in ölüm tarihinin 18.03.1999 olduğunu, murisin sağlığında 09.06.1998 tarihinde yaptığı vasiyetname ile sahibi olduğu taşınmazları yeğeni olan davalıya bıraktığını, saklı pay kurallarını ihlal kastıyla vasiyetnamenin yapıldığını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000 TL. tenkis bedelinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, zamanaşımı nedeniyle davanın reddinin gerektiğini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın yetkisizlik nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 17.15 TL. onama ilam harcının temyiz eden taraftan alınmasına,03.12.2010 gününde oybirliği ile karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TENKİS Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Yargıtay bozma ilamında özetle; "Murisin Bursa Noterliğinde düzenlenen 18.12.1996 tarihli vasiyetname ile 17 parsel sayılı taşınmazdaki 3 ve 4 nolu dairesini oğlu davalı ...'a, 13.10.1989 tarihli vasiyetname ile de, 301 parsel sayılı taşınmazdaki 3 nolu dairesini de torunu davalı ...'a vasiyet ettiğine göre, her bir davalı için ayrı ayrı tenkis değerlendirmesi yapılması gerektiği gözetilmeden, davalıların müştereken ve müteselsilen sorumlu tutulmasının doğru olmadığı gibi, tenkis alacağına tercih tarihi yerine, dava tarihinden itibaren faiz işletilmesinin de isabetsiz olduğuna" değinilmiştir....
Dahilindeki bilcümle resmi ve özel bankaların merkez ve şubelerinde vefatım halinde adıma kayıtlı bulunan vadeli, vadesiz, TL, döviz her çeşit hesaplarımda mevcut paraların yarısını Türk Silahlı Kuvvetleri Mehmetçik Vakfına, yarısına Türk Eğitim Vakfına terk ve vasiyet ediyorum” şeklindedir.Dava konusu vasiyetname ile ilgili davalının (mirasçının) açmış olduğu ... 8.Asliye hukuk Mahkemesinin 2010/167 E. sayılı dosyasıyla tenkis davasının derdest olduğu dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Somut olayda; dava konusu vasiyetname ile mirasçı nasbı değil muayeyyen mal vasiyetinde bulunulmuştur. Ayrıca tenkis davası da derdesttir. Bu durumda henüz vasiyet alacaklılığı gerçekleşmemiş olup, mahkemece yalnızca TMK.nın 596. maddesi gereği vasiyetnamenin açılıp okunduğunun tespitine karar verilmesi gerekirken TMK 598.maddesi gereği vasiyet alacaklısı belgesi verilmesine de hüküm verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir....
in 04.05.2002 tarihinde vefat ettiğini Sulh Hukuk Mahkemesinin 2007/196 E. sayılı dosyası ile 23.06.2000 tarihli vasiyetnamesinin açıldığını, saklı payının da ihlal edildiği vasiyetname ile tüm menkul ve gayrimenkullerinin tamamını davalı torununa bırakıldığını beyanla, vasiyetnamenin saklı payı aşan kısmının iptali ile 1 nolu parsel 16 numarada yer alan taşınmazın ½ payının (veraset ilamındaki gibi) adına tescilini talep ve dava etmiştir. Mahkemece, davacının tenkise tabi vasiyetnameyi, vasiyetnamenin mahkemede açılmasından çok önce öğrendiğinin tanık beyanları ile anlaşıldığı gerekçe gösterilerek 1 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir. Vasiyetname usulünce açılıp ilgililere tebliğ edilmeden TMK'nun 559.maddesinde gösterilen 1 yıllık hak düşürücü süre işlemeye başlamaz....
Noterliği'nde düzenlenen 23/09/1997 tarihli 64353 yevmiye numaralı vasiyetname olduğunu, belirtildiği gibi vasiyetnamenin irade sakatlığı nedeni ile geçersiz olduğunu, yine vasiyetname düzenlenirken saklı pay kuralı dikkate alınmadan terekenin tamamına dair vasiyetnamenin yapıldığı, müvekkilinin miras hakkını yok etmek kastı taşıdığını, bu nedenlerle anılan vasiyetnamenin iptalini, bu talepleri kabul görmediği takdirde saklı payı aşan vasiyetnamenin tenkisine karar verilmesini ve nakdi tenkise karar verilmesi halinde tenkis bedelinin murisin vefat tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
vasiyetname tarihinde 84 yaşında olduğunu; vasiyetnamenin içerik itibariyle de kız çocuklardan mal kaçırmak amacıyla hazırlandığını, bu nedenle de muvazaa nedeniyle de geçersiz olduğunu iddia ederek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....
Yani ortada sabit tenkis oranında bölünme durumunun araştırılacağı bir muayyen mal vasiyeti veya temliki bulunmamaktadır. Buna rağmen davalıya 07.05.1995 tarihinde kullandırılan tercih hakkının konusu bulunmadığından hukuki değeri olmadığı gibi, bu tarihten itibaren tenkis alacağına yasal faiz yürütülmesi de doğru değildir. Zira murisin bedel vermek suretiyle temlikte bulunduğu hallerde davalıya kazandırılan malların bedelleri de tenkise tabi olacaktır, ancak bu halde tenkise tabi tutulacak miktar, miras bırakan tarafından davalılara verilen paranın, mirasın açıldığı tarihte ulaştığı değerdir....
Davalı Vekili Savunma Ve Beyanlarında Özetle; HazarferT4'nun fiil ve tasarruf ehliyetinin bulunduğunu, söz konusu vasiyetnamenin hukuka uygun bir vasiyetname olduğunu, Kars Sulh Hukuk Mahkemesi (Tereke hakimliği) nezdinde yapılan işlemlere davacıların itiraz etmediğini, tenkis talebinin hukuka aykırı olduğunu, davanın dinlenme imkanı bulunmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. YEREL MAHKEME KARARI; Mahkemece," TMK'nun 557 .maddesinde sayılan koşullar olmadığından /ispatlanamadığından murisin düzenlemiş olduğu vasiyetnamenin iptaline yönelik talebin reddine karar vermek gerekmiştir. İkinci talep tenkis açısından, TMK.nun 571 maddesinde tenkis davası açma hakkı, mirasçıların saklı paylarının zedelendiğini öğrendikleri tarihten başlayarak bir yıl ve her halde vasiyetnamelerde açılma tarihinin, diğer tasarruflarda mirasın açılması tarihinin üzerinden on yıl geçmekle düşeceği düzenlenmiş olup tenkis davasının süresinde olduğu anlaşılmaktadır......
O zaman davalıdan tercihi sorulmak ve 11/11/1994 günlü 4/4 sayılı İçtihatı Birleştirme Kararı uyarınca süratle dava konusu olup sabit tenkis oranına göre bölünmeyen malın, karar tarihindeki rayice göre değeri belirlenmeli ve bu değerin sabit tenkis oranıyla çarpımından bulunacak nakdin ödetilmesine karar verilmelidir. Dosyada alınan tenkis raporunun doğru olduğunu söyleyebilme olanağı yoktur. Şöyle ki, yukarı da açıklandığı üzere murisin ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifi tespit edilmemiştir. Öncelikle, murisin ölüm tarihi itibariyle terekenin aktif ve pasifinin tespitiyle tenkis hesabının yapılmaması doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasında görülen tenkis davası sonucunda verilen hükmün Yargıtay’ca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu: GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: Davacı; miras bırakanı olan ...'nın ölüm tarihinin 18.08.2001 olduğunu, murisin noterde 17.09.1999 tarihinde yaptığı vasiyetname ile tüm mal varlığını davalıya bıraktığını, saklı payına tecavüz edildiğini belirterek saklı payına vasiyetname ile tecavüz edilen miktarın davalıdan tahsil edilerek kendisine verilmesini talep etmiştir. Davalı; dava konusu taşınmazların babasının parası ile alındığını, babası yurt dışında olduğundan, kendisinin ise yaşı küçük olduğundan taşınmazların muris üzerine yapıldığını, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir....