Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

TMK.nun 542. maddesinde; mirasbırakan, vasiyetname için kanunda öngörülen şekillerden birine uymak suretiyle, yeni bir vasiyetname yaparak önceki vasiyetnameden her zaman dönebilir. 543. maddesinde ise, mirasbırakan yok etmek suretiyle de vasiyetnameden dönebilir. Aynı kanunun 544/1. maddesinde, mirasbırakan, önceki vasiyetnamesini ortadan kaldırmaksızın yeni bir vasiyetname yaparsa kuşkuya yer bırakmayacak surette önceki vasiyetnameyi tamamlamadıkça sonraki vasiyetname onun yerini alır. 2. fıkrada ise, "belirli mal bırakma vasiyetinde vasiyetnamede aksi belirtilmedikçe mirasbırakanın sonradan o mal üzerinde bu vasiyetle bağdaşmayan başka bir tasarrufta bulunmasıyla ortadan kalkar” hükümleri yer almaktadır. Miras bırakan, vasiyette bulunduktan sonra, vasiyetname ile bağdaşmayacak şekilde ölüme bağlı olmayan bir tasarrufla vasiyete konu olan şey üzerinde tasarrufta bulunursa bu davranışı ilk vasiyetten rücu anlamı taşır. Bu hüküm sadece muayyen mal vasiyetleri için geçerlidir....

Noterliği'nde resmi vasiyetname düzenletmiş olduğunu, müvekkilinin bu vasiyetnameden haberdar olmayıp babasının vefatı üzerinde açılan vasiyetname nedeniyle tarafına gelen tebligatla haberdar olduğunu, vasiyetnamede söz edilen sağlık raporunda “akli melekelerinin yerinde olduğu görüldü' denilmekten ibaret olduğunu, kim tarafından, hangi tetkikler kullanılarak yapıldığı belli olmayan sağlık raporuyla düzenletilmiş ve kanuna aykırı bir vasiyetname olduğunu, vasiyetnamenin kanuni unsurlarını da taşımadığını ve tamamen müvekkilinden mal kaçırmaya yönelik yapıldığının ortada olduğunu, Kamuna aykırı, müvekkilinin saklı payını yok sayan ve tamamıyla mal kaçırmaya yönelik vasiyetnamenin iptali gerektiğini, müteveffa Kemal Öztürk'ün ehliyetinin tespiti bu vasiyetname ve mamelek hukuku açısından büyük önem taşımakla olduğunu bu hususun ortaya çıkartılması için delillerin toplatılması, tanıkların bu yönde açıklayıcı beyanları, müteveffa kişiye ait doktor raporları, müşahede kağıtları, hastane kayıtları...

Noterliğinde yapılan 13.03.2013 tarih ve 3541 nolu vasiyetname ile Mehmet kizi T8 vasiyet edilmiştir. Söz konusu vasiyetname murisin ölümü ile Amasya sulh Hukuk Mahkemesi 2016/1573 esasında kayıtlı davada açılıp okunmuş, açılıp okunduğunun tespit ve tesciline karar verilmiştir. Vasiyet edilen T8 tarafından belirtilen taşınmaza ilişkin olarak vasiyetname ilgi tutulmak sureti ile müvekkiller aleyhine tapu iptali ve tescil davası açılmış olup dosya Amasya 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/201 esasında derdesttir. Müvekkillerimin amcası tarafından düzenlenen söz konusu vasiyetname kanunun aradığı şekil şartlarını taşımamaktadır. Türk Medeni Kanununun 533 ve davamı hükümlerine göre vasiyetname yapacak kişilerin fiil ehliyetine haiz olmaları gerekir. Oysa vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte muris T10 81 yaşında olup fiil ehliyetine haiz değildir....

, mahkemenin bu konuda bir karşılaştırma ve değerlendirme yapmadan, not kağıtlarında imza bulunduğu ön kabulüyle kurduğu hüküm adilane olmadığını, bununla birlikte, aynı taşınmaza ilişkin, aynı tarihli birden fazla imzasız not kâğıdı bulunması, vasiyetname yapma iradesi bulunmadığını, olsa olsa vasiyetname taslağı konusunda bir çalışma yapıldığını gösterdiğini, bilhassa murisin bir avukat olduğu dikkate alındığında, şayet vasiyetname yapma yönünde bir iradesi olsaydı, böylesine tartışmalı karalama kâğıtları yerine, gerekli şekil şartlarına haiz tek bir belgeyle bu iradesini ortaya koyması gerektiğini, kaldı ki dosyada mübrez el yazısı günlüklerden, uzman görüşünden ve son Adli Tıp Raporundan anlaşıldığı üzere, murisin hezeyanlı bozukluk (paranoya) altında yazı yazma gibi bir alışkanlığı bulunup, dava konusu not kâğıtlarının da bu çerçevedeki bir yazıdan ibaret olduğunu, muriste ağır ruhsal bozukluk olduğunu gösteren el yazması günlükler, tanık beyanları, uzman psikiyatr görüşü mahkemece...

Konuk'un düzenlediği vasiyetname içeriği, vasiyetname ile ilgili olarak açılıp kesinleşen dava dosya içerikleri ve tüm deliller birlikte değerlendirildiğinde; kök miras bırakan ... 17.03.1966 tarihli vasiyetnamesi ile, belirlediği amaca uygun vakıf kurulması ve 33 nolu ev hariç, tüm mal varlığını adını taşıyacak vakfa tahsis ettiği, yine vasiyetnamede belirlediği koşullarda yaşaması halinde, bu mal varlığının kullanım hakkını ölünceye kadar eşi ...'a bıraktığı anlaşılmaktadır. Bilindiği üzere; kök miras bırakan .... öldüğü 11.08.1972 tarihinde yürürlükte olan 743 sayılı Türk kanunu Medenisinin 74. maddesinde; “ Vakıf, resmi senetle veya vasiyet yolu ile kurulur ve vakfedenin ikametgahı asliye mahkemesi nezdinde tutulan sicile tescil ile tüzel kişilik kazanır....

    Noterliği'nde aracın babasının vefatından sonra vasiyet lehtarı olarak kendisine bırakılması için vasiyetname düzenlediklerini, vasiyetnamenin açılmasını okunmasını talep etmiştir. Muş 6. Noterliği'nin 12/06/2019 tarih ve 1187 yevmiye numaralı düzenleme şeklinde ölünceye kadar bakma sözleşmesinin incelenmesinde; T2 ve T1 tarafından düzenlenen ölünceye kadar bakma sözleşmesi olduğu görülmüştür. YEREL MAHKEME KARARI; Dava, ölünceye kadar bakma sözleşmesinin açılıp okunmasına ilişkindir. Yargıtay 14 Hukuk Dairesi'nin 08/10/2019 tarih ve 2016/13864 Esas, 2019/6362 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere; vasiyet; bir kimsenin hukuki hüküm ve etkisi ölümünden sonraya etkili olmak üzere mallarında yasanın koyduğu sınırlar içerisinde karşılıksız tasarrufta bulunmasıdır. Vasiyetname; vasiyet tasarruflarını içeren ve yasada gösterilen biçimlere uyularak yapılan ve vasiyetçi tarafından ölünceye kadar dönülebilen yazılı irade beyanıdır....

    Noterliği'nin 15936 yevmiye nolu 21/06/2004 tarihli bir vasiyetname düzenlediğini, annesinin hiçbir haklı neden olmaksızın mirasından pay almamasını istediğini öğrendiğini, ana baba bir kardeşi davalı ... ile üvey babasından olan diğer davalı kardeşi ...'...

      İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde dava dilekçesindeki hususları tekrar etmiş ilaveten taşınmazların 30/06/2011 tarihli vasiyetname ile davacıya bırakıldıklarını, hacizlerin bu tarihten sonra konulduğunu, vasiyetname nedeniyle borçluya intikal eden taşınmaz bulunmadığından hacizlerin kaldırılmamasının hukuka aykırı olduğunu belirterek kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE : Dava, lehine mal vasiyet edilen tarafından açılan, İİK'nın 16. maddesi uyarınca taşınmaz hissesine konulan haczin kaldırılması istemine ilişkindir. Manisa 2....

      Somut olayda, mahkemece; murisin, vasiyetname tarihindeki sağlık durumunun tespit edilebileceği hastane ve sair sağlık kuruluşlarına müzekkere yazılarak, bir kısım belgeler celp edilmiş, dosya kül halinde Adli Tıp Kurumu'na gönderilmiş, Adli Tıp Kurumu'nun 29.05.2015 havale tarihli cevabi yazısında; ''mütaala düzenlenebilmesi için, vasiyetname tarihi olan 10/06/2011 tarihi öncesi ve sonrasına yakın günlerde varsa tedavilerine ait tüm tıbbi belgelerinin (sağlık karnesi, hastane yatışı, rapor, ilaç raporu, poliklinik kaydı, özel doktor muayene kaydı, tetkikleri, psikiyatrik ve nörolojik muayeneleri vb.) davacı dilekçesinde vasiyetname tarihinde beyin kanaması geçirdiği belirtildiğinden, davacı vekilinden söz konusu tıbbi belgenin araştırılarak teminen Kurula gönderilmesine karar verildiği'' belirtilmiş, bunun üzerine mahkemece ara karar ile davacı tarafa Adli Tıp Kurumu yazısı doğrultusunda beyanda bulunmak üzere süre verilmiş, davacı tarafça verilen sürede yeni belge ve bilgi sunulmadığından...

        Türk Medeni Kanununun 596. maddesinde,” Vasiyetname, geçerli olup olmadığına bakılmaksızın tesliminden başlayarak bir ay içinde mirasbırakanın yerleşim yeri sulh hakimi tarafından açılır ve ilgililere okunur.” Aynı Yasanın 19. maddesinde de; “Yerleşim yeri bir kimsenin sürekli kalma niyetiyle oturduğu yerdir.” hükümlerine yer verilmiştir. Dosya kapsamından, ... Sulh Mahkemesi’nin yetkisizlik kararına dayanak olan ve muris ...'un vasiyetname düzenlendiği sırada bildirdiği "... Sokak, ... Ap., NO:10 .../..." adresinden ölüm tarihinden önce ayrılarak mirasçıları ile birlikte " ... Mahallesi,161. Sokak, NO: 10/7 .../..." adresinde ikamet ettiği, murislerinin nüfus kaydı yerleşim yeri adresi ile ... İlçe Emniyet Müdürlüğünün 01.12.2008 tarihli tutanağından anlaşılmıştır. Bu durumda uyuşmazlığın, ... Sulh Hukuk Mahkemesinde çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK.'...

          UYAP Entegrasyonu