Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Eldeki dosyada, birleşen dava yönünden davacı Kurum yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi; davalı ... lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan tarife uyarınca reddolunan 8.180,28TL üzerinden hesaplanan 1.800,00TL vekalet ücreti yerine, yazılı şekilde eksik vekalet ücretine hükmedilmesi; davalı şirket lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan tarife uyarınca reddolunan 21,34TL üzerinden hesaplanan vekalet ücreti yerine, yazılı şekilde fazla vekalet ücretine hükmedilmesi, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. Ne var ki, bu aykırılıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm bozulmamalı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi yollaması ile 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesi gereğince düzeltilerek onanmalıdır....

    Mahkemece bozma ilamına uyulmasına rağmen, hükmün 5 nolu bendinde bir açıklama yapılmadan davacı yararına sadece 750.00 TL vekalet ücreti takdir edilmiş ayrıca bozmadan önceki 13.05.2014 günlü hükümde mahkemece, davalı lehine 440.00 TL vekalet ücreti takdir edilmesine rağmen davacı taraf için kazanılmış hak prensibine dayalı olarak kesinleşen işbu vekalet ücretinin bozmadan sonraki hükümde 750.00 TL'ye yükseltilerek, davacıdan tahsiline karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, bozma ilamı gereği yerine getirilmeden davacı yararına eksik vekalet ücreti takdir edilmesi davacı tarafından ödenmesi gereken davalı yararına takdir edilen vekalet ücret miktarının, artırılması doğru olmadığından hüküm bozulmalıdır. 3-Davacı dava dilekçesinde, alacak miktarı ile yıllık kira bedeli toplamı üzerinden, nisbi dava harcını yatırmıştır. Mahkemece nisbi karar harcının da bu miktar üzerinden hesap edilerek alınması gerekirken, alınması gerekli karar harcının da eksik hesaplanması doğru değildir....

      gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nın 322. maddesi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümden vekalet ücretine ilişkin bölümden ''müsaderesine karar verilen emvalin değeri üzerinden hesaplanan nisbi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden az olduğundan 750.00 TL nisbi vekalet ücretinin'' ibaresinin çıkarılması suretiyle, diğer yönleri usul ve kanuna uygun hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/09/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, hükümden 7'nci bendin çıkarılması, yine, hüküm fıkrasının 13'üncü bendindeki “ile (müsadere edilen orman emvalinin değeri üzerinden tespit edilen nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olması nedeniyle) 750.00 TL nisbi vekalet ücreti olmak üzere 1500.00 TL vekalet ücretinin” ibaresinin çıkarılması suretiyle, başkaca yönleri Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 07.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinde vekalet ücreti, maktu ve nisbi olmak üzere belirlendiği, Maktu vekalet ücreti, davanın konusunun para olmadığı veya para ile ölçülemediği hallerde belirlenen ücret, nisbi vekalet ücret ise davanın konusunun para olması veya para ile ölçülebilir olması halinde bu değer üzerinden belirlenen ücret olduğu, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 365/2. maddesinin aksine ceza davalarında şahsi hak talebi halinde mahkemece bu hususta da karar verilmesi gerektiği yolunda bir düzenleme bulunmaması, güvenlik tedbiri olan müsaderenin ise davanın konusu olmayıp hükmün sonucu olması ve 6831 sayılı Orman Yasasının 112, 113 ve 114. maddeleri hükümleri karşısında; davada kendisini vekille temsil ettiren katılan İdare lehine hüküm tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, müsaderesine karar verilen orman emvallerinin değeri üzerinden nisbi vekalet...

            Sayın çoğunluğun kabulü vergi mevzuatı ile uyarlık göstermediği gibi vekalet ücreti yargılamaya katılan avukata değil, kendisini avukatla temsil ettirmesinden dolayı yargılama gideri yapmak zorunda kalan sanığa verilmektedir. Zira, vekalet ilişkisi karşılığında avukata ücret ödemek zorunda kalan sanığın yaptığı bu ödeme CMK'nın 327. maddesinin emredici hükmü uyarınca kendisine iade edilmektedir. CMK'nın 324. maddesine göre de vekalet ücreti yargılama gideri kapsamında kalmaktadır. Bu gerekçelerle sayın çoğunluğun görüşüne iştirak etmiyorum....

              Somut olayda; temlik alacaklısınında vekili olduğuna göre yapılan tahsilat miktarına göre icra vekalet ücreti hesaplanacağından ve buna göre temlik alacaklısına yapılan ödemeye göre adı geçenin vekili icra vekalet ücreti hakedeceğinden icra vekalet ücretinin her bir alacaklıya yapılan ödeme oranında hesaplanarak ödenmesi gerekir. Bu nedenle hesaplanan icra vekalet ücretinin tamamının alacağı kısmen temlik edene ödenmesi doğru değildir. Avukatlık Kanunu 164/son taraflar arasındaki iç ilişkiye ilişkin (vekil-müvekkil) olup, temlik anında tahakkuk etmiş bir icra vekalet ücreti olmadığından olayda uygulanma yeri yoktur. Bu durumda mahkemece şikayetin kabulü yerine reddi isabetsizdir....

                İlk hüküm, taraflarca temyiz edilmiş; hüküm, “davalı yararına takdir edilen maddi tazminatın az olduğu, daha uygun miktarda maddi tazminata hükmedilmesi gerektiği ve davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesinin de kanuna aykırı olduğu” gerekçesiyle iki sebepten bozulmuştur. Bozmadan sonra yargılama bozulan kısımlar bakımdan devam ettiğine göre, davacı yararına bozmadan sonraki kararda 1500.- lira vekalet ücreti tayin edilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Sadece ilk hükümle tayin edilenle mükererlik teşkil etmemek üzere takdir ve tayin edildiğinin ilamda belirtilmesi yeterlidir. Bu sebeple sayın çoğunluğun “vekalet ücretiyle ilgili düzeltme kararına” katılmıyorum....

                  ücretine hükmedilmesi bu miktarın maktu vekalet ücretinin altında olması halinde ise vekalet ücretinin maktu vekalet ücretine yükseltilmesi gerekirken kabul edilen toplam tazminat miktarına göre yapılan hesaplamada maktu vekalet ücretinden daha düşük olarak belirlenen nisbi vekalet ücretinin ödenmesine karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, davacı vekilinin vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazı bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK'un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasından vekalet ücretine ilişkin 3. fıkranın hükümden bütünüyle çıkartılarak yerine 3. bent olarak “Avukatlık Asgari Ücreti Tarifesine göre karar tarihinde geçerli olan 2.400 TL maktu vekalet ücretinin davalı hazineden alınarak davacıya verilmesine”...

                    TL akdi vekalet ücreti, 13.228,80 TL yasal vekalet ücreti olmak üzere toplam 28.146,56 TL vekalet ücret alacağı talebinde bulunmuştur....

                    UYAP Entegrasyonu