanılması yasağına aykırı bir davranış, doğrudan hakkın mevcudiyetini ortadan kaldırdığından bir itiraz teşkil eder....

              Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda; Dava; davalının, tarafların ortak murisine vekaleten yaptığı satışlar nedeniyle elde edilen bedelin, vekalet görevinin kötüye kullanılması hukuksal nedenine dayalı olarak açılan alacak, bu istem yerinde görülmezse tenkis istemine ilişkindir. Dava vekile karşı açılmıştır. Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi'nin benzer nitelikli 20/01/2021 tarih 2020/1270 Esas 2021/47 Karar sayılı dosyasında da; dava, davalının tarafların ortak murisine vekaleten yaptığı satışlar nedeniyle miras payı oranında alacak istemine ilişkin olup; davacı, davalının muristen aldığı vekaleti kötüye kullanarak yaptığı satışlara ilişkin bedelleri murise vermediği, dolayısıyla kendisinin miras payını da malvarlığına kattığı iddiasıyla, bu satışlardan miras payı oranında alacağının tahsili istemiyle dava açtığı, Mahkemece, davanın reddine karar verildiği, davacı yanın istinaf talebinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4....

              UYAP Entegrasyonu