Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

K A R A R Davacı, boşanma davası açması için avukat olan davalıya vekalet verdiğini ve vekalet ücreti olarak 8.000,00 TL ödediğini, ancak davalının dava açmadığını bu nedenle davalıyı azlettiğini, vekalet görevini yerine getirmeyen davalıya ödenen 8.000,00 TL vekalet ücretinin tahsili için başlatılan takibin davalının itirazı üzerine durduğunu ileri sürerek, itirazın iptaline ve dava değerinin % 20'sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir. Davalı, davacının eşi ile iletişime geçip görüştüğünü, ısrarlı görüşmeler sonucu anlaşmalı boşanma protokolü hazırlandığını, 10.000,00 TL vekalet ücreti kararlaştırıldığını ve 8.000,00 TL ücret ödemesi yapıldığını, haksız olarak azledildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir....

    KARAR Davacı, davalı ... kulübünün avukatı olarak aldığı vekaletle 2012/385 esasta görülen menfi tesbit davasını takip ettiğini, yargılama aşamasında tarafların uzlaşması üzerine 12.9.2012 tarihli uzlaşma protokolü düzenlendiğini ve protokol gereğince davanın feragatla sonuçlandığını ancak vekalet ücretinin ödenmediğini, diğer davalıların da Avukatlık Kanunu'nun 165. maddesine göre sorumlu olduklarını ileri sürerek, sözleşme ve karşı yan vekalet ücreti olarak şimdilik 80.567,00 Tl.nin dava tarihinden itibaren yasal faizi ile davalılardan müteselsilen ödetilmesini istemiştir. Davalı kulüp, davacı avukatın da imzasının bulunduğu protokolde vekalet ücreti alınmayacağının kararlaştırıldığını ve davanın feragatla sonuçlandığından ortada kazanılmış bir dava da bulunmadığınden vekalet ücreti talep edemeyeceğini savunmuş, diğer davalılar da protokolde vekalet ücreti alınmayacağının kararlaştırıldığını savunarak davanın reddini dilemişlerdir....

      Taraflar arasında yazılı vekalet ücret sözleşmesi bulunmamaktadır.Bu sebeple davacı avukatın talep konusu yaptığı akdi vekalet ücret alacağının Avukatlık Kanunun 164/4 maddesi kapsamında belirlenmesi gerekmektedir.Davacı avukatın sarf ettiği emek ve mesaisine göre AAÜT de öngörülen asgari vekalet ücret alacağının altında kalmamak koşuluyla dava değerinin %10 u tutarındaki vekalet ücretinin takdir edilmesi gerekir.Davacı avukatın takip ettiği dosyanın dava değeri 50.600- tl.dir.Bu değerin %10 u tutarındaki vekalet ücret alacağı 5.060- tl.olmakla birlikte akdi vekalet ücretinin ilk hukuki yardımın verildiği tarihteki tarifeye (02.12.2015 ) göre belirlenmesi gerektiğinden takdir edilecek akdi vekalet ücret alacağı 5.866- tl.nin altında olamayacaktır.Bu sebeple mahkemece davacının talep artırması gözetilerek bu tutarda akdi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken azil tarihindeki asgari ücret tarifesinin esas alınarak vekalet ücretinin belirlenmesi yoluna gidilmesi doğru görülmemiştir....

      CMK’nın 325. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde vekalet ücretini de kapsayan yargılama giderlerinin sanığa yükleneceğine ilişkin kural, istisnai bir düzenlemedir. Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilirken, yasa gereği vekalet ücretine hükmedilmiş ve Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi değiştikten sonra hükmün açıklanması gerekmişse, bu tarihte yürürlükte bulunan tarifedeki miktardan, ilk kararla verilen miktar mahsup edildikten sonra aradaki farka hükmedilecektir. Aksi halde sanığa, bir davada iki kez vekalet ücreti yüklenmiş olunacaktır....

        tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumda, manevi tazminata ilişkin vekalet ücretinin diğerlerinden ayrı bir kalem olarak hükmedileceği 12. maddesinde ise hesaplanacak nispi vekalet ücretinin maktu vekalet ücretinden az olamayacağı öngörülmüştür....

          Somut olayda, tespit nedeni ve davanın mahiyeti dikkate alındığında 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 31/son maddesi uyarınca makul ve maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekirken yazılı olduğu şekilde fahiş miktarda ve nispi vekalet ücretine hükmedilmiş olması isabetsiz olup, Hazine vekilinin temyiz itirazlarının bu nedenlerle kabulü ile hükmün vekalet ücreti yönünden bozulmasına karar vermek gerekirken Dairemizin 15.10.2009 tarih 2009/6736-6569 sayılı ilamıyla hükmün onanmasına karar verildiği anlaşıldığından, davalı Hazine vekilinin karar düzeltme isteminin vekalet ücreti yönünden kabulü ile Dairemizin anılan onama kararının kaldırılmasına ve hükmün vekalet ücretine ilişkin olarak yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 22.12.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda hakim takdir yetkisi çerçevesinde tarifeye müdahale ederek vekalet ücretinin hakkaniyete uygun olarak belirlemelidir. İlk davada takdir olunan vekalet ücreti; ilk ve eldeki davada talep edilen toplam alacak miktarı üzerinden nispi tarifeye göre hesaplanan vekalet ücretini karşıladığından eldeki dava yönünden artık vekalet ücretine hükmolunmaması gerekir. Açıklanan tüm bu nedenlerle temyiz konusu hükmün vekalet ücreti yönünden bozulması görüşünde olduğumdan onama kararına katılmıyorum....

              Hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda hakim takdir yetkisi çerçevesinde tarifeye müdahale ederek vekalet ücretinin hakkaniyete uygun olarak belirlemelidir. İlk davada takdir olunan vekalet ücreti; ilk ve eldeki davada talep edilen toplam alacak miktarı üzerinden nispi tarifeye göre hesaplanan vekalet ücretini karşıladığından eldeki dava yönünden artık vekalet ücretine hükmolunmaması gerekir. Açıklanan tüm bu nedenlerle temyiz konusu hükmün vekalet ücreti yönünden bozulması görüşünde olduğumdan onama kararına katılmıyorum....

                Hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda hakim takdir yetkisi çerçevesinde tarifeye müdahale ederek vekalet ücretinin hakkaniyete uygun olarak belirlemelidir. İlk davada takdir olunan vekalet ücreti; ilk ve eldeki davada talep edilen toplam alacak miktarı üzerinden nispi tarifeye göre hesaplanan vekalet ücretini karşıladığından eldeki dava yönünden artık vekalet ücretine hükmolunmaması gerekir. Açıklanan tüm bu nedenlerle temyiz konusu hükmün vekalet ücreti yönünden bozulması görüşünde olduğumdan onama kararına katılmıyorum....

                  Hakkaniyetin gerektirdiği durumlarda hakim takdir yetkisi çerçevesinde tarifeye müdahale ederek vekalet ücretinin hakkaniyete uygun olarak belirlemelidir. İlk davada takdir olunan vekalet ücreti; ilk ve eldeki davada talep edilen toplam alacak miktarı üzerinden nispi tarifeye göre hesaplanan vekalet ücretini karşıladığından eldeki dava yönünden artık vekalet ücretine hükmolunmaması gerekir. Açıklanan tüm bu nedenlerle temyiz konusu hükmün vekalet ücreti yönünden bozulması görüşünde olduğumdan onama kararına katılmıyorum....

                    UYAP Entegrasyonu