Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir.Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür. Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesi Hakimi tarafından açılır ve ilgililere tebliğ olunur. Bilinen mirasçılar ve diğer ilgililer vasiyetnamenin açılması sırasında diledikleri takdirde hazır bulunmak üzere çağrılır. Miras bırakanın sonradan ortaya çıkan vasiyetnameleri için de aynı işlemler yapılır....

    Vasiyetnamenin açılması; vasiyetname ile ilgili işlemlerden biri olup; vasiyetnamede bulunan tasarrufların içeriğinin anlaşılabilmesi ancak vasiyetnamenin açılması ile mümkündür. TMK'nın 596.maddesinde vasiyetnamenin mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılıp, ilgililere okunacağı, 597.maddesinde de, mirasta hak sahibi olanların herbirine gideri terekeye ait olmak üzere vasiyetnamenin kendilerine ilişkin kısımlarının onaylı bir örneğinin tebliğ edileceği hükme bağlanmıştır. Bu bağlamda mirasbırakanın ölümünden sonra ele geçen vasiyetnamenin sulh hukuk mahkemesine teslimi zorunludur. Vasiyetname geçersiz bile olsa Sulh Hukuk Mahkemesine teslim edilmelidir. Vasiyetnameyi teslim alan sulh hukuk hakimi; teslim edilen vasiyetnameyi derhal incelemek; gerekli koruma tedbirlerini derhal almakla yükümlüdür....

      Vasiyetname ile ilgili olan çekişmeler ait olduğu mahkemede ayrıca dava konusu olacağından vasiyetnamenin açılmasına engel oluşturmaz. Vasiyetnamenin itiraza uğramadığının tespitine vasiyetnamenin açılması davasına bakan mahkeme değil vasiyetnamenin tenfizine bakan mahkeme tarafından karar verilir....

        Mahkemece; "dosya muhtevası ve Adli Tıp Uzmanı Dr. bilirkişinin raporuna göre, tarafların ortak murisi tarafından düzenlenen el yazılı vasiyetnamenin şekil şartalarına haiz olduğu ve vasiyetçinin vasiyetname düzenlediği tarihte akli dengesinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, sair temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak, davacılar vekili; vasiyetçinin, vasiyetname düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunup bulunmadığı hususunda; Adli Tıp Uzmanı Dr.... tarafından düzenlenen rapora itarazda bulunmuştur. HUMK.nun 275 ve devamı maddeleri gereğince, çözümü özel veya teknik bir bilgiyi gerektiren hallerde hakim, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermelidir....

          in 04.01.2011 tarihinde düzenlediği yazılı vasiyetname ile murisin ölümü ile bahse konu vasiyetname ile lehlerine vasiyet edilen taşınmazların, vasiyetnamede belirtilen şekilde adlarına tescil edilmek üzere vasiyetnamenin tenfizine karar verilmesi talep ve dava edilmiştir. Davalı cevap dilekçesinde, mirasbırakanın yasal mirasçılarından birine gönderildiği anlaşılan vasiyetnamenin, mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesince açılması istenmeden, vasiyetnamenin yerine getirilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davanın reddini istemiştir....

            Robert Lotter huzurunda, 04.11.2003 tarih ve 2452/2003 sayılı bir vasiyetname düzenlediği ve bu vasiyetname ile davalı T10 (Wager)'i asil, T10'in kızı Çağla Hidiroğlu'nu yegane mirasçılar olarak atadığını, işbu dava dilekçesinin müvekkillere tebliği ile öğrenildiğini, öncelikle vasiyetname geçerli olmadığından davanın reddini talep ettiklerini, lehine tasarrufta bulunulan davacı T10 (Wager) serbest meslekle uğraşmakta iken 2003 yılında iflasın eşiğine geldiğini, hacizle karşılaşmamak için mallarını annesi muris T12'a devretmek üzere kendisini Notere götürdüğünü, kızını sıkıntıdan kurtarmak amacıyla notere giden ve yeterli düzeyde Almanca da bilmeyen T12ın burada davalı tarafından kandırılarak vasiyetname düzenlemesinin sağlandığını, yapılan hile ile tüm malvarlığını davalı kızına veya torununa bırakması sağlandığını, murisin kesinlikle böyle bir iradesi bulunmadığını, gerek tasarrufun yapıldığı tarihten önce gerek tasarruf anında ve gerekse tasarruf tarihinden sonra murisin tüm çocukları...

            el yazısı ile "okudum, kabul ettim" beyanlarının vasiyetname tanıklarının el yazısı ile aynı olduğunu, murisin, davalıların baskısı ve zorlamasıyla böyle bir vasiyetname düzenlediğini belirterek vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep etmiştir....

              in ölümüne kadar bu konutu aile konutu olarak kullandıklarını, ancak murisin hasta olduğu dönemde çocukları tarafından eve noter çağırılarak vasiyetname hazırlatıldığını, bu vasiyetname ile murisin tüm mal varlığını oğlu ... ile kızı ...'e bıraktığını, muris ile birlikte aile konutu olarak kullandıkları bu taşınmaz bakımından üstün hakkı bulunduğunu ancak dava konusu vasiyetnamenin, TMK'nın aile konutu ile ilgili emredici düzenlemelerini açıkça ihlal ettiğini ve bu nedenle iptali gerektiğini ileri sürerek, murise ait ... . Noterliği'nce düzenlenen 27/06/2006 tarih ve .. yevmiye numaralı vasiyetnamenin iptalini istemiştir. Asıl davada davacı ....07.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile; vasiyetnamenin iptali talebi uygun görülmediği takdirde vasiyetnamenin tenkisini ve tenkis alacağına karşılık aile konutunun adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Asıl davada davalılar davanın reddini dilemişlerdir....

                , yapılan her iki vasiyetname de yasada öngörülen şekil şartlarına uygun olmadığını, 1. vasiyetname ile ilgili olarak: Murisinin vasiyeti ve tanık beyanlarının vasiyetnamenin 1. sayfasında bulunduğunu ancak tanıkların imzalarının vasiyetnamenin 2. sayfasında bulunduğunu, tüm bunların vasiyetnameyi şekil yönünden eksik bıraktığını, ayrıca TMK'nın 536. maddesindeki yasaklı hallerin bulunup bulunmadığı hususunda bir bilgi ve belge bulunmadığını, 2. vasiyetname ile ilgili olarak vasiyetname metni açık ve anlaşılabilir olmadığını, vasiyete konu mal varlığının tek tek anlaşılabilir şekilde sayılması gerekirken kapsamı belli olmayan muallak ifadeler kullanılmak suretiyle vasiyetname düzenlendiğini, murisinin vasiyetinin vasiyetnamenin 1. sayfasında bulunduğunu ancak murisin imzası, tanıkların beyanları ve imzaları vasiyetnamenin 2. sayfasında bulunduğunu, ayrıca tanıkların beyanından başka TMK'nın 536. maddesindeki yasaklı hallerin bulunup bulunmadığı hususunda bir bilgi ve belge bulunmadığını...

                Yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; davacının murisin çocuğu olduğu vasiyetname lehdarının da murisin torunu olduğu, murisin 26.06.2012 tarihinde el yazısı vasiyetname yapmış olduğu ve bu el yazısı vasiyetnameyi aynı gün Ankara 13. Noterliğinin 26.06.2012 tarih 20995 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde vasiyetname emanet tutanağı düzenleyerek noterliğe teslim ettiği, vasiyetnamenin Ankara 7.Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2016/866 esas sayılı dosyasında açılıp okunduğu, davanın süresinde açıldığı, davacının vasiyetnamenin şekil, hukuki ehliyetsizlik ve irade sakatlığı sebebiyle iptali gerektiğini belirterek eldeki davayı açmış olduğu görülmüştür. Mahkemece, bu kapsamda inceleme yapılmadan sırf iki tanığın beyanını ve vasiyetnamenin notere teslimi sırasında alınmış olan doktor raporunu esas alarak karar vermiştir....

                UYAP Entegrasyonu