Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/242 Esas, 2013/751 Karar sayılı dosyasında katılan lehine tesis edilmiş olan vekalet ücreti gerekçe gösterilmek suretiyle vekalet ücreti konusunda yeniden hüküm tesisine gerek olmadığından bahisle katılan kurum lehine eksik vekalet ücretine hükmedilmesi, Yasaya aykırı, katılan TAPDK vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden ve bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi gereğince, hükmün vekalet ücretine ilişkin fıkrası hükümden çıkartılarak yerine "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.980,00 TL maktu vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine" ibaresinin eklenmesi ve diğer hususların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 22/11/2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....
Bu durumda davalı vekilinin vekalet görevi, vekalet verenin ölümüyle sona ermiştir. Vekalet görevi sona eren avukatın karar düzeltme talebinde bulunma yetkisi yoktur. Bu sebeple onama ilamının ölenin mirasçılarına tebliği, mirasçıların karar düzeltme talebinde bulunmaları halinde gönderilmek üzere dosyasının mahalli mahkemesine İADESİNE oyçokluğuyla karar verildi. 17.06.2015 (Çrş) KAŞI OY YAZISI Türk Borçlar Kanununun 513/2. maddesi gereğince, vekaletin sona ermesi, vekalet verenin menfaatini tehlikeye düşürüyorsa, vekalet verenin mirasçısı, işleri kendi başına görebilecek duruma gelinceye kadar, vekil vekaleti ifaya devam etmekle yükümlüdür. Vekalet verenin öldüğü doğrudur. Mirasçısı da 1999 doğumlu olup, ergin ve işleri kendi başına görebilecek durumda değildir. Karar düzeltme talebinin incelenmemesi, vekalet verenin menfaatini tehlikeye düşürecektir. O halde, vekilin vekaleti ifaya devam etmekle yükümlü olduğu kabul edilip, karar düzeltme talebi incelenmelidir....
İdaresi vekilinin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden ve bu hususlar yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 322. maddesi uyarınca, Hüküm fıkrasından vekalet ücretine ilişkin bölüm çıkartılarak yerine "Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 1.500,00 TL maktu vekalet ücretinden ilk kararda hükmedilen 500,00 TL vekalet ücreti mahsup edilerek, 1.000,00 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılan ... İdaresi'ne verilmesine" ibaresinin eklenmesi ve sair kısımların aynen bırakılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 08.12.2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi....
(Mülga Borçlar Kanunu’nun 397.) maddesi gereğince, kural olarak vekalet sözleşmesi, vekilin veya vekalet verenin ölümü ile kendiliğinden sona ermiş olup, davacı avukatlar ile davalılar arasında da yeni bir vekalet ilişkisi kurulmaması nedeniyle davacı Avukat T1 karşı yan vekalet ücretine hak kazanmamasına rağmen yazılı şekilde karşı yan vekalet ücretinin hüküm altına alınması usul ve yasaya aykırı olup, istinaf eden davalılar vekilinin bu hususa yönelik istinaf talebinin kabulüne karar verilmiştir. 5- Avukatlık Kanununun 173/2. maddesinde “Avukata tevdi edilen işin yapılması veya yapıldıktan sonra sonucunun alınması için gerekli bütün vergi, resim, harç ve giderler, iş sahibinin sorumluluğu altında olup, avukat tarafından ilk istekle avukata veya gerektiği yere ödenir....
Sanığın, kendisini vekille temsil ettirmesi halinde, beraat ettiği suç bakımından vekalet ücretini hak ettiğinden, lehine vekalet ücretine hükmolunması gerektiğini şu gerekçelere dayandırmak gerekmiştir: Sanığın aynı müdafii ile birden suçtan temsil edilmesi ve bir kısım suçlardan hükmün açıklanmasının geri bırakılması, diğerinden beraat kararı verilmesinde, beraat ettiği suçtan dolayı ücreti vekalet hakkı olmayacağına ilişkin açık yasal düzenleme bulunmamaktadır. Beraat edilen suçla ilgili olarak, sanık yararına vekalet ücretine karar verilmesi adalet ilkesi gereğidir. Çünkü, aynı dosyada, farklı suçlarla ilgili olarak farklı emek sarfeden sanık müdafiinin, bu emeğinin karşılığı olarak beraatle ilgili hüküm bakımından vekalet ücreti hakkı doğmalıdır....
Temyizen incelenen uyuşmazlıkta; iptali istenen Yönetmelik maddeleri yönünden dava hakkında karar verilmesine yer olmadığı kararı verildiği ve bu karara bağlı olarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedildiği, ancak davacının yargılama süreci boyunca kendisini vekille temsil ettirmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesine gerek bulunmadığı halde, temyize konu kararda, "...4.500,00 TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,..." ifadesine yer verilerek davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinde isabet bulunmamaktadır. Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, temyize konu kararın hüküm fıkrasındaki, "4. ...4.500,00 TL vekalet ücretinin davalı idarelerden alınarak davacıya verilmesine,..." ifadesi çıkartılmak suretiyle kararın düzeltilmesi gerekmektedir....
Somut olayda davacı, davalı adına takip ettiği yedi adet dava nedeniyle, karşı tarafların mahkum edildiği yargılama gideri niteliğindeki vekalet ücretlerinin de tahsilini talep etmişse de, mahkemece talep edilebilme koşulları oluşmadığı gerekçesiyle bu istem reddedilmiştir. Oysa ki davacının, talep konusu yedi adet dava dosyasında, mahkemelerce 2011/16761-2012/3428 hükmedilen vekalet ücretlerini tahsil edemeden davalı tarafından azledildiği anlaşılmakta olup, karşı taraf vekalet ücretlerinin davacı tarafından tahsili, haksız azil sonucunda davalının kusuru ile imkansız hale gelmiştir. O halde davacı avukatın Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde düzenlenen söz konusu karşı taraf vekalet ücretlerine de hak kazandığının kabulü gerekir....
için karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olarak 575,00 TL, icra dosyasındaki vekalet ücreti olarak 220,00 TL, davalı ... için karşı tarafa yüklenen vekalet ücreti olarak 645,00 TL, icra dosyasındaki vekalet ücreti olarak 340,00 TL ve sözleşme gereğince davalılardan müşterek sorumluluk dahilinde 4.500,00 TL ücreti vekalet alacağı olmak üzere toplam olarak 7.677,00 TL'nın gününden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsili ile fazla hakların saklı tutulmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalılar, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu davanın kabulü ile 7.677,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dava, haksız azil nedeni ile ödenmeyen vekalet ücretinin tahsili talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2001/440 esas, 2002/493 karar sayılı dava dosyasında, davalılardan ...’ı vekil olarak temsil ettiğini, davanın, tarafların sulh olması ile 8.9.2004 tarihinde sonuçlandığını, vekalet ücretinin ise ödenmediğini, davalı ... ile aralarındaki sözleşme gereğince dava değerinin %10’u üzerinden belirlenecek vekalet ücretinin ödenmesi gerektiği gibi, mahrum kaldığı karşı taraf vekalet ücretinin de ödenmesi gerektiğini, Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince vekalet ücretinden her iki davalının da müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 10.000,00 YTL vekalet ücretinin, davanın sulhle sonuçlandığı 8.9.2004 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılardan ......
Dava, vekalet ilişkisine dayalı olarak davalı avukatın müvekkilleri adına tahsil ettiği paradan vekalet ücreti adı altında fazladan meblağı uhdesinde tuttuğu iddiasına dayalı alacak istemine ilişkindir. Davacılar, ... 1.AHM.nin 2002/677-2003/106 sayılı dosyasıyla DSİ aleyhine istimlaksız el koyma ve ecrimisil davasını takip ve sonuçlandırmak üzere davalıya vekalet verdiklerini, davanın lehlerine sonuçlandığını, davalı avukatın tahsil edilen alacağın bir kısmını kendilerine ödediğini, ancak daha sonradan haklarında vekalet ücretinin tahsili yönünde icra takibine giriştiğini, itirazları üzerine ... 2.AHM.nin 2010/101 esas sayılı dosyasında görülen itirazın iptali davasında davalının vekalet alacağının bulunmadığı gibi hak ettiği vekalet ücretinden daha fazla parayı da müvekkillerine ödemeyerek uhdesinde tuttuğunun anlaşılması üzerine bu paranın iadesini sağlamak için eldeki davayı açmışlardır....