WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ne örnek 7 numaralı ödeme emrinin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre 06.11.2013 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun itirazı üzerine icra müdürlüğünce, borçluya yapılan ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ve tebliğin 11.12.2013'te yapılmış sayılmasına, bu suretle de borca itiraz nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, alacaklının, takibin diğer borçlusu olan ... aynı zamanda borçlu şirketin yetkilisi olduğu ve ona yapılan tebligatla borçlu şirketin de takipten haberdar olacağını ileri sürerek, borçlu şirketin itirazının süresinde olmaması nedeniyle durma kararının iptali istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır. İİK'nun 62/1. maddesinde; “İtiraz etmek isteyen borçlu, itirazını, ödeme emrininin tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mucburdur” hükmüne yer verilmiştir....

    ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; ödeme emri tebliğ işleminin, borçlunun tebliğ yapılan yerde oturmaması, tebliğ mazbatasında geçici mi sürekli mi bulunmadığı hususunun tespit edilmemesi, bilgisi alınan ve haber bırakılan komşunun kimlik bilgilerinin dercedilmemesi, tebliğ mazbatasında yazan isimde bir komşusunun bulunmaması ve haber kağıdının kapıya yapıştırılmaması sebepleri ile usulsüz olduğunu, icra takibinden 13.6.2022 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek, ödeme emri tebliğ tarihinin bildirilen öğrenme tarihi olarak düzeltilmesini ve borçlu hakkında uygulanan hacizlerin kaldırılmasını talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; tebliğ yapılan adresin borçlunun mernis adresi olduğunu, iş bu şikayet yapılmadan iki gün önce kötü niyetli olarak adres değişikliği yapıldığını ve şikayete konu ödeme emri tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunu ileri sürerek şikayetin reddini istemiştir. III....

      Şu kadar ki, krediyi kullanan tarafın hesap özetine ve borcun ödenmesine ilişkin ihtara ya da gayrinakdi kredi nedeniyle tazmin talebine, kendisine tebliğ edildiği veya 68/b maddesi gereğince tebliğ edilmiş sayıldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde noter aracılığıyla itiraz etmiş olduğunu ispat etmek suretiyle icra mahkemesine şikâyette bulunmak hakkı saklıdır...” hükmüne, İİK 68/b-2 maddesinde ise, "... sözleşmede gösterilen adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğurur; yeni adresin bu şekilde bildirilmemesi halinde hesap özetinin eski adrese ulaştığı tarih tebliğ tarihi sayılır" hükmüne yer verilmiştir....

        Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; Davalı alacaklı tarafından davacı borçlular ve diğerleri hakkında başlatılan ilamsız icra takibinde davacılar tarafından ödeme emrinin tebliğinin usulsüz olduğu, ıttıla tarihinin 24.11.2020 olması sebebi ile tebliğ tarihinin bu tarih olarak düzeltilmesini ve icra müdürlüğünün itirazlarına rağmen takibin devamına karar verilmesi yönündeki 09.12.2020 tarihli kararının kaldırılmasını talep ettiği, ilk derece mahkemesince davanın süre aşımından reddine karar verildiği, davacılar tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır. Muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Görüldüğü üzere, usulsüz yapılan tebliğ, mutlaka batıl olmayıp, muhatap tarafından öğrenildiği tarihte geçerli olacaktır (HGK'nun 05.06.1991 tarih, 1991/12- 258 E.-1991/344 K. sayılı kararı). Bu madde hükmünün uygulanabilmesi için ise usulsüz de olsa bir tebligatın varlığı ön koşuldur....

        Öte yandan, tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 Sayılı Kanun'un 32. maddesi gereğince; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile muhatabı tebliğden haberdar olmuş ise, muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Hukuk Genel Kurulu'nun 5.6.1991 tarih ve 1991/12- 258 Esas 1991/344 Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere; “..usulsüz tebliğ işlemini öğrenen muhatabın bu tebliği öğrendiği tarihten itibaren yedi gün içinde şikayet yolu ile tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesi önüne getirmesi gereklidir.” Borçlunun bildirdiği öğrenme tarihi esas olup, bu tarihin aksi karşı tarafça ancak yazılı belge ile ispatlanabilir....

        İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/1226 Esas sayılı dosyasında itirazda bulunduğunu, kiralayan tarafından kira sözleşmesinin feshine dair yazılı bildirimde bulunulmadığını, işyerinin fiili olarak tahliye edildiğini beyan ederek usulsüz tebliğ nedeniyle ödeme emri tebliğ tarihinin fiili tahliye tarihi olan 08.02.2021 olarak düzeltilmesini, tahliye taahhüdünün hukuka aykırı olması sebebiyle takibin durdurulmasını, icra dairesince muhafaza altına alınan eşyaların aynen iadesi ile işyerine ait anahtarın müvekkiline teslimine dair ihtiyati tedbir kararı verilmesini ve uğradığı zarar nedeniyle kira bedelinin %20 sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10 para cezasına hükmedilmesini talep etmiştir. II....

          Tebligat mazbatasına, dağıtıcı tarafından beyanda bulunan komşunun adı ve soyadı yazılmadığı için Tebligat Kanunu'nun 21/1. ve Tebligat Yönetmeliği'nin 30/1. maddeleri gereğince, tebliğ işlemi usulsüz olduğu gibi, tebliğ memurunun adı ve soyadının bulunmaması nedeniyle de tebligat, Tebligat Kanunu'nun 23. maddesinin 9. bendine aykırı bulunmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği, tapu siciline kayıtlı bulunan ilgililerin tapuda kayıtlı adresleri varsa bu adreslerine tebliğ edilmelidir. Şikayete konu taşınmazlarda ipoteği bulunan şikayetçi 3. kişiye satış ilanının usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir. O halde, mahkemece, yukarıda açıklanan nedenlerle şikayetin kabul edilerek ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken , yazılı gerekçe ile istemin reddi isabetsizdir....

            İlk derece mahkemesince, haczedilmezlik şikayeti ve kıymet takdir işlemine yönelik şikayetler hakkında hüküm kurulmuş ise de; şikayetçilere gönderilen ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine ve şikayetçilerden T2 gönderilen 103 davet kağıdının usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayetler hakkında inceleme yapılmadığı ve olumlu/olumsuz bir hüküm kurulmadığı görülmüştür. Usulsüz tebligat şikayetinin incelenmesi, haczedilmezlik şikayetinin yasal 7 günlük sürede yapılıp yapılmadığının tespiti yönünden de önem taşımaktadır....

            Somut olayda, davalıya gönderilen gerekçeli kararın, "Gösterilen adreste muhatabın kendisine tebliğ edildi" açıklamasıyla 05/02/2021 tarihinde tebliğ edildiği görülmüş ise de, davalı, tebliğ mazbatasındaki imzanın kendisine ait olmadığını belirterek gerekçeli kararın usulsüz tebliğ edildiğini iddia ettiğinden ilk derece mahkemesince, bu husus incelenmeden istinaf başvurusunun süre yönünden reddine karar verilmesi isabetsiz olmuştur....

            Somut olayda borçluya gönderilen ödeme emri tebligatının 26/08/2016 tarihinde "muhatabın adresi kapalı olup evrak mahalle muhtarına soruldu, kaydı vardır, muhatabı sorulacak komşu bulunamadı, iade" şerhi ile iade edilmesi üzerine 05/09/2017 tarihinde "gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adres olup, tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK'nun 21/2 maddesi gereğince tebliğ evrakı Yalı Mahallesi Muhtarına 05/09/2017 tarihinde teslim edilmiştir. 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına yapıştırılmıştır." açıklaması ile tebliğ edildiği, tebligat parçası üzerinde tebligat çıkartılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğunun belirtildiği ancak tebliğ imkansızlığı durumunda tebliğin TK'nun 21/2 maddesine göre bu adresine yapılmasına dair tebligat mazbatasını çıkaran merci tarafından yazılmış bir ihtarın bulunmadığı, yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğu, 7201 sayılı TK'nun 32. maddesi uyarınca borçlu tarafından öğrenme tarihi olarak bildirilen 30/09/2021 tarihinin tebliğ...

            UYAP Entegrasyonu