Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nispi olmak üzere belirlenmiştir....
Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, hükmün 5 nolu bendinde bir açıklama yapılmadan davacı yararına sadece 750.00 TL vekalet ücreti takdir edilmiş ayrıca bozmadan önceki 13.05.2014 günlü hükümde mahkemece, davalı lehine 440.00 TL vekalet ücreti takdir edilmesine rağmen davacı taraf için kazanılmış hak prensibine dayalı olarak kesinleşen işbu vekalet ücretinin bozmadan sonraki hükümde 750.00 TL'ye yükseltilerek, davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, bozma ilamı gereği yerine getirilmeden davacı yararına eksik vekalet ücreti takdir edilmesi davacı tarafından ödenmesi gereken davalı yararına takdir edilen vekalet ücret miktarının, artırılması doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır. 3-Davacı dava dilekçesinde, alacak miktarı ile yıllık kira bedeli toplamı üzerinden, nisbi dava harcını yatırmıştır. Mahkemece nisbi karar harcının da bu miktar üzerinden hesap edilerek alınması gerekirken, alınması gerekli karar harcının da eksik hesaplanması doğru değildir....
uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümden 7'nci bendin çıkarılması, yine, hüküm fıkrasının 13'üncü bendindeki “ile (müsadere edilen orman emvalinin değeri üzerinden tespit edilen nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olması nedeniyle) 750.00 TL nisbi vekalet ücreti olmak üzere 1500.00 TL vekalet ücretinin” ibaresinin çıkarılması suretiyle, başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Eldeki dosyada, birleşen dava yönünden davacı Kurum yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi; davalı ... lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan tarife uyarınca reddolunan 8.180,28TL üzerinden hesaplanan 1.800,00TL vekalet ücreti yerine, yazılı şekilde eksik vekalet ücretine hükmedilmesi; davalı şirket lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan tarife uyarınca reddolunan 21,34TL üzerinden hesaplanan vekalet ücreti yerine, yazılı şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....
Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlendiği, Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücret olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması, güvenlik tedbiri olan müsaderenin ise davanın konusu olmayıp hükmün sonucu olması ve 6831 sayılı Orman Yasasının 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, müsaderesine karar verilen orman emvallerinin değeri üzerinden nisbi vekalet...
Sayın çoğunluğun kabulü vergi mevzuatı ile uyarlık göstermediği gibi vekalet ücreti yargılamaya katılan avukata değil, kendisini avukatla temsil ettirmesinden dolayı yargılama gideri yapmak zorunda kalan sanığa verilmektedir. Zira, vekalet ilişkisi karşılığında avukata ücret ödemek zorunda kalan sanığın yaptığı bu ödeme CMK'nın 327. maddesinin emredici hükmü uyarınca kendisine iade edilmektedir. CMK'nın 324. maddesine göre de vekalet ücreti yargılama gideri kapsamında kalmaktadır. Bu gerekçelerle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum....
Davacının kendi müvekkilleri ile arasındaki vekâlet ilişkisine göre hak ettiği akdi vekalet ücretinden, bu ilişkinin dışında bulunan davalı sorumlu tutulamaz. Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesi, vekalet ilişkisine göre alınacak ücreti kapsamamaktadır. Yanılgılı gerekçe ile akdi vekalet ücretinden de davalının müteselsilen sorumlu tutulması doğru değildir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir. b)Dosya kapsamından, davalı aleyhine Çumra Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2011/153 Esas sayılı davanın, iş kazası nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkin olduğu, bu davada dava dışı müvekkiller Ramazan Onat ve çocukları için toplam 90.000,00 TL manevi tazminat talep edildiği anlaşılmaktadır. Mahkeme, manevi tazminat davası ile ilgili olarak 90.000,00 TL üzerinden vekalet ücret alacağını hesaplamıştır....
Davacı vekili, mahkeme kararının yerinde olmadığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerektiğini, reddedilen 19.000,00 TL yönünden de sulh anlaşması kapsamında müvekkili lehine hüküm kurulması gerektiğini, buna göre akdi ve kanuni vekalet ücretinin belirlenmesi gerektiğini beyan ederek istinaf talebinde bulunmuştur. Davalılar vekili, mahkemenin kurduğu hükmün yerinde olmadığını, davacının vekil olarak sulh sözleşmesine katkısının bulunmadığını, bu nedenle de 19.000,00 TL'lik vekalet ücreti talebinin yerinde olmadığını, vekalet görevinin özensiz yerine getirildiğini, bu nedenle de vekalet ücret alacağının oluşmadığını beyan edeek istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Taraflar arasında vekalet ilişkisinin kurulduğu, yazılı vekalet ücret sözleşmesi bulunmadığı, takip edilen icra ve mahkeme dosyaları yönünden sulh yapıldığı hususunda uyuşmazlık yoktur....
in avukatı olmadığını, davalıyla vekalet ilişkisi sona erdikten sonra vekili olduğunu iddia etmiş ise de, ... tarafından kendisine verilen vekaletname 2006 tarihli olduğu gibi, vekalet ücretini istemek için davalıya çektiği ihtarname tarihinden 2 gün sonra henüz vekalet ilişkisi devam ederken davalı hakkında, suç duyurusunda bulunduğu savcılığın ayırma kararı içeriğiyle anlaşıldığından davacının, ... ile birlikte müvekkili davalı aleyhine suç duyurusunda bulunarak daha sonra da davalarını takip ettiği anlaşıldığından, somut resmi belgelerle bu ilişkinin vekalet ilişkisi devam ederken gerçekleştiği kanıtlandığından, davacının bu yöndeki savunmasına itibar edilmemiştir. 25/04/2011 tarihli davalı ihtarı davacının yukarıda belirtilen avukatlık görevini kötüye kullanılması mahiyetindeki fiillerinden sonra çekildiğinden azil haklı olup haklı azil nedeniyle davalı vekil sadece azil tarihine kadar sonuçlanmış işlerin vekalet ücretine hak kazanır....
Ancak Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Uyarınca taraflar, tarifede kararlaştırılan vekalet ücretinin altında bir tutarı vekalet ücreti olarak kararlaştıramayacaklarından davalı avukat, tarife hükümlerine göre kararlaştırılması gereken asgari vekalet ücret alacağının belirlenmesi önem arzetmektedir....