soruşturması başlatıldığını, usulsüz tebliğ nedeniyle maaşı üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Haciz ihbarnamelerinin şikayetçiye usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine, Üçüncü haciz ihbarnamesinin şikayetçiye usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin esastan reddine, 103 örnek davetiyenin şikayetçiye usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin kabulü ile, 103 örnek davetiyenin tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak bildirilen 08/03/2021 olarak düzeltilmesine,karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1- Şikayetçi vekilinin istinaf başvurusunun KISMEN KABULÜNE, 2- Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/135 E. 2021/526 K. Sayılı kararının HMK.nun 353/1- b-2 maddesi gereğince KALDIRILMASINA, A-* Adana 9. İcra Müdürlüğünün 2011/7571 E. Sayılı dosyasında 89/1,89/2....
Maddesinde tebliğ yapılacak kişilerin bulunmaması durumunda bu husus tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiğini, tebligatı alamaya yetkili kişilerin kim olduğu araştırılmadan, yetkili kişilerin bulunmama nedenleri belirtilmeden, tebligatın muhatabı olan tüzel kişinin temsilcisinden sonra gelen bir kimse veya evrak müdürü gibi birisinin olup olmadığı tespit edilmeden yapılan tebligat usulsüz olduğunu, iş bu sebeple Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince ödeme emrine ilişkin olarak yapılan tebligat usulsüz yapıldığından ve müvekkili şirkete gönderilen ödeme emrinin tebliğ tarihinin 17.09.2021 tarihi olarak düzeltilmesine karar verilmesi ve icra dosyasına yapılan itirazımızın süresi içerisinde yapıldığının tespit edilmesi,faturaya ilişkin bedele, borca, ferilerine, faiz türü ile işlemiş faiz oranına itirazlarımızın kabulüne karar verilmesi amacıyla iş bu davayı açma zarureti doğduğunu, usulsüz olarak yapılan bu tebliğ sonucu yapılan takibe itiraz edemediğinden hakkında yapılan takip usulsüz...
Davalı, Belediye Encümeninin 16/12/2005 tarihli kararı gereğince ödenmesi gereken devir ücretinin, davacı tarafından itirazi kayıt ileri sürülmeden ödendiğini, iadesinin talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, davalı kiralayan tarafından, taraflar arasında imzalanan kira sözleşmesi sırasında “devir ücreti” adı altında alınan ücretin, hava parası niteliğinde olduğu, 6570 sayılı yasaya göre hava parası alınmasının mümkün olmaması nedeniyle iadesinin gerektiği belirtilerek davanın kabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmiş, hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında ... bilet gişesinin kiralanması konusunda 17/5/2006 tarihli kira sözleşmesinin imzalandığı, Davalı ......
İcra takibine konu çekte keşide yerinin Gökçebey, muhatap banka şubesinin de Soğuksu Şubesi olduğu, borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin de Gökçebey adresinde tebliğ edildiği, takibin İstanbul İcra Dairelerinde başlatılmasının usulsüz olduğu anlaşılmakla, mahkemece verilen yetkisizlik kararının usul ve yasaya uygun olduğu, ancak davacı tarafın vekili olmamasına rağmen davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesinin usulsüz olduğu, davalı taraf duruşma açılmadan evrak üzerinde karar verildiğini, hukuki dinlenilme haklarının ihlal edildiğini beyan etmiş ise de, gerekçeli kararın tebliğinden sonra davaya karşı beyanlarını ayrıntılı ve gerekçeli olarak sunduğu, bu yöne ilişkin itirazının yerinde görülmediği anlaşılmakla, davalı-alacaklının istinaf talebinin HMK 353/1- b-3 maddesi gereğince kısmen kabulüne, mahkeme kararının ortadan kaldırılmasına, davacının yetki itirazının kabulüne, davacı lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına Dairemizce oy birliğiyle karar verilerek aşağıdaki...
Somut olayda, şikayete konu ihalenin 27.09.2016 tarihinde yapıldığı, borçluya yapılan satış ilanı tebliğ işleminin, Tebligat Kanunu’nun 21/1. maddesine göre usulsüz olduğu, ancak borçlunun şikayet dilekçesinde; “satış ilanı, tarafımıza 17.06.2016 tarihinde tebliğ edilmiş olup, taşınmaz üzerinde uygulanan hacizden bu tarihte haberdar olmamız nedeniyle süresi içerisinde meskeniyet iddiasına dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunmamız nedeniyle 24.06.2016 tarihinde ikame ettiğimiz ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2016/314 Esas sayılı dosyası ile vuku bulan davamız halen devam etmekte olup” şeklinde beyanda bulunduğu, bu durumda, borçlunun makul süre önce ihaleden haberdar olduğunun kabulü gerekip, satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğundan bahisle ihalenin feshine karar verilemez....
Borçlunun 16.08.2016 tarihli şikayet dilekçesinin incelenmesinde; vekiline yapılan satış ilanı tebliğ işlemine ilişkin usulsüzlük iddiasını ileri sürmediği anlaşılmaktadır. Bu durumda, başkaca fesih nedeni de bulunmadığından Bölge Adliye Mahkemesi'nce 6100 sayılı HMK’nın 353/1-b-1. maddesi uyarınca davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz olup, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulması gerekmektedir. ... Öte yandan, kabule göre de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi gereğince tebliğ işlemi, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatap tebliğden haberdar olmuş ise, tebliğ işlemi geçersiz olmayıp muhatabın usulsüz tebliği öğrendiği tarih tebliğ tarihi kabul edilir. Bu nedenle borçluya satış ilanı tebliği usulsüz olsa bile, borçlu satış gününden makul süre önce satışı öğrenmiş ise, öğrendiği tarih, kendisine satış ilanı tebliğ edilen tarih kabul edilmelidir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : DAVA : Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı tarafından müvekkili hakkında Rize İcra Müdürlüğünün 2022/5333 E sayılı dosyası genel haciz yolu ile ilamsız takip talebinde bulunulduğunu, ödeme emrinin davacının hiçbir zaman faaliyet göstermediği ve herhangi bir binanın dahi olmadığı boş bir arsaya "kapıya yapıştırıldı" ibaresiyle tebliğ edildiğini, davacı şirketin aracına yapılan yakalama işlemi sonucunda takipten haberdar olunduğunu, usulsüz yapılan tebligat neticesinde davacının tüm mal varlığına haciz konulduğunu ve araçları hakkında yakalama kararı çıkarıldığını beyan ederek usulsüz tebligat nedeniyle ödeme emrinin tebliğ tarihinin 10/08/2022 olarak düzeltilmesine karar verilmesini talep etmiştir....
Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece delillerinin toplanmadığını, tanıklarının dinlenmediğini, hukuki dinlenilme hakkı ile adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini, taraflarınca belirtilmesine rağmen usulsüz yapılan tebligatlara ilişkin tahkikat yürütülmediğini, müvekkiline 103 davetiyesi ve kıymet takdir raporu sahte imza ile ve usulsüz olarak tebliğ edildiğini ve usulsüz olarak 26.09.2019 tarihinde tebliğ edilmiş görünen kıymet takdir raporuna itiraz süresi dahi dolmadan 03.10.2019 tarihinde satış günü verildiğini, kıymet takdir raporunda en az 150.000,00 TL değerindeki araca 1/3 kıymet takdir edildiği ve müvekkilinin itiraz hakkı elinden alınarak haklarının ihlal edildiğinin açıkça belli olduğunu, mahcuz aracın mülkiyeti ihtilaflı olup, aracın mülkiyet hakkı ile İstanbul 22....
2. katında olan daire kapısını çalmadığını belirterek, iş bu nedenlerle usulsüz tebligat nedeniyle icra dosyasının öğrenme tarihinin 26/12/2018 olarak kabul edilmesine, icra müdürlüğüne yapılan borca itirazlarının tebliğ tarihinin değişmesi nedeniyle süresinde kabul edilerek icra müdürlüğünün itirazın reddine dair 28/12/2018 tarih 2018/863 sayılı kararının şikayet nedeniyle kaldırılmasına, icra takibinin itiraz nedeniyle durdurulmasına karar verilmesini talep etmiştir....