Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; şikayet dilekçesinde saydığı nedenlerle kararın kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Şikayet, kıymet takdir raporu ve 103 davetiyesinin usulsüz tebliğ edildiği iddiası ile birlikte açılmış meskeniyet şikayetine ilişkindir. Mahkemece davacının usulsüz tebliğ iddiası incelenmeksizin davanın esasına girilerek ipotekli takipte borçlunun meskeniyet şikayetinde bulunma hakkının mevcut olmadığı gerekçesiyle şikayetin reddine karar vermiştir. Oysa İİK'nın 16. maddesine göre meskeniyet şikayeti süreye tabi olup, öncelikle usulsüz tebliğ iddiası incelenmeli, tebliğin usulüne uygun olmadığı sonucuna varıldığı takdirde işin esası incelenerek sonuca gidilmelidir....

Muhatap, şikayet dilekçesinde öğrenme tarihi bildirmemiş ise en geç şikayet tarihinde öğrendiğinin kabulü gerekir. Öte yandan, haciz ihbarnamesi tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nın 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur....

Ödeme emri tebliğ işleminin usulsüzlüğüne ilişkin şikayet, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren yedi günlük sürede icra mahkemesine yapılmalıdır. 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebligatın usulsüz olması halinde muhatabı tebliğinden haberdar olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlu icra mahkemesine başvurusunda, diğer şikayet ve itirazlarının yanında ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu da ileri sürdüğü halde, mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmadığı, olumlu ya da olumsuz herhangi bir karar verilmediği görülmektedir. Mahkemece; öncelikle tebligatın usulsüz olduğuna ilişkin şikayetin incelenerek tebligatın usulsüz olduğu sonucuna varılması halinde, tebligat tarihinin TK.'...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Tüm dosya kapsamına göre; davalı vekili tarafından dava dışı Plaza Premium Group aleyhine yapılan takiple ilgili olarak çıkartılan ödeme emrinin usulsüz olarak tebliğ edildiği, ödeme emrinin sehven şikayetçi 3.kişinin çalışanı tarafından alındığı iddiasıyla 3.kişinin usulsüz tebligatın iptaline ve tebligatın yapılmamış sayılmasına karar verilmesini istediği, ilk derece mahkemesi kararının gerekçesinde de belirtildiği üzere ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğine yönelik şikayette bulunma hakkının takip dosyasının borçlusuna ait olduğu, dosyanın tarafı olmayan 3.kişinin borçluya yapılan tebliğ işleminin usulsüzlüğünü ileri süremeyeceği ancak tebligatı icra müdürlüğüne iade edebileceği anlaşılmakla istinaf talebinin esastan reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....

    Öte yandan, borçlunun kendisine gönderilen tebligatm usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması "şikayet" olup, İİK'nun 16/1. maddesi gereğince, şikayetin, öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması gereklidir (HGK'nun 05/06/1991 tarih ve 91/12- 258 E. - 91/344 K. sayılı karan). Somut olayda: Şikayete konu takip dosyasının incelenmesinde; şikayetçinin şikayet dilekçesinde usulsüz olduğunu belirttiği ödeme emri tebliğ işleminden sonra kendisine 12.09.2019 tarihinde "Borç Muhtırası" tebliğ edildiği görülmektedir. Şikayetçinin ise borç muhtırasına yönelik tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair bir iddia ve şikayeti olmadığı anlaşıldığından, şikayetçinin en geç 12.09.2019 tarihinde takipten ve tebliğlerden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla şikayetçinin, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna dair 04.01.2021 tarihinde mahkememize yaptığı başvuru 7 günlük sürede değildir....

    Davacı borçlu şirket vekilinin 02/02/2022 tarihli celsede usulsüz tebligatları sisteme yüklendikleri 05/10/2021 tarihinde öğrendiklerini beyan ettiği, usulsüz tebligat şikayetin İİK'nın 16/1 maddesi uyarınca öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içinde şikayette bulunması gerektiği, davacı borçlu şirket vekilince 7 günden sonra 16/11/2021 tarihinde usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, davacı vekilince usulsüz tebligatı öğrendiği tarihten itibaren süresi içerisinde şikayette bulunmadığı, mahkemece şikayetin süreden reddine kararının yerinde olduğu, diğer şikayet sebeplerinin ise usulsüz tebligatı öğrenme tarihinden itibaren usule uygun hale geldiğinden mahkemece bu talebi yönünden reddine karar verilmesinin yerinde olduğu anlaşılmakla usul ve yasaya uygun olduğu tespit edilen karara karşı istinaf sebepleri yerinde bulunmadığından aşağıdaki şekilde karar verilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından başlatılan genel haciz yolu ile ilamsız takipte borçlu tarafından icra mahkemesine yapılan başvuruda, ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu ileri sürülerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihi olarak düzeltilmesinin talep edildiği, mahkemece şikayetin kabulü ile tebliğ tarihinin 03.10.2014 olarak düzeltilmesine karar verildiği görülmektedir. Usulsüz tebliğe ilişkin şikayetin, İİK.nun 16/1. maddesi uyarınca borçlunun tebligatın usulsüzlüğünden haberdar olduğu tarihten itibaren yedi günlük süre içerisinde icra mahkemesine bildirilmesi gerekir....

      Somut olayda, ödeme emrinin borçluya 22/10/2020 tarihinde tebliğ edildiği, bundan sonra borçlu adına T1 AŞ nin Ebulula mardin sok Maya Apt no:1 L Blok Etiler adresine daimi çalışana 29/04/2021 tarihinde kıymet takdir raporu tebliğ edildiği ve borçlunun ödeme emri tebliğ işlemi dışında diğer tebligatların da usulsüz tebliğ edildiği yönünde bir iddiasının olmadığı anlaşılmakla en geç kıymet takdir raporunun tebliğ edildiği bu tarihte takipten haberdar olduğunun kabulü gerekir. Bu durumda, borçluya gönderilen ödeme emri usulsüz tebliğ edilmiş olsa bile borçlunun ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğuna yönelik 28/05/2021 tarihinde icra Mahkemesine yaptığı başvuru, İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen yasal yedi günlük süreden sonradır....

      İcra Dairesinin 2021/6178 esas sayılı takip dosyasında ödeme emrinin davalı/borçluya 26.08.2021 tarihinde tebliğ edildiğini, 7201 sayılı Kanunun 21. maddesi uyarınca yapılmış olan tebliğ işleminde herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını, hal böyle iken 26.08.2021 tarihinde tebliğ olan ödeme emrine, borçlu tarafından 15.09.2021 tarihinde itiraz edildiği de gözetildiğinde, İİK m.62 gereğince 7 günlük hak düşürücü sürenin geçtiğini, dolayısıyla takibin kesinleştiğini, borçlu yanca takibin kesinleşmesi akabinde, tebligata ve borca ilişkin itirazlarını içerir dilekçe 15.09.2021 tarihinde icra dairesine sunulmuş olmakla birlikte, başkaca herhangi bir işlem yapılmadığını, bu noktada kabul anlamına gelmemekle birlikte, usulsüz tebliğ itirazı doğru olsa bile borçlunun yapmış olduğu itirazın ilgili icra müdürlüğü tarafından hak düşürücü sürenin geçmesi sebebiyle reddedilmesi gerektiğini, zira icra müdürlüğünün tebliğin usulsüz yapılıp yapılmadığını incelemesinin yasaya ve usule aykırı olduğu sabit...

      Davalı tarafından kambiyo senetlerine mahsus takip başlatıldığı, davacının usulsüz tebliğ şikayeti ve borca itiraz istemi ile mahkemeye başvurduğu, mahkemece ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiği tespit edilmiş ancak ödeme emrinin tebliğinden sonra 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, buna ilişkin usulsüzlük iddiasının bulunmadığı, bu haliyle borçlunun ödeme emrinin usulsüzlüğünü en geç 103 davetiyesinin tebliğ tarihi olan 04/11/2019 tarihinde öğrendiği, bu tarihten sonra süresinde şikayet yoluna başvurmadığı gerekçesiyle süre aşımından talebin reddine karar verildiği, davacı tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

      UYAP Entegrasyonu