e satış ilanına ilişkin e-tebliğin 01.05.2021 tarihinde yapıldığı, borçlunun icra emri ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliği şikayeti için açtığı davada kendisini aynı vekil ile temsil ettirdiği, adı geçen vekilin istifası veya azline yönelik bir iddia ve belge bulunmadığı, borçlunun en geç satış ilanının tebliği ile birlikte kıymet taktirinden haberdar olunduğu, İİK'nın 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük sürede icra mahkemesi nezdinde şikayet davası açılmadığı, ihale bedelinin süresi içinde yatırılmaması nedeniyle düştüğü iddiasının eldeki şikayetin esasının incelenmesine engel olmayacağı, diğer ilgililere satış ilanı tebliğ usulsüzlüğünün şikayetçi borçlu tarafından ileri sürülemeyeceği, derdest itirazın kaldırılması davasının, ihalenin feshi davasının yargılama usulü gereği bekletici mesele yapılamayacağı, satış kararına uygun olarak satış ilanının yerel gazetede yayımlanmasında usul ve yasaya aykırı bir durum bulunmadığı, ihale başlangıç ve bitiş saatlerine uyulduğu...
Davalı T5 izafeten Adalet Bakanlığı vekili cevap dilekçesinde ; davacılar vekili tarafından açılan dava hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve yersiz olup; mezkur davayı kabul etmediklerini, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının ilgililere tebliğ edildiğini, davacı kendisine yapılan tebliğe rağmen, kıymet takdirine herhangi bir itirazda bulunmadığını, yasanın kendisine verdiği bu olanağı kullanmayan davacının, kıymet takdirinin usulsüz olduğundan bahisle, ihalenin feshini talep etme hakkı bulunmadığını, ihale rakamı, muhammen bedelin (taşınmaza takdir edilen kıymetin) yaklaşık 2 katı olduğunu, dolayısıyla davacının herhangi bir zararı sözkonusu olmadığını, bu nedenle, davanın reddine, karar verilmesini talep etmiştir....
olduğunu ve iptali gerektiğini, aracın kıymet takdirinin tarafına ulaşmadığını, kıymet takdiri tebligatının usulsüz olduğunu, ihale konusu 34 XX 975 plaka sayılı aracın yokluğunda haczedildiğini, tarafına "103 Örnek" davetiyesi ve ayrıca "kıymet takdiri raporu" tebliğ edilmesi gerektiğini, ancak ne 103 örnek davetiyesi ne de kıymet takdiri raporunun tebliğ edilmediğini, araç kıymet takdir raporunun tebligatı incelendiğinde usulsüz olarak tebliğ edildiğinin görüldüğünü, tebligatın Yönetmeliğe ve Kanuna aykırı şekilde yapıldığını, aracına biçilen değerin çok düşük olduğunu belirterek, kıymet takdirine yönelik şikayetinin kabul edilerek 34 XX 975 Plaka sayılı 2013 model Dacıa Marka SD Dokker Tipli taşınırın uzman bilirkişi marifetiyle yeniden kıymet takdirinin belirlenmesine, ihalenin feshine yönelik şikayetinin kabul edilerek 34 XX 975 plakalı 2013 model, Dacıa marka, SD Dokker Tipli taşınır yönünden 07/09/2021 tarihli ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....
İlk derece mahkemesince, tensip kararı ile haczedilmezlik şikayeti yönüyle dosyanın tefrikine karar verilmiş, yargılama neticesinde yasal süresi içerisinde yapılmayan haczedilmezlik şikayetinin reddine karar verilmiştir. Davacı borçlu istinaf başvuru dilekçesinde özetle, haczi kıymet takdirinin tebliği ile öğrendiğini, yasal süre içerisinde hacze itiraz ettiğini, haczedilen taşınmazın kendisinin ve ailesinin geçimi için zorunlu olduğunu, kendisine yapılan 103 davetiyesi tebligatından kararla birlikte haberdar olduğunu, yapılan tebligatın usulsüz olduğunu, davanın süresinde açıldığını belirterek istinaf isteminin kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir....
Somut olayda, usulsüz de olsa ödeme emrinin borçluya 09.02.2010 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra 12.11.2010 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edildiği ve borçlunun ödeme emri tebliğ işlemi dışında diğer tebligatların da usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiasının olmadığı anlaşılmakla en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 25.12.2015 tarihinde icra mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır. O halde mahkemece, borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddi ile icra dosyasından 27.01.2015 tarihinde haczedilen ... İlçesi, ... Mahallesi, 2755 ada 10 parselde bulunan 1 nolu bağımsız bölüme yönelik meskeniyet şikayetinin esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....
Fakat sorulan kişinin soyadı ile gelen cevaptaki kişinin soyadı uyuşmadığı görülmekte olup, tebliğ mazbatası üzerinde adı geçen komşunun kim olduğu anlaşılamadığından, tebliğ işlemi bu yönüyle de usule aykırıdır. O halde mahkemece, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik şikayeti kabul ile öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi, düzeltilen tebliğ tarihine göre süresinde olan meskeniyet şikayetinin esasının incelenerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/09/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Ancak, kıymet taktirine süresinde itiraz etmeyerek yasanın öngördüğü bu olanağı kullanmayanlar, kıymet takdirine ilişkin hususları ihalenin feshi sebebi olarak ileri süremezler. Somut olayda, borçlu kıymet takdir raporunun kendisine tebliğ işleminin usulüne uygun olmadığı iddiası ile 12/05/2014 tarihinde kıymet takdirine itiraz etmiş ise de kıymet takdir raporunun tebliğ işleminin incelenmesinden 03/06/2013 tarihinde TK. 21/1 maddesi uyarınca usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, borçlunun kıymet takdirine itirazının buna göre süresinde olmadığı, mahkeme tarafından da 03/12/2014 tarihli karar ile itirazın süreden reddine karar verildiği görülmüştür.İİK'nun 134/8. maddesinde; "İhalenin feshini şikayet yolu ile talep eden ilgili, vaki yolsuzluk neticesinde kendi menfaatlerinin muhtel olduğunu ispata mecburdur" düzenlemesi yer almaktadır. Somut olayda, ihale konusu taşınmazın 260.900,00.-TL muhammen bedel ile satışa çıkarıldığı ve 370.100.-TL üzerinden ihale edildiği görülmektedir....
İcra Hukuk Mahkemesince, İskenderun Müdürlüğü tarafından Diyarbakır İcra Müdürlüğü’ne yazılan kıymet takdir raporu düzenlenmesi talepli talimatı ile şikayete konu ipotekli/hacizli taşınmazın üzerinde kıymet takdirinin yapılmasının istendiği, taşınmazın tapu kaydının incelenmesinde ipoteğin paraya çevrilmesi/haciz şerhinin İskenderun İcra Müdürlüğü’nün 2020/21765 E. sayılı dosyasından konulan "nokta haczi" niteliğinde olduğu anlaşılmakla, kıymet takdirine ilişkin şikayeti inceleme yetkisinin, haciz kararını ve kıymet takdiri yapılması kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir. İskenderun İcra Hukuk Mahkemesince, dava konusu taşınmazın Diyarbakır İli Bağlar İlçesinde olduğu, kıymet takdirinin Diyarbakır İcra Müdürlüğü’nün 2020/230 Talimat sayılı dosyasından yapıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı vermiştir....
İİK.nun 128/a-1. maddesi ilk cümlesine göre, kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililer, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde raporu düzenleten icra dairesinin bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilirler. Somut olayda,... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/28 Satış numaralı dosyasında 08.12.2010 tarihli kıymet takdir raporu ile şikayete konu 164 parsel numaralı taşınmazın değerinin 234.000,00 TL. olarak tesbit edildiği, şikayetçinin başvurusu üzerine ...İcra Hukuk mahkemesinin 2011/200 Esas 2011/415 Karar sayılı dosyasında kıymet takdir raporuna itirazın kabulü ile itiraz konusu taşınmazın değerinin 250.000,00 TL olarak tespit edildiği, ancak taşınmazın icra mahkemesince yaptırılan ve kesinleşen kıymet takdiri gözardı edilerek, icra dairesince alınan kıymet takdir raporunda belirlenen 234.000,00 TL muhammen bedelle ihaleye çıkarıldığı ve ikinci artırmada 150.200,00 TL.'ye alıcı ...'a ihale edildiği anlaşılmıştır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davacı aleyhine yapılan takiple ilgili davacı vekilinin müvekkiline ait haczedilen taşınmazın İİK 82.madde kapsamında haczinin mümkün olmadığı iddiasıyla haczin kaldırılması için 10/02/2021 tarihinde dava açtığı, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde belirtildiği üzere takip borçlusuna 103 davetiyesinin 25/09/2020 tarihinde tebliğ edildiği, kıymet takdir raporunun 02/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği, hacizden bu tebligatlarla haberdar olunduğu, öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük süre içerisinde dava açılmadığı, her ne kadar istinaf dilekçesinde yapılan tebligatın yasal şartları taşımadığı ileri sürülmüş ise de dava dilekçesinde kıymet takdir raporu veya 103 davetiyesinin usulsüz tebliğine dair bir iddianın olmadığı, dava dilekçesinde ileri sürülmeyen bu hususun istinaf aşamasında ileri sürülmeyeceği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....