İcra müdürlüğünün 2017/11 talimat sayılı dosyasında düzenlenen İstanbul İli, Şişli İlçesi, Feriköy Mah. 1238 ada, 55 parsel , Çekme kat, 6 bağımsız bölüm nolu mesken niteliğindeki taşınmazın kıymet takdir raporundan ihale tarihinden önce haberdar olduğuna ilişkin gerek dava dosyasında gerekse icra takip dosyasında bir bilgi ve belge bulunmamaktadır. Davacıya kıymet takdir raporu usulüne uygun tebliğ edilmediğinden davacı yönünden kıymet takdir raporuna itiraz süresi işlemeye başlamaz. Bu durumda kıymet takdir raporu kesinleşmemiştir. Kıymet takdir raporu kesinleşmedikçe satış kararı da verilemez. Kıymet takdir raporu kesinleşmeden ihale yapılması başlı başına ihalenin feshini gerektirir. ..." şeklinde açıklanan gerekçe ile " 2004 sayılı İİK.'nun 134. maddesine dayalı ihalenin feshi davasının kabulüne, İstanbul 10....
İcra dosyasının incelenmesinde borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin 12.06.2014 tarihinde bila tebliğ iade edildiği, 12.06.2014 tarihinde borçlu, 16.10.2014 tarihinde ise vekilinin icra dosyasından fotokopi talebinde bulunduğu, kıymet takdiri raporunun 14.10.2014 tarihinde tebliğ edildiği görülmüştür. Borçlunun şikayeti İİK.nun 168/3.maddesi uyarınca ödeme emrinin tebliğinden itibaren 5 günlük sürede icra mahkemesine bildirilmelidir. İtiraz süresinin başlaması için borçluya ödeme emri tebliği zorunlu olup, takibi öğrenmiş olması süreyi başlatmaz. Öğrenme ile sürenin başlayabilmesi için borçluya usulsüz de olsa tebliğ edilmiş bir ödeme emrinin bulunması gerekir. Böyle bir durumda 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi uyarınca öğrenme tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, itiraz süresi de bu tarihten başlayacaktır....
şikayeti, kıymet takdirine itiraz, satışın iptali v.b.) açılmış herhangi bir davanın mevcut olmadığı gerekçeleri ile şikayetin reddine, ihale bedelinin %10'u oranında para cezasının şikayetçiden alınarak hazineye gelir kaydına karar verilmiştir....
Davacıya gönderilen ilk kıymet takdir raporunun tebliğ parçasının incelenmesinde boş bina ve tanınmıyor açıklaması ile bila tebliğ döndüğü aynı adrese talep üzerine TK 35.maddesine göre tebligat çıkarıldığı ve 09.10.2020 tarihinde TK 35. Maddesine göre tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Davacı vekili tarafından kıymet takdir raporunun tebliğine ilişkin şikayetinde müvekkilinin aynı adreste faaliyetlerine devam ettiği iddia edildiğinden öncelikle kıymet takdir raporunun tebliğinin usulüne uygun olup olmadığı TK 35.maddesine göre tebligat şartlarının bulunup bulunmadığının araştırılması ve kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüzlüğünün dolayısı ile kıymet takdirine süresi içerisinde itirazda bulunulduğunun tespit edilmesi halinde icra müdürlüğü tarafından yaptırılan kıymet takdirinin mahkemece keşif yapılarak denetlenmesi gerekir....
DAVA KONUSU : ŞİKAYET (İCRA MEMUR MUAMELESİ) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı-borçlu vekili dava dilekçesinde özetle; adına kayıtlı taşınmaz hakkında düzenlenen kıymet takdir raporu ve taşınmaz açık artırma ilanının malik olmasına rağmen hataen tarafına değil kardeşi Kazım Algül'le tebliğ edildiğini, iş bu dilekçe tarihi itibariyle kardeşi tarafından tarafına tebligatların ulaştırıldığını, raporun tarafına tebliğ edilmediği için itiraz yoluna gidemediğini, raporun kesinleşerek taşınmazın açık artırmaya çıkarıldığını, raporun 10 sayfadan ibaret olup, 3 farklı taşınmaz için kıymet takdirinde bulunulduğunu, dava konusu Tekirdağ ile Çorlu İlçesi Şeyh Sinan Mah. Çobançeşme Civari Mevki, 1437 Ada, 3 Parselde bulunan taşınmaza ilişkin değerlendirmenin raporun 9....
İcra Hukuk Mahkemesi'nin 03.12.2019 tarih 2018/774 Esas, 2019/808 Karar sayılı kararı ile ilgili şikayetin reddine karar verildiği, kararın Dairemizin 27/10/2020 tarih 2020/319 Esas, 2020/2270 Karar sayılı kararı ile kesinleştiği, davacı borçlunun satış ilanı tebligatının usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayette bulunduğu, İstanbul Anadolu 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 22.01.2019 tarih 2018/777 Esas, 2019/27 Karar sayılı kararı ile ilgili şikayetin reddine karar verildiği, kararın tarafların istinaf etmemesi nedeniyle 04.02.2019 tarihinde kesinleştiği, davacı borçlunun icra emrinin ve kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayette bulunduğu, İstanbul 4....
İcra Müdürlüğü'nün 2019/1281 Talimat sayılı dosyasında 09/03/2021 tarihinde yapılan taşınmaz ihalesi ile ilgili davacı takip borçlusunun 7 günlük yasal süre içerisinde ihalenin feshine ilişkin dava açtığı, kıymet takdir raporunun ve satış ilanının usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle ihalenin feshini istediği, 16/12/2019 tarihli kıymet takdir raporuna göre taşınmazın değerinin 300.000,00- TL olduğu, taşınmazın 09/03/2021 tarihinde davalı Taşköprü İnşaat Şirketi'ne 337.050,00- TL'ye ihale edildiği görülmüştür....
Somut olayda, icra takip dosyasının incelenmesinde borçluya 103 davetiyesinin 10/08/2018 tarihinde, kıymet takdirinin de 08/10/2019 tarihinde tebliğ edildiği görülmektedir. Borçlunun kıymet takdirinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin herhangi bir başvurusu da mevcut değildir. Borçlunun en geç kıymet takdirinin tebliğ tarihi olan 08/10/2019 tarihi itibariyle hacizden haberdar olmasına rağmen meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczin kaldırılması talebiyle 03/03/2020 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu anlaşılmış olup, yasal 7 günlük süre geçmiştir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelerle, davacının istinaf edilen ilk derece mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre yerinde bulunmayan istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- b(1) maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir....
a çıkarılan satış ilanı “muhatabın çarşıya gitmesi sebebiyle muhatap ile birlikte aynı konutta sürekli ve birlikte yaşadığını beyan eden tebellüğe ehil oğlu Sebahattin ... imzasına tebliğ edildi” şerhiyle 09/04/2014 tarihinde, borçlu ...'a çıkarılan satış ilanı “muhatabın çarşıya gitmesi sebebiyle muhatap ile birlikte aynı konutta sürekli ve birlikte yaşadığını beyan eden tebellüğe ehil eşi sebahattin ... imzasına tebliğ edildi” şerhiyle 09/04/2014 tarihinde tebliğ edildiği, adı geçen Sebahattin ...'un ise aynı icra takibinde borçlu olduğu görülmüştür. Bu durumda, borçlulara yapılan satış ilanı tebliğ işlemi hasma tebliğ yasağına ve 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesi hükmüne aykırı olmakla usulsüzdür. Kıymet takdirine ve satış ilanına ilişkin tebliğ işlemlerinin usulsüz olması karşısında kıymet takdirinin kesinleşmediği ve borçluların şikayet dilekçesinde kıymet takdirine itiraz ettikleri anlaşılmaktadır....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İncelenen tüm dosya kapsamına göre ,davalı tarafından davacı hakkında başlatılan icra takibinde davacı şirkete icra dosyasından kıymet takdir raporu tebliğ edildiği ,davacı vekili tarafından kıymet takdir raporunun usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile şikayette bulunulduğu ilk derece mahkemesi tarafından şikayetin reddine karar verildiği davacı vekili tarafından istinaf talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır. Davacı vekili dava dilekçesinin başlangıç kısmında kıymet takdir raporunun tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürmüş ancak sonuç kısmında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğuna yer verilmiştir. Hükmi şahıslar adına "ticaret sicilindeki adreslerine" gönderilen tebligatların 7201 sayılı tebligat kanununun 21/1 maddesine göre yapılmış olması halinde tebliğ memurunun tebliğ tarihi itibariyle yürürlükte olan Tebligat Kanununun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 30 ve 31. Maddesindeki koşulları araştırmasına gerek yoktur....