Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Müdürlüğü'nün 2019/1568 Esas sayılı dosyasından davacıya çıkartılan 89/1 haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ şikayetine ilişkindir. Davacıya gönderilen 89/2 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligatın 25/06/2019 tarihinde tebliğ edildiği, 89/3 haciz ihbarnamesine ilişkin tebligat evrakının ise 17/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, iş bu tebliğ işlemlerinin usulsüzlüğünün davacı tarafından açıkça ileri sürülmediği anlaşılmaktadır. Bu şekilde, davacının 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliği ile en geç bu tarihte 1. haciz ihbarnamesinden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Davacı 3. Kişi, 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğinin usulsüzlüğüne yönelik şikayetini ise, belirtilen tarihten itibaren, İİK'nun 16. maddesi uyarınca 7 günlük yasal süre geçtikten sonra yapmıştır. Açıklanan nedenlerle, ilk derece mahkemesince, izaha çalışılan bu hususlar nazara alınarak, şikayetin süre yönünden reddine karar verilmesi gerekir ki, ilk derece mahkemesinin kararı da bu cihettedir. HMK.'...

Takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 19.02.2016 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdı tebliğ edildiği görülmektedir. Her ne kadar söz konusu tebliğ işlemi de Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca usulsüz yapılmış ise de, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 19.02.2016 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 15.04.2016 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir....

    Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayet davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde taraflar vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. -K A R A R- Şikayetçi vekili, ... .... ... Müdürlüğünün 2015/7892 Esas sayılı takip dosyasında hazırlanan ....09.2015 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunanın takibinin usulsüz ödeme emri tebliği ile kesinleştirilmiş olması sebebiyle cetvelde .... sırada yer alan şikayet olunan haczinin geçersiz olduğunu ileri sürerek sıra cetvelinin iptalini, şikayet olunan takibindeki ödeme emrine ilişkin tebligatın iptalini ve hacizlerinin kaldırılmasını talep ve şikayet etmiştir. Şikayet olunan vekili, şikayetin reddini istemiştir....

      Somut olayda, icra mahkemesine başvuru tarihine göre şikayet konusu olan 89/1 haciz ihbarnamesinin 22.01.2019 tarihli ihbarname olup, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince şikayet konusu olmayan 23.02.2018 tarihli 89/1 haciz ihbarnamesi değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmesi yerinde görülmemekle birlikte, işbu şikayet tarihinden sonra ve İlk Derece Mahkemesi karar tarihinden önce, 18.4.2019 tarihli 89/2 haciz ihbarnamesi düzenlenerek 23.4.2019 tarihinde, devamında da 08.5.2019’da 89/3 haciz ihbarnamesinin 3. kişi bankaya tebliğ edildiği, bu suretle işbu şikayetten elde edilmek istenen gayenin fiilen gerçekleşmiş olduğu anlaşıldığından, Bölge Adliye Mahkemesince konusuz kalan şikayet hakkında karar verilmesine yer olmadığına ve HMK'nun 331. maddesinin 1. fıkrası uyarınca şikayetin yapıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerinin takdirine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde şikayetin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir...

        Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince; tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12-258 E., 91/344 K. sayılı kararı). Somut olayda takip dosyasının yapılan incelemesinde, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra 08.03.2016 tarihinde taşınmaz haczine ilişkin 103 davet kağıdının tebliğ edildiği görülmüş olup, 103 davetiyesine yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 08.03.2016 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir....

          Ancak, ilk derece mahkemesince, icra emrinin iptaline karar verildiğinden icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin konusuz kaldığı, yine icra müdürlüğünün yetkisine, borca ve ferilerine yönelik şikayetlerin ise bu aşamada incelenemeyeceği, zira bu iddiaların ödeme emrinin tebliğ edilmesinden sonra itiraz olarak icra müdürlüğüne bildirilmesinin gerektiği anlaşıldığından mahkemece, bu şikayetler yönünden karar verilmesine yer olmadığı kararı verilmesi gerekirken icra emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetin süre aşımından reddine karar verilmesi, icra müdürlüğünün yetkisine ve borca yönelik şikayetler hakkında da olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi isabetsiz olmuştur....

          İcra Müdürlüğü’nün 2014/8682 Es. sayılı takip dosyasındaki 1. haciz ihbarnamesi davacıya 02/10/2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup, davacı da 7 gün içinde haciz ihbarnamesine itiraz etmediğinden borç davacının zimmetinde sayılır. Davacının söz konusu haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra başka bir icra dosyasından gönderilen ve 13/10/2014 tarihinde tebliğ edilen haciz ihbarnamesine istinaden ödeme yapmış olması davacıyı borçtan kurtarmaz. Davacının öncelikle ödemeyi ilk haciz ihbarnamesi’nin gönderildiği ... 5. İcra Müdürlüğü’nün 2014/8682 Es. sayılı takip dosyasına yapması gerekirdi. Bu şekilde kötü ödeme nedeniyle davanın reddi gerekirken, yanılgılı gerekçe ile kabulü doğru değildir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalılardan Mehmet Aktaş'a iadesine, 23/01/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Maddesi gereğince ihbarname gönderildiğini, müvekkilinin askerde olması sebebi ile ihbarnamelerden haberdar olmadığını, usulsüz tebliğler ile müvekkilinin borçlu sıfatı ile takibe dahil edildiğini, tebliğ tarihleri itibarı ile müvekkilinin tebligatların gönderildiği adreste olmadığını, askerlik hizmeti için önce Amasya, ardından Kıbrıs'a gittiğini, 89 ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini, ayrıca İİK 54/a maddesi dikkate alınmadan işlem tesis edildiğini, müvekkilinin yapılan işlemlerden banka hesaplarına konulan haciz neticesinde askerde para çekmeye gittiğinde fark ettiğini, yapılan usulsüzlüklerin 22/12/2021 tarihinde öğrenildiğini, müvekkilinin borçluya hiçbir borcu olmadığını beyanla, şikayetin kabulü ile daha önce gönderilen haciz ihbarnamesine süresinde itiraz edilmesine rağmen yeniden haciz ihbarnamesi gönderilmesi işleminin iptaline, ihbarnameler müvekkili askerde iken gönderildiğinden usulsüz olduğunun tespiti ile müvekkili hakkında yapılan tüm işlemlerin iptaline karar verilmesini...

            vekilinin 06.03.2014 havale tarihli şikayet dilekçesinden 89/1 haciz ihbarnamesine cevap veren ......

              kadar şikayetçi vekilinin 06.03.2014 havale tarihli şikayet dilekçesinden 89/1 haciz ihbarnamesine cevap veren ... anlaşılamamakta ise de, şikayet dilekçesi ekindeki belgeler ve icra dosyası incelenip haciz ihbarnamesine cevap veren sanık ...'...

                UYAP Entegrasyonu