Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; yerel mahkemece verilmiş olan kararda davanın vekalet sözleşmesi sebebiyle vekalet ücreti alacağından kaynaklanan icra takibine yapılan itirazın iptaline ilişkin olduğu belirtilmişse de, dosyaya davacı tarafından sunulan herhangi bir vekalet sözleşmesi bulunmadığını, davacının talebi olan davaya konu icra takibinde müvekkilden tahsilini talep etmiş olduğu 3.930,50 TL ve 5.492,00 TL'lik vekalet ücretlerinin karşı ilam vekalet ücretleri olduğunu ve bunların borçlusunun müvekkilinin olmadığını, 5.492,00 TL'lik vekalet ücretinin Aksaray Ortaköy Asliye Hukuk Mahkemesi 2007/198 E. Sayılı dosyasında mahkeme tarafından söz konusu dosya kapsamında yer alan davalılar Yusuf Çiğdem ve Nizamettin Çiğdem'den tahsili hükmedilen karşı vekalet ücreti olduğunu, 3.930,00 TL vekalet ücretinin ise Aksaray 2. İcra Müdürlüğü'nün 2011/6600 E....

belirtildiği dikkate alınarak, somut olayda sanıklar ... ve ...’ın müdafiinin Av. ..., sanıklar ..., ... ile ...’un müdafiinin ise Av. ... oldukları ve bu haliyle ayrı iki müdafiin bulunduğunun ve mahkemece sanıklar ... ve ... lehine ayrı ve bir vekalet ücretine, sanıklar ..., ... ile ... lehine ayrı ve bir vekalet ücretine hükmolunması gerektiği gözetilmeden tüm sanıklar lehine tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ile ... müdafiinin ve sanıklar ..., ... ve ... müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebepten dolayı 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, ancak bu aykırılık yeniden yargılanmayı gerektirmediğinden, aynı Kanun’un 322. maddesi uyarınca hüküm fıkrasından “1.800,00 TL vekalet ücretinin Maliye Hazinesinden alınarak sanıklara ödenmesine” cümlesinin çıkarılarak yerine “beraat eden sanıklar ... ve ......

    Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. ve 2. maddesi dikkate alınarak davalı şirketler lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi ve dava konusu ve reddedilen tutar 400,00 TL olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesi gereğince hükmedilen vekalet ücreti kabul ve reddedilen miktarı geçemeyeceğinden davalılar lehine 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

      Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13/1. ve 2. maddesi dikkate alınarak davalı şirketler lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesi ve dava konusu ve reddedilen tutar 400,00 TL olduğundan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13/2 maddesi gereğince hükmedilen vekalet ücreti kabul ve reddedilen miktarı geçemeyeceğinden davalılar lehine 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken ayrı ayrı 1.800,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi hatalı olup, bozma sebebi ise de, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hükmün Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3/2. maddesi yollaması ile Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438/7. maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir....

        Ancak, Hazine ve Orman Yönetimi yararına takdir edilen vekalet ücretinin, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3/2. maddesi gereğince, dava aynı nedenle reddedildiğinden, tek bir vekalet ücretine hükmedilmesi ve 3402 sayılı Yasanın 31/3. maddesine göre takdir edilmesi gerekirken, ayrı ayrı vekalet ücretine ve tarifeye göre verilmesi doğru değil ise de; bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Daire onama kararının vekalet ücretine ilişkin kısmının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir....

          KARAR Davacı avukat olduğunu, davalıların vekili sıfatı ile 23.03.2004 tarihli vekalet ücreti sözleşmesi ve 11.06.2006 tarihli talimattır başlıklı belge gereğince vekalet görevini gereği gibi yerine getirdiği halde davalılardan ... ın 14.06.2006 tarihinde diğer davalı ... in 12.06.2006 tarihinde kendisini haksız olarak azlettiklerini ileri sürerek her bir davalı için 23.750.00 TL den toplam 47.500,00 TL vekalet ücreti alacağının azil tarihinden faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, yargılamaya katılmadıkları gibi herhangi bir cevap da vermemişlerdir....

            Diğer yandan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 9. maddesine göre kira bedelinin tespiti davalarında vekalet ücretinin "davacı yararına, halen ödenmekte olan aylık kira bedeli ile hüküm altına alınan aylık kira bedeli arasındaki farkın", "davalı yararına ise davacının talep ettiği aylık kira bedeli ile hüküm altına alınan aylık kira bedeli arasındaki farkın" bir yıllık tutarı üzerinden hesaplanması gerekir. Ancak kira bedeli net olarak tespit edilemeyeceğinden vekalet ücreti takdir edilirken ve haklılık oranında yargılama gideri paylaştırılırken hüküm altına alınan brüt kira arasındaki farkın esas alınması gerekir. Bu maddeye göre kabul edilen kısmın yıllık tutarı üzerinden davacı yararına nispi vekalet ücretine karar verilmesi gerekir. Bu durumda davacılar yararına yukarıda açıklanan şekilde hesaplanacak nisbi vekalet ücretinin belirlenip hüküm yerinde gösterilmesi gerekirken, yazılı şekilde maktu vekalet ücretine hükmedilmesi doğru değildir. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır....

              Bu halde vekalet ücretine ilişkin karar kesinleşecek olup eksik incelemeye ilişkin yönden ise yargılama devam edecek ve yeniden hüküm tarihinde ayrıca vekalet ücreti tayin edilecektir. Bu kararı ikiye bölüp iki defa vekalet ücreti verilmesine sebebiyet verecektir. Bu durum Avukatlık Kanununun 168. maddesine açıkça aykırıdır. Bu itibarla yapılması gereken vekalet ücretine ilişkin kısmından eksik inceleme ile ilgili bozma sebepleri içerisinde incelenmesi ve mahkemesince eksik inceleme sonucuna göre karar verilip davanın sonuçlandırılması halinde hüküm tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret tarifesine göre katılan lehine ücreti vekalet tayin edilip karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde dava bitirilmeden vekalet ücreti yönünden düzeltilerek onama kararı verilmesi doğru görülmemiş olup bu nedenle çoğunluk görüşüne iştirak edilmemiştir....

                Somut olayda davacının, vekalet görevini ifa ederken davalı tarafından haksız olarak azledildiği anlaşılmakta olup, davacı haksız azil nedeniyle karşı taraf vekalet ücretinden de mahrum kalmıştır. Bu nedenle davacı avukatın, Avukatlık Kanununun 164/son maddesinde düzenlenen karşı taraf vekalet ücretine de hak kazandığının kabulü gerekir. Davada akdi vekalet ücretinin yanında, mahrum kalınan karşı taraf vekalet ücreti de talep edildiğine göre, mahkemece Avukatlık Kanununun 164/son maddesine göre hasma yükletilmesi gereken vekalet ücretinin de tespit ve tahsiline karar verilmesi gerekirken, sadece akdi vekalet ücreti yönünden hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. SONUÇ: 1....

                  Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, tashih şerhi ile de hükmün davalı lehine vekalet ücretine ilişkin olan kısmı değiştirilerek karar tarihinde geçerli olan AAÜT'ye göre hesap olunan 51.200.00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Dairemizin 7.4.2016 tarihli bozma ilamı ile mahkemece res'en hüküm kısmının tashih şerhi ile değiştirilemeyeceği gerekçesi ile hüküm bozulmuştur. Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın reddine karar verilmiş tashih şerhi kaldırılarak 1.500 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine karar verilmiştir. Hüküm, davalı vekili tarafından vekalet ücreti yönünden temyiz edilmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 326/2. maddesi gereğince, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemece, yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılacağı 323/1 ğ. maddesi gereğince vekalet ücretinin yargılama giderlerinden sayılacağı hükme bağlanmıştır....

                    UYAP Entegrasyonu