Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

uyarınca şikayet hakkının DÜŞÜRÜLMESİNE, 2)Sanık hakkında tazminatın reddine ilişkin kurulan hükme yönelik yapılan incelemede, İİK’nın 89/4. maddesine göre “üçüncü şahıs, haciz ihbarnamesine müddeti içinde itiraz ederse, alacaklı, üçüncü şahsın verdiği cevabın aksini tetkik merciinde ispat ederek üçüncü şahsın 338/1. maddesi hükmüne göre cezalandırılmasını ve ayrıca tazminata mahkum edilmesini isteyebilir....

    Usulsüz tebligat şikayetine yönelik temyiz itirazlarına gelince; Takip borçlusu şirket vekili İcra Mahkemesine başvurusunda, örnek 6 icra emri tebligatının usulsüz olduğunu belirterek, tebligatın usulsüzlük nedeniyle iptalini talep etmiş; bu dosya ile birleştirilen şikayet dosyası ile de kıymet takdiri tebligatının usulsüzlüğü şikayeti ve kıymet takdirine itirazda bulunmuştur. Mahkemece şirketin daimi işçisi Raif Demir adına tebliğ edilen icra emri ve kıymet takdir tebligatlarının Tebligat Kanunu'nun 12. ve 13. maddeleri gereğince usulsüz olduğu kabul edilerek kıymet takdir itirazı incelenmiş, bu husustaki itirazın reddine karar verilmiştir. 7201 sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir....

      Dava ve takip dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre; Davacı vekili tarafından müvekkili şirkete elektronik tebligat yoluyla tebliğ işleminin gerçekleştirilmesi gerektiğini belirterek, müvekkiline normal posta yoluyla 89/1 haciz ihbarnamesi tebliğ edilmesinin usulsüz olduğunun iddia edildiği anlaşılmış ise de, davacı vekili tarafından dava dilekçesinde de kabul edildiği üzere, İİK'nun 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin davacıya elektronik tebligat yoluyla tebliğ edildiği, bu durumda usulsüz tebligat şikayetinin en geç ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği 07/04/2021 tarihinden itibaren yedi günlük hak düşürücü süre içerisinde yapılması gerektiği ancak şikayetin bu süre geçirildikten sonra yapıldığı anlaşılmakla, usulsüz tebligat şikayetinin süreden reddine karar verilmesinde, yine davacı vekili tarafından ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinde gösterilen borç miktarlarının birinci haciz ihbarnamesinden farklı gösterildiği, bu sebeple ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamelerinin yasaya...

      Dosyaya sunulan sigorta sicil kayıtlarından tebliğ yapılan Sevgi Yüksel’in iş yerine kayıtlı daimi çalışan memur yada müstahdem statüsünde biri olmadığı bellidir. Tüm bu açıklamalar doğrultusunda davacıya gönderilen 89/1, 89/2 ve 89(3 haciz ihbarnamelerinin usulsüz olduğu anlaşılmıştır. Şikayet usulsüz tebligata yönelik şikayet olduğundan haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliği nedeniyle ve şikayetçi vekilinin bildirdiği öğrenme tarihinden daha öncesinde şikayetçinin takipten haberdar olduğuna dair dosyaya bir delil sunulmadığından davacının bildirdiği 18/10/2019 tarihi öğrenme tarihi olarak kabul edilmiştir. Davacı vekili 89/2 ve 89/3 haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmesini istemiş ise de şikayetin haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin olması dikkate alınarak haciz ihbarnamelerinin iptaline karar verilmemiş, tebligatların usulsüzlüğünün ve öğrenme tarihinin tespitine karar verilmiştir....

      sürerek usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile tebliğ tarihinin 28/01/2021 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      Haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiği ileri sürüldüğünü ancak şikayetçinin 2.ve 3....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı ile davalı ....vekillerince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - Davacı vekili; icra takip dosyasında müvekkili adına gönderilen haciz ihbarnamelerinin tebliğ edildiği adresin müvekkilin ayrıldığı şirket adresi olduğunu, müvekkilinin evinde haciz işlemi yapıldığını, müvekkilinin takip borçlusuna herhangi bir borcunun bulunmadığını, belirterek haciz ihbarnamelerine ilişkin tebligatın usulsüz yapıldığına, müvekkilinin takip borçlusuna borcunun olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı ... Sigorta ve Aracılık Hiz.Tic.Ltd.Şti. vekili; davanın süresi içerisinde açılmadığını savunarak davanın reddine, %40 tazminata karar verilmesini istemiştir....

        CEVAP : Davalılara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalı ... vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, İİK 89/1 kapsamında üçüncü şahıs tarafından açılacak menfi tespit davasının 15 günlük sürede açılması gerekirken, huzurdaki davanın bu süre geçtikten sonra açıldığını, hak düşürücü sürede açılmayan işbu davanın esasa dahi girmeden usulden reddi gerektiğini, davacıya yapılan tebligatların usulüne uygun olup, usulsuz tebligat konusunda yapılan şikayetin de ....İcra Hukuk Mahkemesinin ... sayılı dosyasının ... karar numaralı 18/06/2021 tarihli kararı ile reddedildiğini, davacı tarafın en geç 19.01.2021 tarihinde haciz ihbarnamelerinin tebliğ tarihinden haberdar olduğunu, usulsüz tebliğ şikayetlerini öğrenme tarihinden itibaren en geç 7 gün içinde süre içinde usulsüz tebliğ şikayeti yapması gerektiğini, ancak 7 günlük şikayet süresi dolduktan sonra 15/06/2021 tarihinde şikayet yoluna başvurduğunu, zaten usulsüz tebligata ilişkin şikayetin de bu sebeple reddedildiğini, davacının...

          İlk Derece Mahkemesi’nce, icra takip dosyasında davacıya yapılan birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin davacının tebliğ tarihindeki adresine (şirket adresine) tebliğ edildiği, bu nedenle davacının usulsüz tebligat iddiasının yerinde olmadığı, davacının ikinci haciz ihbarnamesine süresinde itiraz etmediği, süresi geçtikten sonra itiraz ettiği, dolayısıyla artık İİK'nın 89. maddesi uyarınca borcu kabul etmiş sayılacağı, davacının takip borçlusuna borçlu olmadığına ilişkin ispat yükünü yerine getirecek delil sunmadığı gerekçesiyle davanın reddine, takip durmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur....

            Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, 1) “Gerçeğe aykırı beyanda bulunmak” suçuna ilişkin olarak kurulan hükme yönelik yapılan incelemede; İİK’nın Onaltıncı Bab’ında düzenlenen bir kısım suçlar bakımından şikayet hakkının doğması için bu suçların niteliği gereği icra takibinin kesinleşmesi gerektiği, icra takibi kesinleşmeden yapılacak şikayetin, henüz doğmamış bir hakkın kullanımı niteliğinde olacağı ve icra takibinin sonradan kesinleşmesinin de bu şikayeti süresinde ve usulüne uygun yapılmış bir şikayet konumuna getirmeyeceği cihetle; CMK'nun 223/8. maddesinde soruşturma veya kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması halinde “davanın düşmesine” karar verileceğinin öngörülmesi, Somut uyuşmazlıkta; borçlu şirkete ödeme emrinin 24.03.2015 tarihinde tebliğ edilmesi nedeniyle takip henüz kesinleşmeden 11/03/2015 tarihinde şikayette bulunulduğu ve buna göre kovuşturma şartının gerçekleşmeyeceğinin anlaşılması karşısında...

              UYAP Entegrasyonu