Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Karar gününde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesine göre manevi tazminat isteminin kısmen kabulü halinde davalı yararına verilecek vekalet ücreti davacı yararına hüküm altına alınan vekalet ücretinden fazla olamaz. Şu halde manevi tazminatın bir kısmı kabul edilip bir kısmı reddedildiğinden....ve karar tarihi itibariyle....n konuya ilişkin kararı göz önüne alınarak davalı yararına, davacı lehine verilen vekalet ücretini geçmemek üzere nisbi vekalet ücretine karar verilmesi gerekirken davacıya verilen vekalet ücretini geçecek şekilde vekalet ücretine karar verilmesi doğru değildir. Davalı taraf yararına, hüküm altına alınan ve reddedilen manevi tazminat miktarları ile az önce açıklanan yasal düzenleme gözetildiğinde 360 TL vekalet ücreti verilmelidir. Ru nedenle kararın bozulması gerekirse de bu durum yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK 438. maddesi uyarınca karar düzeltilerek onanmalıdır....

    Dava değeri; 200 TL olduğuna göre; vekalet ücretinin öncelikle Tarifenin 12.maddesine göre hesaplanması, daha sonra da feragate ilişkin hükümlerin uygulanması gerekir. Tarifenin 12/1.maddesine göre; vekalet ücretinin 750 olması, ancak Tarifenin 12/2.maddesine göre hükmedilen ücret kabul veya reddedilen kısmı geçemeyeceğinden vekalet ücretinin 200 TL olması gerekir. Ancak, davacı ön inceleme tutanağı imzalanmadan davadan feragat ettiğinden Tarifenin 12.maddesine göre belirlenen 200 TL vekalet ücretinin yarısı olan 100 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekir. Mahkemece; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6. ve 12.maddelerine göre, 100 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 12.00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bozmayı gerektirir. Açıklanan nedenlerle...nın kanun yararına bozma talebinin kabulü gerekmiştir....

      ı verdikleri vekalet ile müdafii olarak seçtiklerinin anlaşılması karşısında; hükümde kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar ... ve... lehine tek bir vekalet ücreti, sanık ...'...

        ı verdikleri vekalet ile müdafii olarak seçtiklerinin anlaşılması karşısında; hükümde kendilerini aynı vekille temsil ettiren ve beraatlerine karar verilen sanıklar ... ve ... lehine tek bir vekalet ücreti, sanık ...'...

          Uyuşmazlık Hakem Heyetince, başvurunun kabulü ile 79.593,19 TL’nin faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş, davalı vekili tarafından yapılan itiraz İtiraz Hakem Heyetince davacı lehine hükmedilen vekalet ücreti bakımından kısmen kabul edilmiş, diğer itirazları reddedilmiştir. Karar, vekalet ücreti bakımından davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Sigorta Tahkim Komisyonu İtiraz Hakem Heyeti tarafından davalı vekilinin davacı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik itirazının kısmen kabulü ile kararın ilgili kısmının kaldırılarak yerine kendisini vekille temsil ettiren davacı yararına 2.229,42 TL vekalet ücretine karar verildiği anlaşılmaktadır. Varılan sonuç dosya kapsamına uygun değildir....

            Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3. maddesi uyarınca müteselsilen sorumlu olanlar aleyhine açılan davanın kısmen reddinde, ret sebebi tek olan davalılar vekili lehine tek vekalet ücretine hüknolunması gerekirken, Davalılar lehine ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilmesi doğru değil bozma nedeni ise de, bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden HUMK'nun 438. maddesi gereğince hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, hüküm fıkrasının 6. ve 7. bendinde yer alan "Davalı ... kendisini vekille temsil ettirdiğinden ret olunan kısım üzerinden saptanan nispi vekalet ücreti maktu vekalet ücretinden aşağı olamayacağından 275 YTL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak kendisini vekille temsil ettiren davalı ...'...

              Davada haklı çıkan taraf yararına yargılama gideri olarak vekalet ücretine hükmedilmesi için vekilinin duruşmalara girmesi şart değildir. Yargılama gideri olarak haklı çıkan yararına vekalet ücreti hükmedilmesi, diğer tarafın onu vekil tutmak zorunda bırakmış olgusundan kaynaklanmaktadır. Bu nedenle vekilin yargılama ile ilgili olarak yazılı ya da duruşmada sözlü hukuki yardımda bulunduğunun gerçekleşmesi halinde vekalet ücreti takdir edilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 15.6.1984 gün ve 13 / 392-715 sayılı kararı da bu yöndedir. Bu durum karşısında mahkemece yargılamada kendisini vekille temsil ettiren davalılar yararına vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken vekalet ücretine hükmedilmemesi ve davalılar vekilinin isminin karar başlığında gösterilmemesi doğru görülmediğinden kararın vekalet ücretine hasren bozulması gerekmiştir....

                Mahkemece, davanın 407,40 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, kendisini vekil ile temsil ettiren davacı yararına 2.021,86 TL vekalet ücretine hükmedilmiş, reddedilen miktar üzerinden ise davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiştir. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2. maddesine göre hükmedilen vekalet ücreti kabul edilen alacağı geçemez. Bu durumda davacı yararına kabul edilen alacak miktarı ile sınırlı olmak üzere 407,40 vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken 2.021,86 TL vekalet ücretine hükmedilmesi ve reddedilen miktar yönünden davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir....

                  Kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasının niteliği gereği kendisini vekil ile temsil ettiren taraflar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmekte olup, icra vekalet ücreti hesaplamasının da AAÜT uyarınca maktu olarak tayini gerekir. Somut olayda; takip dayanağı ilam, kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescil davasına ilişkin olup, icra vekalet ücretinin maktu olarak hesaplanması gerekirken, dosya hesabında icra vekalet ücretinin nispi oran üzerinden hesaplanarak icra emrinin düzenlendiği, ayrıca borçlu ........ nispi harç talep edildiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davalıdan maktu icra vekalet ücreti ve maktu harç talep edilebileceği gözetilerek gerekirse hesap yaptırmak suretiyle oluşacak sonuca göre muhtıranın düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir....

                    Hukuk Mahkemesinin 2006/946 esas sayılı dosyasında davalı vekili olarak temsil ettiği, davacının vekilliğini üstlendiği davalı yönünden davadan feragat edildiği, davalının vekalet ücreti ve masraf talebinin olmadığını vekili olan davacıya bildirdiği davacının da davalının talimatı üzerine işlem yaptığı feragat ile sonuçlanan davada davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği tüm dosya kapsamı ile sabit olup hal böyleyken davacı avukatın yalnızca akdi vekalet ücretine hak kazanacağı karşı yan vekalet ücretine hak kazanamayacağı göz ardı edilerek davacı lehine hem akdi hem yasal vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir. SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/06/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                      UYAP Entegrasyonu