Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü; -KARAR- Dava, tenkis isteğine ilişkindir. Davacı, mirasbırakan ...’in T.C. sınırları içerisinde bulunan bankalardaki mevduat hesaplarındaki tüm mevduatını, vasiyetname ile davalıya bağışladığını, saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek, vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, saklı payın zedelendiği gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Bilindiği üzere, miras, mirasbırakanın ölümüyle açılır (TMK 575.md)....

    Dava dilekçesinde; açıkça tenkis istemi ifade edilmemiş ise de, davacının tek mirasçı olduğu ve düzenlenen vasiyetname ile mahfuz hissesine tecavüz edildiği açıkça vurgulanmıştır. O halde, talebin tenkis talebini de içerdiği kabul edilip, bu çerçevede bir inceleme ve araştırma yapılarak oluşacak sonuç dairesinde hüküm kurulmalıdır....

      Mahkemece, mal kaçırma iddiasının ispat edilemediği, miras bırakanın iradesinin hile yada hata nedeniyle sakatlandığı ve hastalığı nedeniyle fiili ehliyetinin bulunmadığı hususlarının dinlenen tanıklar ve alınan raporlar neticesinde vasiyetnamenin iptalini gerektirmediği, tenkis yönünden yapılan incelemede ise murisin taşınmaz mal varlığı değerlerinin tespit edilerek alınan rapor neticesinde davacının ihlal edilen saklı payı bulunmadığı gerekçeleriyle vasiyetnamenin iptali ve tenkisine ilişkin davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı tarafından istinaf edilmiştir....

        HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS-VASİYETNAMENİN İPTALİ Taraflar arasında görülen davada; Davacı, asıl davada, mirasbırakanı ...'nun yapmış olduğu vasiyetname ve ona bağlı olarak yapılan bağış sözleşmesi ile maliki olduğu 7 numaralı bağımsız bölüm ile 134.176,36 TL parayı davalı cemiyete verdiğini, bu işlem ile saklı payının ihlal edildiğini ileri sürerek tenkis istemiş, birleştirilen davada ise, davalı lehine yapılan vasiyetnamenin düzenlendiği tarihte mirasbırakanının tasarruf ehliyetinin bulunmadığını ileri sürerek vasiyetnamenin iptalini talep etmiştir, yargılama sırasında birleştirilen davasından feragat etmiştir. Davalı, hak düşürücü sürenin geçtiğini, yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığını, mirasbırakana ölene kadar cemiyetin baktığını belirtip davanın reddini savunmuştur....

          CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; tenkis davasının kanunda belirtilen süreler içinde yani 1 yıl içerisinde açılması gerektiğini, davacıların hak düşürücü süre içerisinde dava açmadıklarını, murisin terekesinin araştırılması gerektiğini, tenkis şartlarının oluşmadığını, murisin net terekesinin belirlenmesi, davacıların saklı pay sıfatı olup olmadığı, saklı pay oranlarının alınıp alınmadığı, tasarruf nisabının aşılıp aşılmadığı, tenkis şartlarının bulunup bulunmadığı hususlarının açıklığa kavuşturulması gerektiğini beyan ederek davanın reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile vasiyetnamenin 30.09.2010 tarihinde açılıp okunduğu, bu davanın ise 22/10/2018 tarihinde açıldığı, davacının davayı açmasındaki hak düşürücü sürenin geçtiği gibi ayrıca davacıların vasiyetnameden haberdar olup aynı vasiyetname ile ilgili olarak İstanbul Anadolu 1....

            Asliye Hukuk Mahkemesi, vasiyetnamenin iptali davasının ispatlanamaması nedeniyle; tenkis davasının ise hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar vermiştir. 4.TEMYİZ 4.1. Davacılar vekili, kararı temyiz etmiştir. 4.2 Temyiz Nedenleri 4.2.1. Davacılar vekili, davalının mirasbırakanı evi terk ederek torunlarını göstermeyeceğinden bahisle tehdit ederek vasiyetnamenin düzenlenmesini sağladığını, vasiyetnamenin iptal edilmesi gerektiğini, müvekkillerinin vasiyetnameyi Adana 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/1201 Esas sayılı vasiyetnamenin açılması dosyasının 13.11.2014 tarihli duruşmasında öğrendiklerini, tenkis davasının hak düşürücü süre nedeniyle reddinin hatalı olduğunu belirterek kararın bozulmasını istemiştir. 5. YARGITAY KARARI 5.1. Dava; vasiyetnamenin iptali, olmaz ise tenkis istemine ilişkindir. 5.2. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

              Somut dosya içeriğinde, murisin 20/04/1990 tarihinde vasiyetname düzenlediği, 23/11/2003 tarihinde vefat ettiği, Karşıyaka 3.Sulh Hukuk Mahkemesinin 29/12/2016 tarihli 2016/1178 Esas 2016/1439 Karar sayılı ilamı ile açılıp okunduğu anlaşılmıştır. TMK.'nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebeplerini sınırlı (tahdidi) olarak sıralamıştır. Aynı maddenin 4.bendinde "Tasarruf kanunda öngörülen şekillere uyulmadan yapılmışsa" iptal sebebi olarak gösterilmiştir. TMK.'nun 532. maddesine göre, resmi vasiyetname; resmi memur, Sulh hakimi, noter veya kanunla kendisine bu yetki verilmiş diğer bir görevli tarafından iki tanığın katılmasıyla düzenlenir. Uygulamada vasiyetnameler genel olarak noter tarafından düzenlenmektedir. Davaya konu vasiyetname, muris tarafından resmi vasiyetname şeklinde düzenlenmiştir. Vasiyetnamenin iptal edilebilmesi için şekil eksikliği şartları bulunmamaktadır....

              DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ, HUKUKİ SEBEPLER ve GEREKÇE: Taraflar arasındaki dava, Tenkis istemine ilişkindir....

              O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11.11.1994 günlü 4/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünemeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak naktin ödetilmesine karar verilmelidir. (Bknz. Yargıtay 1. Hukuk Dairesi'nin 2018/5150 Esas, 2020/5210 Karar sayılı ilamı) Somut olayda; davacı tarafça murisleri tarafından düzenlenen vasiyetnameye konu edilen taşınmazlar nedeniyle tenkis talebinde bulunulduğu, mahkemece davanın kabulüne yönelik kararın verildiği, davalılar vekili tarafından karın istinafa taşındığı anlaşılmaktadır. Mahkemece yapılan araştırma sonucunda; mirasbırakanın ölüme bağlı kazandırma işlemi ile saklı pay sahibi davacının hakkını zedelediği tespit edilmiştir. Davacı ile muris arasındaki ilişki ve dosyaya yansıyan bilgi, belge ve deliller dikkate alındığında murisin davacının saklı payını zedeleme kastıyla hareket ettiği ortadadır....

              in dayısı olduğunu, 17.04.2002 tarihli vasiyetnameye konu gecekonduyu dayısına para ödeyerek satın aldığını, tapusu olmadığı için daha sonra vasiyetname olarak kendisine verildiğini beyan etmiştir. Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 17.04.2002 ve 02.06.2003 tarihli vasiyetnamelerin iptal talebinin reddine, tenkis yönünden; 52.453 TL'nin davalı ...'den, 77.291 TL'nin davalı ...'den tahsiline karar verilmiş, hükmü taraf vekilleri temyiz etmiştir. Davacıların murisi ..., ..... emeklisi olup, 1934 doğumludur. Noterden (resmi) düzenlediği 17.04.2002 tarihli vasiyetname ile "Sahibi olduğu, ancak belediyece tapusu verilmeyen ..., ..... evleri, H blok, 9.kat, D:38 nolu meskeni ...'ye", 02.06.2003 tarihli vasiyetname ile "..., A-18 blok, 2.kat, 116 nolu bağımsız bölümü ...'...

                UYAP Entegrasyonu