Şikayetçi-3.kişi vekili şikayet dilekçesinde ve şikayet dilekçesine atıf yaptığı istinaf dilekçesinde haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ileri sürmüştür. Y.12.HD.nin 2019/5966 E. 2019/8305 K....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; haciz ihbarnamesine cevap için masraf eklenmemesinin yasaya aykırı olduğunu, alacaklının talebi olmadan Tebligat Kanunu'nun 21/2.maddesine göre tebliğ yapılmasının yasaya aykırı olduğunu, 30.07.2019 ve 21.08.2019 tarihli taleplere istinaden gönderilen tebligatların usulsüz olduğuna karar verilmesini ve müvekkilin usulsüz tebligatları 26.11.2019 tarihinde öğrendiğine karar verilmesini talep ettiklerini beyan ederek yerel mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; şikayet, ilamsız icra takibinde, davacı 3. Kişiye gönderilen haciz ihbarnamelerinin iptali istemine ilişkindir. Davacı tarafın mernis adresine gönderilen 1. Haciz ihbarnamesi tebliğ edilemeden iade olarak dönmesi üzerine alacaklı vekili icra dosyasına 10/07/2019 tarihli dilekçe sunarak 3....
Maddesindeki "Tedbir talep eden taraf, dilekçesinde dayandığı ihtiyati tedbir sebebini ve türünü açıkça belirtmek ve davanın esası yönünden kendisinin haklılığını yaklaşık olarak ispat etmek zorundadır." düzenlemesi gereği yaklaşık ispat koşullarının da bulunmadığı anlaşılmakla davacı vekilinin icra takibinin durdurulması ve konulan hacizlerin kaldırılması talebinin reddine karar verilmiştir. ----- sayılı dosyasının------- üzerinden istenilmesine karar verilmiş olup, incelenmesinde iş bu davanın davacısı tarafından iş bu dosyanın davalısı aleyhine usulsüz tebligatların iptali ve gecikmiş itiraz davası açıldığı, yapılan yargılama sonunda davacı vekilinin haciz ihbarnamesi tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğundan gecikmiş itiraz talebiyle şikayette bulunduğu ancak yargılama sırasında davacı tarafından ödeme yapıldığı beyan edilmekle şikayet konusu işlem ortadan kalktığından karar verilmesine yer olmadığına karar verildiği görülmüştür....
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; 1-Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçuna yönelik kurulan hükmün temyiz incelemesi sonucunda; Şikayet hakkının düşürülmesine yönelik şikayetçi vekilinin temyiz nedenleri yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 2-Tazminat istemine yönelik hükmün temyiz incelemesi sonucunda ise; İİK’nın 89/4. maddesine göre “Üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....
Şikayetçi vekili her ne kadar usulsüz tebliğ işleminden 19.08.2015 tarihinde haberdar olduklarını belirtip aynı tarihte mahkemeye başvurmuş ise de, şikayetçiye gönderilen 89/3 haciz ihbarnamesinde "...ikinci ihbara rağmen müddeti içinde itiraz etmemeniz sebebiyle borç zimmetinizde sayılmıştır..." açıklaması yer almakla artık 89/2 haciz ihbarnamesi ile ilgi kurulmuş olup, şikayetçi taraf 09.02.2015 tarihinde tebliğ edilen 89/3 haciz ihbarnamesi üzerine 89/2 haciz ihbarnamesinden haberdar olmuş ve bu öğrenme tarihine göre de İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal 7 günlük süreyi geçirdikten sonra 19.08.2015 tarihinde 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamesine yönelik olarak usulsüz tebliğ şikayeti ile icra mahkemesine başvurmuştur. O halde mahkemece istemin süre aşımından reddi gerekirken işin esası incelenerek kabul kararı verilmesi isabetsizdir....
/11/2020 tarihinde itiraz ettiğini, 89/2 haciz ihbarnamesine karşı 7 günlük itiraz etme, 89/3 haciz ihbarnamesine karşı 20 günlük menfi tespit davası açma süresinin bu tarihte başladığını belirterek, şikayetin kabulüne karar verilmesini istemiştir....
Dairemizce yapılan değerlendirmede; Davacı alacaklı şirket tarafından dava dışı borçlu şirketler aleyhine kambiyo senetlerine mahsus icra takibi başlatıldığı, takibin kesinleştiği, davacı alacaklı tarafından davalı 3. şahıs Fatimana Sert'e haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin talep edildiği, icra müdürlüğünce İİK'nun 89/1 maddesi uyarınca haciz ihbarnamesinin düzenlendiği, 3. şahsa gönderilen tebliğ mazbatasının incelenmesinde," adrese gidildi adresin kapalı olması üzerine komşusu çarşıda beyan ettiği, TK 21 maddesi gereğince tebliğ evrakı .... muhtarına tebliğ edildiği, 2 nolu haber kağıdı adresin kapısına yapıştırılarak komşusu Özlem Han'a haber verildi, komşusu imzadan kaçınmıştır" şerhi ile mahalle muhtarı imzasına 24/03/2020 tarihinde tebliğ edildiği, tebligatta beyanı alınan komşusunun isminin yazmadığı, tebliğin usulsüz olduğu, alacaklı vekilinin talebi üzerine 3. şahsa birinci haciz ihbarnamesine itiraz edilmemesi üzerine İİK'nun 89/2 haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin talep edildiği...
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı konusu kalmayan davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili, davalının ... ...’den olan alacağı ile ilgili takibinde müvekkiline 89/1. haciz ihbarnamesi gönderdiğini, 89/1.haciz ihbarnamesine süresinde cevap verilmesine rağmen davalının 927.765.-TL. üzerinden 89/2.haciz ihbarnamesi gönderdiğini, usulsüz olan bu ihbarnameye de cevap verildiğini, davalının 20.4.2007 tarihli 89/3 haciz ihbarnamesi gönderdiğini, şikayet yoluna gidilmesine rağmen menfi tespit davası açma zorunluluğu bulunduğunu ileri sürerek müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Ayrıca İİK 89/2 haciz ihbarnamesinin tebliğinden sonra belli süre geçirilmeden 89/3 haciz ihbarnamesinin gönderilmesi yok hükmünde olup bu husus bir hakkın yerine getirilmemesi kapsamında İİK'nun 16/son kapsamına giren şikayet niteliğindedir ve süresiz olarak takip sonuna kadar ileri sürülebilir. Bu durumda, İİK 89/3 tebliği ve müteakip işlemleri usulsüz olup mahkemece taleple bağlı kalınarak İİK 89/3. maddeye göre yapılan tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi gerekirken istemin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun 16/1.maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler....