WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Somut olayda, satış ilânının; "Gösterilen adres muhatabın adres sistemindeki sistemindeki adresi olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle TK’nun 21/1. maddesi gereğince bağlı bulunduğu mahalle muhtarlığına tebliğ edilmiş, 2 nolu haber kağıdı kapıya asıldı" şerhiyle tebliğ edildiği, ancak tebligatta Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 16/2. maddesinde öngörülen; tebligat çıkarılan adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olduğundan, tebliğ imkansızlığı durumunda tebligatın TK'nun 21/2. maddesine göre bu adrese yapılmasına dair meşruhat bulunmadığı, bu haliyle satış ilanı tebliğ işleminin usulsüz olduğu anlaşılmaktadır. İİK'nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Şikayet eden borçluya satış ilanının tebliğ edilmemiş olması veya usulsüz tebliğ edilmesi başlı başına ihalenin feshi sebebidir....

    Mahkemece davanın kabulüne dair verilen yargılamanın iadesi yolu ile kaldırılması talep edilen karar, davalının değişiklikten önceki eski adresine Tebligat Kanunu 35.maddesine göre 27.02.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup tebliğ tarihinde davalı şirketin ticaret sicilinde tescilli adresi karar tebliğinin yapıldığı adres olmadığından ve davalı şirkete karar Tebligat Kanunu 35.maddesine göre usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğinden yargılamanın iadesi talebi ile kaldırılması talep edilen karar usulsüz tebligat nedeniyle kesinleşmemiştir. Yargılamanın iadesi yoluna gidilebilmesi için yargılamanın iadesi yoluyla kaldırılması talep edilen kararın yasal olarak kesinleşmesi gerekir. Kesinleşme şerhi verilerek kararın şeklen kesinleştirilmiş olması kararın yasal olarak kesinleştiği anlamına gelmez....

      Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesine göre; “Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur” denilmektedir. Somut olayda, şikayetçi 14/11/2019 tarihli duruşmada kendisine gönderilen 89/1 haciz ihbarnamesinden şikayet tarihi olan 25/12/2015 tarihinde haberdar olduğunu bildirmiş ve mahkemece bu tarihin öğrenme tarihi olarak kabulüne karar verilmiş ise de, şikayete konu ... 7. İcra Müdürlüğünün 2012/ 6047 E. Sayılı icra takip dosyasından haciz ihbarnamelerine itiraz edilmemesi nedeniyle borçlu hale gelen şikayetçi....’nun çalıştığ......

        Bu durumda davacı borçlu adına gönderilen ödeme emri tebligatı usulsüz tebliğ edilmiş olduğundan usulsüz tebliğ şikayetinin kabulü ile ödeme emri tebliğ tarihinin dava dilekçesinde bildirilen öğrenme tarihi olan 02/06/2021 olarak düzeltilmesi gerekir....

        Maddesinde belirtilen 5 günlük hak düşürücü süre geçtikten sonra 10/04/2019 tarihinde açtığı gerekçesi ile davanın hakdüşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle, ödeme emrinin usulsüz tebliğ edilmiş olduğunu, müvekkilin tebligat adresinde bulunmamasına yönelik bir şerh içermediği ve bu yönüyle tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunulmuştur....

        Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dosya yönünden verilen karar ve gerekçesinin yerinde olduğu, ancak birleşen 2019/805 E. sayılı dosyada 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle (2019/792 E. sayılı dava daha önce açıldığı için) reddine, 3. haciz ihbarnamesi usulüne uygun tebliğ edildiğinden diğer şikayetlerin esastan reddine karar verilmesi gerekirken İlk Derece Mahkemesince söz konusu ayrımın yapılmamasının isabetsiz olduğu, İlk Derece Mahkemesince derdestlik hususunun gözönünde tutulmaması suretiyle gerekçede kısmi hata yapıldığı gerekçesi ile İlk Derece Mahkemesinin kararının kaldırılmasına, birleşen davada (2019/805 E.) 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine dair şikayetin derdestlik nedeniyle reddine, diğer şikayetlerin esastan reddine, asıl davada, (2019/792 E.) 89/1 ve 89/2 haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğine ilişkin şikayetin süre yönünden...

          , satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir....

            /11/2021 olarak kabulüne karar verilmesi gerekmiştir..." şeklinde açıklanan gerekçeleriyle, Şikayetin kabulü ile davacıya İİK 89/1,2,3 gereği yapılan usulsüz tebligatlar nedeniyle tebliğ tarihinin davacının ilgili haciz ihbarnamelerinden haberdar olduğu ve iş bu davayı ikame ettiği tarih olan 15/11/2021 olarak tespitine karar verilmiştir....

            CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlunun bonoda yazan adresine ödeme emri gönderildiğini, borçlunun taşınması nedeni ile tebligat yapılamadığından bila ikmal dönmesi üzerine aynı adresin mernis adresi olması nedeniyle Tebligat Kanunu 21/2'ye göre tebliğe çıkarılarak tebliğ imkansızlığı nedeniyle ödeme emrinin T.K. 21/2 gereğince muhtara bırakılarak tebliğ edilmiş sayıldığını, tebligatın usulsüz olmadığını, davacının imzaya itirazının süresinde olmadığını, borçlunun senet borcuna itiraz etmemesi üzerine borcun kesinleştiğini belirterek davanın reddine, davacı borçlu hakkında takip tutarının %15'i oranında para cezasına uygulanmasına ve %20 oranında icra inkar tazminatı uygulanmasına karar verilmesini talep etmiştir....

            ödeyemediğini, yalnızca müvekkilinin değil birçok çalışanın da mağduriyetine sebebiyet veren bu usulsüz tebligat sonrasında konulan hacizlerin ivedilikle kaldırılması gerektiğini, şayet mahkememizce müvekkilinin tüm mal varlığı üzerindeki haczin kaldırılması talepleri reddedilecek ise şu aşamada çalışan personelin maaşının ödendiği QNB Finansbank hesabı üzerinde bulunan blokenin kaldırılmasını talep ettiklerini, açıklanan nedenlerle usulsüz yapılan tebliğ nedeniyle müvekkilinin tebliği öğrenme tarihinin ödeme emrinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesine, mal varlığı üzerine konulan haczin kaldırılmasına, mahkememiz aksi kanaatte ise çalışanların mağduriyetinin önüne geçebilmek adına şimdilik QNB Finansbank hesabı üzerine konulan blokenin kaldırılmasına, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

            UYAP Entegrasyonu