Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, vasiyette bulunanın saklı payı zedeleme amacı bulunmasa bile, murisin ölümünde saklı pay sahibi olanlar için saklı pay oranında tenkis yapılması gerekir.Mahkemece, dava konusu vasiyetname geçerli olmasına rağmen, davacının saklı payının zedelenip zedelenmediği konusunda inceleme yapılmadan vasiyetname tarihinde davacının mirasçı olmadığından bahisle, davanın reddi yönünde karar verilmesi doğru değil ise de, mahkeme hükmünün bu nedenle bozulması gerekirken, zuhulen onandığı anlaşılmakla, davacı vekilinin karar düzeltme talebinin bu nedenle kabulü ile Dairemizin yerel mahkeme hükmünün Onanmasına ilişkin 09.01.2012 günlü ve 2011/22523 Esas ve 2012/779 Karar sayılı kararının kaldırılması ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir....

    Sulh Hukuk Mahkemesinin 2015/399 E. sayılı dosyası ile vasiyetnamenin açılmasına ilişkin dava açtığını, işbu davada kendisinin vasiyetnameyi kabul etmediğini, mirasbırakanın kız kardeşi olan, mirasbırakanın davaya konu 29/07/2004 tarihli vasiyetname ile davalı lehine vasiyet düzenlemiş ise de daha evvel yazdığı 07/01/2004 tarihli vasiyetname ile de kendisi lehine tasarrufta bulunduğunu, bu nedenle ikinci vasiyetnamenin geçerliliğinin olmadığını ileri sürerek, 29/07/2004 tarihli vasiyetnamenin iptalini talep etmiş, 31/05/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini, öncelikle vasiyetnamenin iptali, bunun mümkün olmaması halinde tenkise dönüştürmüştür....

      Davacı vekili dilekçesi ile; müvekkilinin kardeşi olan vasiyetçinin kansere yenik düşerek vefat ettiğini, hastanede yatarken tedaviye cevap vermemesi nedeniyle taburcu edildiğini, diğer kardeşlerinin hastayı eve götürmek yerine notere götürerek vasiyetname düzenlettirdiklerini, noterde işlem yapılmak için sağlık raporu alındığını; ancak, bu raporun usulüne uygun alınmadığını; dolayısıyla, vasiyetçinin vasiyetname yapma yeterliliğinin bulunmadığı; vasiyetnamenin, müvekkilinin miras haklarını bertaraf etme amacıyla tanzim edildiğini iddia ederek; vasiyetnamenin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        İlk Derece Mahkemesince; "1- Asıl dava ve birleştirilen 2011/173 Esas sayılı davada davacıların vasiyetnamenin iptali taleplerinden feragat etmeleri nedeniyle buna yönelik davaların feragat nedeniyle reddine,... 2-Asıl dava ve birleştirilen 2011/173 Esas sayılı davada davacıların tenkis davaları bakımından tenkis koşullarının oluştuğu ispatlanamadığından, her iki davanın reddine" karar verilmiştir. 3....

          DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Çorum 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/2029 esas, 2021/32 karar sayılı dava dosyasında verilen vasiyetnamenin iptali- tenkis Talebinin vasiyetname iptali talebinin reddine, tenkis talebinin kabulüne karşı, birleşen dosya davacısı T7 vekili ile asıl dosya davacıları T2 T3 T4 vekili tarafından istinaf yoluna başvurması üzerine, dosyanın yapılan inceleme sonucunda; İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen deliller ile duruşma tutanaklarına yansıyan bilgi ve belgelere göre; İstinaf incelemesine konu ve esas teşkil eden eldeki dava; vasiyetnamenin iptali- tenkis istemine ilişkindir. İlk derece mahkemesince yapılıp bitirilen yargılama sonucunda, "......

          İlk derece mahkemesince murisin dava konusu vasiyetname ile tüm malvarlığı üzerinde tasarrufta bulunduğu ve dava konusu vasiyetnamenin davacının saklı payı dışında yerine getirileceği göz önünde alınarak, tenkis davası şartları yönünden inceleme ve değerlendirme yapılması usul ve yasaya uygundur....

          Davacı vekili 27/01/2020 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; "09.07.2015 tarihli dava dilekçemizde "vasiyetnamenin iptalinin uygun görülmemesi halinde, davacı müvekkilin vasiyetname konusu tasarruftaki saklı payının TMK 505, 506, 560, 561 vd. maddeleri gereğince tenkisi ile saklı payı karşılığının müvekkile verilmesi" yönündeki talebimizin, davacı müvekkilin 11.10.2012 tarihli vasiyetname konusu tasarruftaki saklı payının, vasiyetname gereğince müvekkil adına tapuda tesciline olarak tam ıslahına, vekalet ücreti, yargılama harç ve masraflarının karşı taraflara yüklenmesine karar verilmesini bilvekale arz ve talep ederim." şeklinde beyanda bulunmuştur. ** Somut olayda uyuşmazlık, davaya konu vasiyetnamenin tenkisine ilişkindir. Tenkis (indirim) davası, miras bırakanın saklı payları zedeleyen ölüme bağlı veya sağlar arası kazandırmaların (bağış) yasal sınıra çekilmesini amaçlayan, öncesine etkili, yenilik doğurucu (inşai) davalardandır....

          Hukuk Dairesinin 14/01/2020 tarihli, 2019/4002 Esas, 2020/80 Karar sayılı ve 27/10/2020 tarihli ve 2020/3118 Esas 2020/6145 Karar sayılı ilamlarının da aynı yönde olduğu) anlaşılmakla davanın asli ve feri tüm talepleriyle hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklindeki gerekçe ile "Davanın asli ve feri tüm talepleriyle hak düşürücü süre nedeniyle reddine" karar verilmiştir. Davacı vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; ilk derece mahkemesinin emsal almış olduğu Yargıtay 3....

          Bu bakımdan Bölge Adliye Mahkemesince terekeye yönelik TMK 564 ücü maddesi uyarınca tenkis hesabı yapılması doğru değildir. Nitekim vasiyetname ile mirasçı atanmış olduğundan, davalı mirasbırakanın külli halefidir. Mirasın açılması ile terekenin tümüne sahip olacaktır. Mahkemece yapılması gereken iş vasiyetname ile mirasçı atanan davalıya karşı açılan tenkis davasının kabulü halinde davacıların saklı payları oranında tenkise karar vermek gerekir. 3. Davacıların sağlararası kazandırmaların tenkisine yönelik talebi yönünden; Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyulsa da gereği yerine getirilmemiştir. Nitekim Yargıtay 1....

            Bu sebepler dışında kalan durumlara dayanılarak ölüme bağlı tasarrufun iptali istenilemez ise de, koşullarının varlığı durumunda tenkis talebine konu edilebilir (TMK. m. 560- 562). Tenkis kavramı ise, indirme, azaltma veya eksiltme anlamına gelmektedir. TMK’nın 560’ıncı maddesi ve devamı hükümlerinde düzenleme alanı bulan tenkis davası ise, miras bırakanın, saklı payı ihlâl eden sağlar arası veya ölüme bağlı kazandırmalarının, yasal sınıra indirilmesini sağlayan yenilik doğurucu nitelikte bir davadır (Nar, A.: Türk Miras Hukukunda Tenkis, On İki Levha Yayınları, İstanbul 2016, s.14 vd.). Söz konusu hükümden de anlaşılacağı üzere, tenkis davasının konusu, miras bırakanın, saklı paylı mirasçı/mirasçılarının saklı payını ihlal eden ölüme bağlı ve sağlar arası tasarruflarıdır. Esasında kural olarak miras bırakanın ölüme bağlı tasarrufları tenkise tabidir....

            UYAP Entegrasyonu