Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut davada; üçüncü kişilerin 22/02/2022 tarihinde tebliğ aldıkları haciz ihbarnamesine itiraz dilekçelerinde, ''İkinci haciz ihbarnamesinde tarafıma 36.309,54 TL borç çıkarılmış isede benim alacaklı tarafı tanımam alacaklı tarafla ilgim ve alakam yoktur. Bu sebeple ikinci haciz ihbarnamesine itiraz ediyorum. '' şeklinde itiraz ettikleri görülmüştür. İtiraz dilekçesi bir bütün olarak ele alındığında haciz ihbarnamesine itiraz mahiyetinde olduğu, dilekçede herhangi bir borç kabulünün bulunmadığı, gerek dilekçe başlığında konu kısmında gerekse sonuç kısmında ''haciz ihbarnamesine itiraz'' edildiğinin defalarca ve açıkça belirtildiği dolayısıyla dilekçenin haciz ihbarnamesine itiraz niteliğinde olduğu açıktır....

Sayılı ve 2009/23590 E. 2010/5162 K. sayılı emsal içtihatlarından da anlaşıldığı üzere; İnceleme icra mahkemesine sunulan şikayet dilekçesinde ileri sürülen şikayet sebepleri ile sınırlı olarak yapılır. Somut olayda; emsal içtihatlar , HMK.nun 25. Ve 357/1. maddesi gereğince şikayet dilekçesinde yer almayan ve sonradan istinaf aşamasında ileri sürülen 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası incelenemez.Borçluya ödeme emrinin 09/07/2019 tarihinde tebliğ edildiği, daha sonra 103 Davetiyesinin 25/01/2020 tarihinde tebliğ edildiği , 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğünün ise şikayet dilekçesinde ileri sürülmediği buna göre borçlunun en geç 103 davetiyesinin tebliğ edildiği 25/01/2020 tarihinde takipten ve dolayısıyla usulsüz tebligattan haberdar olduğu anlaşılmıştır. Bu durumda 08/10/2020 tarihinde yapılan ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi isabetlidir....

Haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğine ilişkin bir iddianın bulunmadığı, üçüncü haciz ihbarnamesinin 13/01/2020 tarihinde muhatabın geçici olarak işe gittiğinin oğlu tarafından bildirilmesi üzerine, oğlu Alper Aybi'ye tebliğ edildiği, tebliğ işleminin Tebligat Kanunu ve Tebligat Yönetmeliği hükümlerine uygun olduğu, davacının en geç bu tarihte birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğu, açılan davanın bu nedenle süresinde olmadığı, davacı tarafından üçüncü haciz ihbarnamesine karşı usulsüz tebliğ iddiası bulunmamasına rağmen mahkemece resen bu yönden de inceleme yapılarak şikayetin kabulüne karar verilmesi usulsüz olduğundan istinaf talebinin kabulüne,ilk derece mahkeme kararının kaldırılmasına ve davanın süreden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; 1- Davalının istinaf talebinin KABULÜ ile BÜYÜKÇEKMECE 1....

Öte yandan borçlunun kendisine gönderilen tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” olup, İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir. (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E., 91/344 sayılı kararı). 1- Somut olayda, davacılardan T2 17/10/2018 tarihinde üçüncü haciz ihbarnamesine cevap dilekçesi sunmuş olup, bu tarih itibariyle usulsüz tebligatlardan haberdar olmuştur....

- K A R A R - Şikayetçiler vekili, 24.05.2017 tarihli sıra cetvelinde şikayet olunan alacaklının 1. sıraya kaydedildiğini, müvekkillerinin alacaklı olduğu takip dosyasında bedeli paylaşıma konu taşınmaz üzerine 23.08.2016 tarihinde icrai haciz konulduğunu, şikayet olunanın alacaklı olduğu takip dosyasında taşınmaz üzerine 24.06.2016 tarihinde ihtiyati haciz konulduğunu ve borçluya gönderilen ödeme emrinin 10.08.2016 tarihinde borçluya tebliğ edilmiş gibi göründüğünü, ilk bakışta davalının ihtiyati haczinin 16.08.2016 tarihinde icrai hacze dönüştüğünün düşünüldüğünü, ancak doğru olmadığını, borçluya gönderilen ödeme emrinin usulsüz olduğunu ileri sürerek, sıra cetvelinin iptalini talep ve dava etmiştir. Şikayet olunan vekili, borçluya gönderilen ödeme emrinin usulüne uygun tebliğ edildiğini, borçlunun söz konusu tebliğ işlemlerine vaki herhangi bir itirazının olmadığını savunarak, şikayetin reddini istemiştir....

    İcra Müdürlüğünün 2011/15302 sayılı dosyasındaki takip borçlusuna borcu olmadığı halde müvekkiline birinci haciz ihbarnamesi gönderildiğini, birinci haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edildiğini, ikinci haciz ihbarnamesinin tebliği ile olaydan haberdar olunması üzerine süresinde ikinci haciz ihbarnamesine itiraz edildiğini, ancak yapılan bu itirazda ikinci haciz ihbarnamesi yerine sehven birinci haciz ihbarnamesi ifadesi kullanıldığını, bu durum karşısında icra müdürlüğünce birinci haciz ihbarnamesine yapılan itirazın süresinde olmadığı, ikinci haciz ihbarnamesine ise itiraz edilmediği gerekçesi ile müvekkiline üçüncü haciz ihbarnamesi gönderildiğini ileri sürerek, müvekkilinin takip borçlusuna borcu olmadığının tespitini talep ve dava etmiştir....

      DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ ŞİKAYETİ KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-3. kişi vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil adına İİK 89/1 haciz ihbarnamesinin "Yenibosna Merkez Mahallesi, 29 Ekim Caddesi, No 26/u İç Kapı No: 40 Bahçelievler İstanbul" adresine tebliğe çıkartıldığını, tebliğin bila iade geldiğini, aynı adrese TK 21/2'ye göre muhtara tebliğ edildiğini, müvekkilin bu adrese 03/02/2016 ve 05/03/2018 tarihlerinde kullandığını, haciz ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte müvekkilin adresinin Yenibosna Merkez Mahallesi, 29 Ekim Caddesi, İhlas Yuva Sitesi, C 9 Blok sitesi No:25/t İç Kapı No: 34 Bahçelievler İstanbul adresi olduğunu, İİK 89/1- 2- 3 haciz ihbarnameleri tebligatın usulsüz olduğunu, 24/07/2020 tarihinde haberdar olduğunu, 28/07/2020 tarihinde haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğini ve haciz ihbarnameleri müzekkerelerine itiraz ettiğini, bu nedenle borçlu sıfatının kaldırılmasını talep ettiğini, icra müdürlüğünce her hangi bir...

      Somut olayda, şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği 13.06.2014 tarihli ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 16.04.2015 tarihinde yeniden ödeme emri, 28.05.2015 tarihinde de satış ilanının tebliğ edildiği ve bu tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayet olmadığı anlaşıldığından şikayetçinin en geç 28.05.2015 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürerek 02.07.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru süresinde değildir. O halde mahkemece, şikayetin süre aşımından reddi gerekirken işin esasının incelenerek istemin reddine karar verilmesi isabetsiz olup, mahkeme kararının belirtilen nedenle bozulması gerekir ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru mahkeme kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.'...

        Satışa hazırlık işlemlerinden kaynaklanan nedenlerle ihalenin feshi isteminde bulunulabilmesi için usulsüz olduğu ileri sürülen hususun ihaleden önce şikayetçi tarafından öğrenilmemiş olması, öğrenilmiş ise İİK. nun .../....maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet konusu yapılmış olması gerekir. Şikayetçi, fesih nedeni olarak ileri sürdüğü ihaleye hazırlık dönemine ilişkin bir durumu yasal sürede icra mahkemesine şikayet yoluyla ileri sürmez ise daha sonra aynı nedene dayalı olarak ihalenin feshini isteyemez. Satışa hazırlık işlemlerine yönelik şikayet üzerine mahkemece verilecek kararlar kesin olmakla beraber, süresinde şikayet hakkının kullanıldığı hallerde icra mahkemesi kararının, ihalenin feshi aşamasında incelenmesi mümkündür. Ancak, yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, aynı şikayet nedenleri ile ihalenin feshini talep edemezler. Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası "şikayet" niteliğinde olup, İİK'nun ......

          Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır." şeklinde düzenleme bulunmaktadır. Öncelikle, haciz ihbarnamelerinin tamamının usulsüz tebliğ edildiği ileri sürülmesine rağmen, ilk derece mahkemesince, yalnızca 1. haciz ihbarnamesinin usulsüz tebliğ edilip edilmediği yönünden inceleme yapılmış, diğerlerinin usulsüz olup olmadığı yönünde herhangi bir araştırma ve inceleme yapılmamıştır....

          UYAP Entegrasyonu