İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçlunun dava dilekçesinde kendisine yapılan diğer tebligatların usulsüzlüğüne dair bir iddiada bulunmadığını ve borçluya gönderilen kıymet takdir raporunun tebliği ile takipten haberdar olduğunun kabulü gerekeceğini dolayısı ile bu tarihten itibaren usulsüz tebliğ şikayetinde bulunulmadığını kaldı ki borca itirazın da ödeme emrinin tebliğ tarihinden itibaren 5 gün içerisinde ileri sürülmesi gerektiğini belirterek usulsüz tebliğ şikayetinin ve takibin iptali talebinin süresinde olmaması nedeniyle reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde şikayetçi borçlu istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Aynı kanunun 18. ve aynı tüzüğün 24. maddesinde ise tebliğ yapılacak şahıs otel hastane, tedavi veya istirahat evi, fabrika, mektep, talebe yurdu gibi içine serbestçe girilemeyen veya arananın kolayca bulunması mümkün olmayan bir yerde bulunuyorsa, tebliğin yapılmasını o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amiri temin eder, bunlar tarafından muhatap derhal bulundurulamaz veya tebliğin temini mümkün olmazsa, tebliğ amire yapılır hükmü yeralmaktadır. Somut olayda, davalılardan Nesrin Yayla adına çıkartılan davetiye "görevli Meriç Kaplan imzasına tebliğ edilmiştir" şerhini içermektedir. Mahkemece, tebligat yapılan kişinin tebligatı almaya ehil olup olmadığı araştırılmamıştır. Bundan ayrı olarak ta zamanaşımı itirazı, davalılardan Rabia Berberoğlu vekili tarafından yapılmıştır. Diğer davalı Nesrin Yayla'nın zamanaşımı itirazı bulunmamaktadır....
Somut olayda ödeme emrinde 25/09/2020 tarihli 35.400,00 tutarlı faturaya dayanıldığı tebliğ edilen ödeme emri mazbatasında bu belgenin ekli olduğuna ilişkin bir kaydın bulunmadığı anlaşılmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemeler nedeniyle Mahkemece, usulsüz tebligat şikayetinin kabul edilerek tebliğ tarihinin Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, öğrenme tarihine göre düzeltilmesine, düzeltilen tebliğ tarihine göre sair şikayetin incelenerek esastan hüküm kurulması gerekirken usulsüz tebliğ şikayetinin reddi yönünde hüküm tesisi isabetsiz olup bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, şikayetçinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1- b.2 maddesi gereğince İlk Derece Mahkeme kararının kaldırılmasına, yeniden esas hakkında davacının şikayetinin kabulü ile hakkında İstanbul Anadolu 8....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Borçlu adına çıkarılan ödeme emrinin icra takibinin diğer borçlusuna tebliğ edilmiş olması nedeniyle, tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 39. maddesinde yer alan hasma tebliğ yasağına aykırı bulunduğundan, usulsüz olmakla, sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32.maddesi gereğince tebliğ, usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır....
nedeniyle tebliğ tarihinin 20/08/2020 olarak düzeltilmesini istemiştir....
, ancak usulsüz tebligat şikayetinin kabulüne ilişkin ......
Her ne kadar borçlu şirket tarafından, tahliye kararının infazı için taşınmaza gelindiğinde takipten haberdar olunduğu belirtilmişse de, tahliye davasının görüldüğü dosyada gerekçeli kararın usulsüz tebliğ edildiğine dayanılarak öğrenme tarihinden itibaren süresinde temyiz yoluna başvurulmamıştır. Bu durumda borçlu, usulsüz olduğunu iddia ettiği ödeme emrine dayalı olarak verilen tahliye kararını kabullenmiş ve usulsüz tebligat şikayetinde mevcut olan hukuki yararını, tahliye kararını öğrenme tarihinden itibaren yasal süre içinde temyiz etmemekle ortadan kaldırmıştır. O halde mahkemece, borçlunun usulsüz tebligat şikayetinin hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Öte yandan HMK’nun 297. maddesinin 1. fıkrası gereği hükümde “gerekçeli kararın yazıldığı tarihin” yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır....
e Tebligat Kanununun 21. maddesi ve tebliğ tarihi olan 17.1.2011 tarihinde yürülükte bulunan Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine göre tebliğ edilmiş olup, söz konusu tebligat parçasının arkasına “adreste kimse bulunmaması üzerine komşusu muhatabın çarşıda olduğunu beyan etti.Tebliğdeki imkansızlık sebebiyle evrak muhtarlığa teslim edildi. Haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırıldı. Muhataba haber vermek üzere komşusu ...'e bilgi verildi” şerhi düşülmüş olup, tebliğ tutanağının altının komşusu ...'e imzalatılmaması, adı geçenin imzadan çekinmesi halinde ise bu durumun yazılarak imzalanmaması nedeniyle, davalı ...'e yapılan tebligat, Tebligat Kanunun 21. maddesi ve tebliğ tarihi olan 17.1.2011 tarihinde yürürlükte bulunan Tebligat Tüzüğünün 28. maddesine göre usulsüz bulunmaktadır. Duruşma gün ve saatini bildirir davetiyenin davalıya usulsüz tebliği nedeniyle, mahkeme kararının da Tebligat Kanunun 35....
Sigorta iflas idare memuru ... adresi yerine, ....nın ticaret sicilinde kayıtlı adresine yapılmak suretiyle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Gıyabi hükmün, aleyhine hüküm kurulan Müflis Kapital Sigorta iflas idare memuru ... adresine yöntemince tebliğ edilerek, 2-Davalı ...kili adına çıkartılan tebliğin, vekilin istifa etmesi nedeniyle iade edilmesinden sonra, gıyabı hükmün aynı vekile 7201 sayılı Kanunun 35. maddesine göre tebliğ edilmek suretiyle usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. Gıyabi hükmün, aleyhine hüküm kurulan....yöntemince tebliğ edilerek, temyiz süresi geçtikten ve gerektiğinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 432. maddesindeki prosedür işletildikten sonra gönderilmek üzere dosyanın mahalline GERİ ÇEVRİLMESİNE, davacı ile davalılar vekillerinin temyiz itirazlarının bu noksanlıklar giderilip dosya geldikten sonra incelenmesine, 05/10/2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının içinde temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Temyiz talebinin reddine dair mahkemenin 01/12/2016 tarih ve 2015/725 E. 2016/179 sayılı ek kararının temyiz edene 06/12/2016 tarihinde tebliğ edildiği halde temyiz dilekçesi HUMK.nun 432/son maddesinde öngörülen belirli süre geçirildikten sonra 23/06/2021 tarihinde verilip kaydettirilmiş (ayrıca temyiz dilekçesinde, ek karara dayanak muhtıranın usulsüz tebliğ edildiği hususuna yer verilmesine rağmen ek kararın usulsüz tebliğ edildiğine dair herhangi bir beyana yer verilmediği anlaşılmış) olmakla, anılan madde uyarınca süre aşımı nedeniyle temyiz dilekçesinin (REDDİNE), ilamın tebliğinden...