Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiasının yasal dayanağı İİK'nun 16. maddesi olup, bu yöndeki şikayetin, aynı maddenin 1. fıkrası uyarınca usulsüz tebliğ işleminin öğrenildiği tarihten itibaren 7 gün içerisinde icra mahkemesine yapılması zorunludur.Somut olayda, şikayetçi vekili dilekçesinde, 2. haciz ihbarnamesini 22.12.2014 tarihinde öğrendiklerini bildirdiğine göre, beyan edilen bu ittıla tarihine nazaran yasal şikayet süresinin son günü 29.12.2014 Pazartesi mesai bitimi olduğundan, 30.12.2014 tarihinde yapılan usulsüz tebligata yönelik şikayet, İİK'nun 16/1 maddesinde öngörülen yasal 7 günlük sürenin geçmesinden sonra olmakla, süresinde değildir.O halde, mahkemece; 89/2 haciz ihbarmesi tebligatının usulsüzlüğüne ilişkin şikayetin süre aşımı nedeni ile reddine karar verilerek, sair şikayet nedenleri incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek yazılı şekilde sonuca gidilmesi isabetsizdir....

    Davacı taraf kendisine yapılan tebliğ işleminin usulsüz olduğunu ileri sürmeyip ilgililere yapılan tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu ileri sürmüştür. Oysa satış ilanı kendisine tebliğ edilmeyen her ilgilinin usulsüz tebliğden haberdar olduğu tarihten itibaren yasal süresi içerisinde ihalenin feshini isteme hakkı mevcut olup bu husus ancak ilgilisi tarafından açılacak davada ileri sürülebilir. Borçlunun kendisi dışındaki ilgililere tebliğin usulsüz yapıldığından bahisle ihalenin feshini istemeye hakkı yoktur. Davacı kendisine yapılan satış ilanının tebliği üzerine ihale öncesinde usulsüz yapıldığını iddia ettiği satışa hazırlık işlemlerini İİK.nun 16. Maddesi uyarınca şikayet yoluyla icra mahkemesine getirmesi zorunludur. Satış ilanı tebliği üzerine satış kararının kesinleşmesiyle ihale öncesinde yapıldığı iddia olunan usulsüz işlemlere dayanılarak ihalenin feshi istenemez....

    Öte yandan, anılan maddenin 7.fıkrası hükmüne göre; satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez. Satış ilanı tebliğ edilmemişse şikayet süresi öğrenme tarihinde itibaren başlar. Öte yandan tebligat usulsüzlüğüne dayalı şikayet İİK'nun 16. maddesine dayalı şikayet olup öğrenme tarihinden itibaren 7 gün içinde icra mahkemesine başvurulmalıdır. Somut olayda şikayetçi borçlunun 25.08.2014 tarihinde ihalenin feshi isteminde bulunduğu ancak satış ilanı tebliğ işlemine yönelik bir şikayetinin olmadığı görülmüştür.Bu durumda satış ilanı tebligatı usulsüz olsa bile en geç ihalenin feshi talebinin yapıldığı 25.08.2014 tarihinde tebliğ işleminden haberdar olunacağından ve bu tarihten itibaren 7 günlük süre içinde satış ilanı tebligatı usulsüzlüğü ileri sürülmediğinden satış ilanı tebligat işlemi kesinlemiştir....

      Takibe dayanak belgelerin gönderilmediğine dair şikayet süreli olup, yukarıdaki tespitler göz önüne alındığında tebliğ tarihi olan 20/12/2019 tarihinden itibaren yedi günlük süre içerisinde ileri sürülmelidir. Şikayet tarihi itibariyle anılan süre dolmuştur. Bu haliyle mahkemece buna yönelik şikayetin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken esastan reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır. Hak düşürücü süre kamu düzenine ilişkin olduğundan resen gözetilecektir. Şikayet süresinde olmadığından, 20/12/2019 tarihinde yapılan tebligata ilişkin diğer istinaf sebeplerinin incelenmesine de gerek bulunmamaktadır. İcra emrinin iptali gerektiğine yönelik istinaf sebebine gelince, icra emri tebliğinin usulsüz olması icra emrinin iptalini gerektirmediğinden mahkemece buna ilişkin talebin reddine karar verilmiş olmasında isabetsizlik görülmemiştir....

      ŞİKAYET Borçlular şikayet dilekçelerinde; borçlu ... adına çıkartılan tebligatların usulsüz olduğunu, 675 sayılı KHK'nın 16/3. maddesi gereğince, asıl kredi borçlusu şirketin 667 sayılı KHK kapsamında kapatılarak malvarlığının kamulaştırılması nedeniyle 670 ve 675 sayılı KHK'lar uyarınca, alacaklının alacağın tahsili için Gelir İdaresi Başkanlığına müracaat etmesi gerekirken, kredi sözleşmesinin müteselsil kefili olan şikayetçi borçlular hakkında takip başlatmasının usulsüz olduğunu ileri sürerek, takibin iptalini talep etmişlerdir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı banka cevap dilekçesinde; şikayetin, hangi tebligata ilişkin olduğu açık olmadığından dinlenemeyeceğini, alacaklı tarafından asıl borçlu şirketten olan alacakların ödenmesi için Ankara KHK Komisyonuna başvuru yapıldığını, 670 ve 675 sayılı KHK'lar gereğince borcun kefaletten kaynaklanması halinde KHK'lara tabi olmadığını ileri sürerek, şikayetin reddini istemiştir. III....

        İcra Dairesi 2015/7983 Esas) numaralı icra dosyasında sair şikayetleri yanında hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesi hususunu da şikayet ettiği, mahkemece yapılan inceleme neticesinde verilen kararın istinaf incelemesinde dairenin 2021/897 Esas 2021/1403 Karar sayılı ilamı yeniden yargılama yapmak üzere mahkemesine gönderildiği, dosyanın derdest olup yargılamasının devam ettiği, davacı borçlu şirketin aynı takip dosyasında bu sefer sadece hesap kat ihtarnamesinin usulsüz tebliğ edilmesi hususunu şikayet ettiğinin anlaşıldığı, sonradan açılan (20.09.2021 dava tarihi) ... 2. İcra Hukuk Mahkemesinin 2021/464 Esas sayılı dosyada şikayet edilen husus daha önce açılan (01.07.2020 dava tarihi) ... 2....

          Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Borçlunun kendisine gönderilen tebligatların usulsüz olduğunu ileri sürerek icra mahkemesine başvurması “şikayet” niteliğindedir. İİK’nun 16/1. maddesi gereğince şikayetin öğrenme tarihinden itibaren 7 günlük sürede yapılması zorunludur. Somut olayda, borçluya ödeme emri tebligatı dışında 103 davetiyesi de tebliğ edildiği, borçlunun şikayet dilekçesinde 103 davetiyesi tebliğ işleminin usulsüzlüğüne yönelik bir iddiasının bulunmadığı anlaşılmakla bu tebliğin usule uygun olup olmadığının incelenmesine gerek bulunmamaktadır. Buna göre, Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince borçlunun ödeme emrinden en geç 103 davetiyesi tebliğ edildiği 29.12.2020 tarihinde haberdar olduğu kabul edilmelidir....

            İCRA HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 15/06/2023 NUMARASI : 2023/178 ESAS- 2023/396 KARAR DAVA KONUSU : USULSÜZ TEBLİĞ NEDENİYLE ŞİKAYET KARAR : DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE : İstanbul 29. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 2023/178 Esas- 2023/396 Karar sayılı ilamı ile; "1- Usulsüz tebligat şikayetinin KABULÜ ile; İstanbul 29. Müdürlüğünün 2022/27274 E. Sayılı icra dosyasında davacı adına gönderilen takibe konu ödeme emri tebliğ tarihinin 04/04/2023 tarihi olarak düzeltilmesine, iş bu tarih esas alınarak kesinleşme tarihinden önce davacı aleyhine konulmuş hacizlerin KALDIRILMASINA, fazlaya ilişkin taleplerin reddine, " karar verilmiştir. Karara karşı davalı tarafça istinaf kanun yoluna müracaat edilmiş olup, ilk derece mahkemesince 20/06/2023 günlü ek kararla; ''Yapılan incelemede mahkememiz kararı İİK'nın 363. maddesi gereğince miktar itibariyle kesin karar olduğu...'' gerekçesi ile, ''Davalı vekili Av....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda; ödeme emrinin usulsüz tebliğ edildiğini, usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilmezse tebliğ tarihinde yurt dışında olduğunu ve takipten 26.05.2016 tarihinde haberdar olduğunu ileri sürerek gecikmiş itirazının kabulünü ile borca ve imzaya itirazının kabulunü istediği, mahkemece istemin, hem usulsüz tebligat şikayeti hem de gecikmiş itiraz olarak nitelendirilmesi ile tebliğ işleminin usulüne uygun olduğu, gecikmiş itirazın ise kabulü ile ödeme emrinin 26.05.2016...

              ŞİKAYET Borçlu şikayet dilekçesinde; borçlu apartman yönetiminin tüzel kişiliği olmadığından takibin iptali gerekeceğini, kaldı ki ödeme emrininde usulsüz tebliğ edildiğinden bahisle davanın kabulü ile takibin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Şikayet edilen alacaklı cevap dilekçesinde; ödeme emri tebliğinin usulüne uygun olduğunu ve takibin iptalini gerektirir bir husus olmadığından şikayetin reddini istemiştir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; borçluya gönderilen ödeme emrinin "adres kapalı olup tebliğ imkansızlığı nedeniyle ......, Mahalle muhtarı ... imzasına ... muhatabın kapısına 2 nolu haber kağıdı yapıştırılıp durumdan en yakın komşusu ... haberdar edildi....

                UYAP Entegrasyonu